But now i'm not so sure Çeviri Türkçe
80 parallel translation
It's supposed to be, but I'm not so sure now.
Programıma göre, evet. Henüz karar vermedim.
But now I'm not so sure.
Ama şimdi bundan o kadar da emin değilim.
But now I'm not so sure.
Fakat şimdi o kadar emin değilim.
But now I'm not so sure action's all it's cracked up to be.
- Ciddisin, değil mi?
Yeah, but now I'm not so sure.
Evet ama artık o kadar emin değilim.
But now... I'm not so sure.
Ama şimdi bilemiyorum.
But now, I'm not so sure.
Ama şimdi o kadar da emin değilim.
But now I'm not so sure of my hatred.
Ama artık nefretimden o kadar emin değilim.
But now I'm not so sure...
Ama şimdi pek emin değilim...
But now I'm not so sure.
Ama şimdi emin değilim.
Right now, I'm not so sure, but thank you, Dr Crane.
Captain Tenille'deki şarkı değil mi bu? Bu beş kelime onların tapulu malı mı sanki?
- I always wanted to know about my father, but just now I'm not so sure.
- Her zaman babamı tanımak istedim ama şimdi emin değilim.
I used to be certain, but now I'm not so sure.
Önceden emindim, artık o kadar da emin değilim.
They were there... and they were real... but now I'm not so sure.
Oradaydılar... ve gerçektiler... ama şimdi, o kadarda emin değilim.
I used to think it was just a dream... but now I'm not so sure.
Sadece bir hayal olduğunu düşünürdüm ama artık bundan o kadar da emin değilim.
I used to think it too small to spend a life in but now I'm not so sure.
Bir ömür geçirmek için fazla küçük bir yer olduğunu düşünürdüm... ama artık o kadar emin değilim.
But now, well, I'm not so sure.
Ama şu anda bundan pek emin değilim.
Now I'm sure you're not a psycho, but evidently she thinks you are, so... for your own sake, just stay away from her, OK?
Sen iyi bir çocuğa benziyorsun. Senin bir psikopat olmadığına eminim ama belli ki, o böyle düşünmüyor. Bu yüzden, kendi iyiliğin için ondan uzak dur.
But I'm not so sure now
Ama şu an emin değilim.
I thought it was just back pain that I was having, but now I'm not so sure.
Bunun sadece bir bel ağrısı olduğunu sandım, ama şimdi emin değilim.
I thought what happened with T'Pol... might have been an isolated incident but I'm not so sure now.
T'Pol ile yaşananların gelip geçici... bir olay olduğunu sanmıştım ama şimdi o kadar emin değilim.
At first I thought I was helping her, but now I'm not so sure.
Başta ona yardım ettiğimi sanmıştım ama şimdi emin değilim.
I never believed in prophecies - you know, fate - but now I'm not so sure.
Kehanetlere, inançlara falan hiç inanmam ama şimdi pek emin değilim.
Now, our apartment was on the third floor, so I'm not sure if this part is actually true, but Uncle Marshall swears it happened.
Evet, dairemiz 3. kattaydı, Bu yüzden bu bölüm doğru mu emin değilim, ama Marshall amcanız bunun böyle olduğuna yemin ediyor.
But now, I'm not so sure.
Ama şimdi, emin değilim.
But, uh... right now I'm not sure it would mix so well with my meds.
Ama şu anda ilaçlarımla iyi bir karışım olacağından emin değilim.
He used to, but I'm not so sure now.
Eskiden öyleydi ama artık o kadar emin değilim.
But now I see him in the moonlight and I'm not so sure.
Ama şimdi ay ışığında bakıyorum ve o kadar emin değilim.
At first we thought it was his imagination, but now I'm not so sure.
İlk başta sadece hayalî olduğunu düşündüm ancak şu an o kadar da emin değilim.
I was planning on it, but now that i'm here, i'm not so sure.
Öyle planlıyordum ama şimdi buraya geldim, ve o kadar emin değilim.
But now I'm not so sure.
Ama şimdi pek emin değilim.
She told me once that we were friends when we were little, and I didn't believe her, but now I'm not so sure.
Bir keresinde bana küçükken iyi arkadaş olduğumuzu söylemişti, ama ben inanmamıştım. Şimdiyse, pek emin değilim.
She told me once that we were friends when we were little, and i didn't believe her, but now i'm not so sure.
Sen iyi misin? Evet. Bir kâbus görüyormuşsun gibiydi, hem de kötüsünden.
Well, six months ago, I would have said hell, yeah. But now I'm not so sure.
- 6 ay öncesi olsaydı, kesinlikle evet derdim ama şu an o kadar emin değilim.
Which I used to think was worse, but now I'm not so sure.
Eskiden bunun daha kötü olduğunu düşünürdüm, şimdi ise emin değilim.
But now I'm not so sure.
Ama şimdi pek de emin değilim.
But now... Now I'm not so sure.
Ama şimdi.. artık pek emin değilim.
Now I'm sure lots of folks would love to see that your daddy's alive again... but I'm not so sure seeing a living head, his nasty ass guts and shit, and what most folks ain't have in mind.
Eminim ki birçok dost, babanı tekrar hayatta görmek ister. Ama o birçok dostun aklından dahi geçirmediği o kokuşmuş kafa tasını görmek isteyeceğinden emin değilim.
There was a time when I would have believed you without question, Will, but now I'm not so sure.
Bir zamanlar ben de sorgulamadan inanırdım, Will ama şimdi o kadar da emin değilim.
I carried out the mission believing so, but now I'm not sure.
Hiç düşünmeden görevi yerine getirdim ama şimdi emin değilim.
I thought the freezing TARDIS was real, but now I'm not so sure.
Donmus TARDIS'in gerçek oldugunu saniyordum ama artik o kadar da emin degilim.
But now I'm not so sure.
Ama artık o kadar emin değilim.
But Ari's not here right now and I'm not sure how soon he'll be back, so...
Ama Ari şu an burada değil ve ne zaman döneceğini bilmiyorum.
Dear Demon, I used to believe that humans are equipped with compassion and decency, because we've progressed so much further than simple animals, but now I'm not so sure.
Sevgili Şeytan, insanların ahlaklı doğduğuna, doğru ile yanlışı ayırt edebildiğine ve merhamet sahibi olduğuna inanırdım.
I was going back to my mum's, but... I'm not so sure now.
Anneme geri dönmeyi düşünmüştüm ama artık emin değilim.
I thought so. But now I'm not so sure.
Öyle sanıyorum ama şuan emin değilim.
I've been dreaming about getting back together with Bridget for months now, but since I met Zoey, I'm not so sure.
Aylardır Bridget ile yeniden bir araya gelmenin hayalini kuruyordum ama Zoey ile tanıştığımdan beri bundan pek emin değilim.
I thought I was having my wrist slapped, but now I'm not so sure.
Hafif bir ceza aldığımı düşünüyordum ama artık o kadar emin değilim.
On some level, I thought some people were just beyond redemption, but... now I'm not so sure.
Bazı zamanlarda, bazı insanların kefaretin de ötesinde kaldığını düşünürdüm ama şimdi o kadar da emin değilim.
I did before, but the world's a little scarier now, so I'm not as sure as I used to be.
Benden önce, ama world'sa biraz korkunç şimdi, ben eskisi kadar emin gibi değilim bu yüzden.
But I'm not sure for how long, though, so upload the virus now.
Baglanti ne kadar sürer bilmiyorum o yüzden virüsü hemen yükle.