But i don't Çeviri Türkçe
78,624 parallel translation
I don't make a practice of it, but just this one time.
Normalde bunu yapmýyorum. Sadece bu ilk sefere özel.
But I don't know what I'm waiting for.
Fakat neyi beklediğimi bilmiyorum.
Oh, I'm sorry. But you don't know what it's like to be trapped in an unloving third marriage.
Üzgünüm ama sevgi olmayan üçüncü evlilikte sıkışıp kalmak nasıl bir şey bilmiyorsunuz.
Well, I don't have my checkbook, but I do have... $ 200. Is that...?
Çek defterim yanımda değil ama cüzdanımda... 200 dolarım var.
- I know that you were the one that gave me another chance to be a lawyer when no one else would, but don't punish the clinic.
Kimse umursamazken avukatlık yapabilmem için bana büyük bir şans tanıdığının farkındayım. Ama bunun faturasını büroya kesme.
- Donna, I don't mean to insult you, but you're not even a lawyer.
Donna yanlış anlama ama sen avukat bile değilsin.
- Harvey, I appreciate that, but seriously, if you're just gonna give him to me when we're done, why don't you give him to me now?
Harvey bunun için minnettarım tamam ama madem dava sonrası bana devredeceksin neden direkt şimdiden devretmiyorsun?
- I don't mean to sound insensitive, but you're a corporate secretary.
Kusura bakma ama sen sadece bir şirket sekreterisin.
He told me he would think about it, but I haven't heard anything, and I don't know now if I will.
- Beni susturmadı. Bu konu üzerinde düşüneceğini söyledi. Ama sonrasında bir şey söylemedi ve söyleyeceğinden de şüpheliyim.
I feel bad lying to her but I don't want Abby to know her parents are going to be killing people.
Ona yalan söylemek hoşuma gitmiyor ama Abby, ailesinin insan öldüreceğini bilmesin.
I do have one thing in the back, but I don't show it to a lot of people.
Arka tarafta bir kitap daha var ama onu herkese göstermiyorum.
I don't think someone does, but let's drop it.
Sanmıyorum ama konuyu kapatalım.
You guys don't let me see The Godfather until I'm 15, but you fucking kill Dan and leave him in the bathtub for me to find?
15 yaşına kadar Baba'yı izletmezken Dan'i öldürüp onu siktiğimin küvetinde bulmama izin mi veriyorsunuz?
But I don't have to tell half of you that.
Ama yarım hâline bunu anlatmama hiç gerek yok.
I don't know you and I don't take it out in public, but I do keep a digitized version of it along with ten gigs of paranormal, classified documents right here on this thumb drive.
Seni tanımıyorum ve kitabı halk arasına çıkarmıyorum ama dijital versiyonunu on GB'lık paranormal, gizli belgeyle birlikte tam burada, bu USB'nin içinde tutuyorum.
I don't know what you did, but you said it could learn from itself, and that's exactly what happened.
Ne yaptın bilmiyorum ama kendi kendine öğreneceğini söylemiştin ve öğrenmiş.
Mike, I don't mean to be an asshole, but I'm not doing anything until you tell Nathan exactly what's going on.
Mike kabalık etmek istemiyorum ama Nathan'a durumu anlatana kadar hiçbir şey yapmayacağım.
Well, I can take your rsum, but to be honest, I don't have a client who's looking for a candidate like you at the moment.
CV'ni alabilirim ama açıkçası senin gibi birini aramıyorum şu ara.
Louis, I don't mean to sound insensitive, but this is incredibly important to me.
Louis duyarsızmışım gibi düşünme ama bu benim için çok önemli.
Now, Ms. Gibbs may think my crime is worse than attempted murder, but I don't think it's worth throwing away 140 years of precedent by not even allowing me to make my case.
Bayan Gibbs suçumun cinayete teşebbüsten çok daha kötü olduğunu düşünüyor olabilir ancak kendimi savunmama izin vermeyerek 140 yıllık bir emsali görmezden gelmenin doğru olmadığını düşünüyorum.
So you can say no if you want to, but don't say I haven't changed.
İstemiyorsan kabul etmeyebilirsin ama sakın değişmediğimi söyleme.
I don't know who you are, but it must be nice living in a world where everyone has a weak spot and is unethical, but in this case,
Kim olduğunu bilmiyorum ama herkesin bir zayıf noktasının olduğu ya da ahlaksız olduğu bir dünyada yaşamak güzel olmalı.
So here I am. And I know I don't have a leg to stand on, but... I'd like to stay.
Dayanacak bir şeyim olmadığını biliyorum ama kalmak isterim.
That's a touching story, but I don't see what a random attorney has to do with these proceedings.
Kabahat ile suçlamaları düşürmüş şartlı tahliye vermiş ve kayıtları mühürlemiş. Dokunaklı bir hikaye ama herhangi bir avukatın bunlarla ne alakası var anlamadım.
Yeah, I don't, but I'm afraid I have to reschedule.
Hayır, düşünmedim fakat ertelemek zorundayım.
I don't understand. See, Harvey, I know you like to make fun of me, and I know I might not mean as much to you as you mean to me, but you're my friend, and, because I don't have many, that friendship is important to me.
Harvey, benimle dalga geçmeyi sevdiğini ve senin benim için olduğun kadar benim senin için anlam ifade etmediğini biliyorum fakat sen benim arkadaşımsın ve çok fazla arkadaşım olmadığı için bu arkadaşlık benim için önemli.
But I don't want my behavior to drive a wedge between us, which means I accept Alex as name partner.
Davranışlarımın aramızı bozmasını istemiyorum. Bu yüzden Alex'i isim ortağı olarak kabul ediyorum.
- But I don't know.
- Ama, bilmiyorum.
But I don't know where she is.
Ama ben bilmiyorum.
Well, I don't... I don't know how it works exactly, but that, uh, you were gonna do some kind of... Of review of the people you work with and how things can be done better.
Şey, bilmiyorum... tam olarak nasıl olduğunu bilmiyorum, ama bir şeyler yapacaktınız birlikte çalıştığınız kişilerin gözden geçirilmesi ve işlerin nasıl daha iyi yapılacağı ile ilgili.
I don't know where your daughter is, but I think I can get a message to your husband.
Kizinin nerede oldugunu bilmiyorum, ama kocana bir mesaj gonderebilirim.
I don't usually get to see it like this. But tonight you aren't you.
Ama bu gece başka birisin.
You think I don't pay attention, but I do.
Beni dikkatsiz sanıyorsun ama değilim.
Bobby, I don't know where you get your Intel, but it's accurate.
Bobby bu bilgiler sana nereden geliyor bilmiyorum ama elindekiler sağlam bilgiler.
I know you're not, because I'm me, but we both know we don't work in a rational business.
Ben olmadığını biliyorum çünkü ben benim ama ikimiz de kabul edelim ki rasyonel bir iş kolunda değiliz.
I know you don't want me to have attachments, things that get in the way of winning... but you do.
Galibiyet yolunda önüme çıkabilecek engellerim olmasın istiyorsun. Ama senin de var.
I don't know... but it's gonna be good.
Bilmiyorum ama güzel bir şeydir.
Yeah, well, I probably have Wolfgang Puck's herpes, but I don't go around announcing it.
Bende de genital uçuğu var ama burada ilan etmiyorum.
You know, I know I don't know you very well, but... you seem like the type of woman who appreciates honesty.
Seni pek iyi tanımıyorum ama dürüstlüğe önem veren bir kadına benziyorsun.
But I don't talk about that, and you won't hear about that.
Ama o konuyu konuşmam, siz de o konu hakkında tek kelime duyamazsınız.
I know you don't care for the sound, but maybe I could use your rattle to invent a burglar alarm so Aunt Josephine won't have to rely on piles of cans.
Sesini sevmiyorsun, biliyorum ama belki çıngırağınla bir hırsız alarmı icat edersem tenekelere güvenmek zorunda kalmaz.
But I don't know.
Ama bilmiyorum.
I don't know about forever, but maybe we can just settle for the morning?
Sonsuza deği bilmem, ama belki bu sabah için kalabiliriz.
I don't have time to explain, but your life is in danger.
Açıklayacak vaktim yok ama hayatınız tehlikede.
I mean, I hear the sound of rushing water, but I don't think anyone else is out here.
Suyun sesini duyuyorum ama burada başka kimse olduğunu sanmıyorum.
I don't understand much of what I've seen, but the world is changing.
Gördüklerimin çoğuna anlam veremiyorum ama sonuçta dünya değişiyor.
But... we saved America, and we're gonna save Rip and get back the rest of the spear, because as powerful as the Legion may be, they don't have this.
Ama Amerika'yı kurtardık. Aynı şekilde Rip'i de kurtaracağız ve mızrağın geri kalanını toplayacağız çünkü Legion ne kadar güçlü olsa da onlarda bu yok.
I don't know why you want it, but you'll never find it.
Onu neden istediğini bilmiyorum ama asla bulamayacaksın.
I don't want to fight with you, Amaya, - but I will if I have to.
Seninle dövüşmek istemiyorum Amaya ama gerekirse yaparım.
I don't like it, but we cannot risk them getting a Yahtzee.
Bu durum benim de hoşuma gitmiyor ama Yahtzee yapmaları riskini göze alamayız.
I know I don't technically need a motorcycle, Jimmy, I am a very fast man, but I would very much like one.
Teknik olarak bir motora ihtiyacım yok Jimmy çok hızlı bir adamımdır fakat bir tane olsa severdim.
but i don't have any money 24
but i don't think so 71
but i don't know 427
but i don't have it 16
but i don't mind 29
but i don't understand 139
but i don't know anything 24
but i don't trust you 17
but i don't like it 42
but i don't know him 18
but i don't think so 71
but i don't know 427
but i don't have it 16
but i don't mind 29
but i don't understand 139
but i don't know anything 24
but i don't trust you 17
but i don't like it 42
but i don't know him 18
but i don't remember 19
but i don't know why 42
but i don't know you 31
but i don't believe it 30
but i don't care 175
but i don't know how 45
but i don't have to 20
but i don't think 42
but i don't want to 86
but i don't know what to do 47
but i don't know why 42
but i don't know you 31
but i don't believe it 30
but i don't care 175
but i don't know how 45
but i don't have to 20
but i don't think 42
but i don't want to 86
but i don't know what to do 47
but i don't know where 20
but i don't have a choice 31
but i don't get it 39
but i don't know what 22
but i can't 1234
but it wasn't 208
but i'm going 29
but i'm sorry 142
but i'm still here 37
but i'm not 551
but i don't have a choice 31
but i don't get it 39
but i don't know what 22
but i can't 1234
but it wasn't 208
but i'm going 29
but i'm sorry 142
but i'm still here 37
but i'm not 551
but i'm not interested 30
but in the end 317
but it's ok 45
but i'm 401
but it 307
but it's over 138
but i'm tired 27
but i'm hungry 38
but i'm not stupid 33
but i'm here now 110
but in the end 317
but it's ok 45
but i'm 401
but it 307
but it's over 138
but i'm tired 27
but i'm hungry 38
but i'm not stupid 33
but i'm here now 110