English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / İngilizce → Türkçe / [ B ] / But you're crazy

But you're crazy Çeviri Türkçe

418 parallel translation
- But you're crazy to risk...
- Ama onu tehlikeye atmak çılgınlık...
I don't like to say so at this moment, but everybody knows you're crazy.
Şu an bunu söylemek istemem ama herkes sizin deli olduğunuzu biliyor.
It may seem crazy to you, but you're going to search the train.
Sana çılgınca gelebilir ama treni arayacaksın.
I don't know if you're goin'crazy, but sometimes it looks like it.
Sanki deliriyorsun.
Maybe I'm just crazy, but to me, you're a regular yum-yum type.
Biraz kaçık olabilirim, ama bana göre, sende tam bir'yam-yam'tipi var.
But you're crazy if you think I'm through with those two murderers.
Teşekkür ederim, Kyle. Ama şu iki katille işimin bittiğini sanıyorsan sen delisin.
But I still think you're crazy to try it.
Ama yine de denemek için delirdiğini düşünüyorum.
Maybe it sounds crazy, but to me, you're a regular yumyum type.
Belki bu delilik ama bence sen çok hamhamsın.
But you just can't say those things to somebody you're crazy about.
Ama çıldırdığın birine bunları söyleyemezsin.
But then, what you're doing is crazy.
Ama o zaman bu yaptığınız delilik.
You're crazy! There's nothing in there but flowers.
Orada çiçekten başka bir şey yok.
But you're crazy about him, aren't you?
Ama ona deli oluyorsun, değil mi?
Mom, I'm crazy about you, but... but you're stubborn, and you're awfully tough.
Anne, seni çok seviyorum, ama inatçı ve çok sertsin.
I know it sounds crazy, Al, but you're working for crazy people.
Çılgınlık gelebilir, Al, ama çılgın insanlarla çalışıyorsun.
Ok, but I think you're crazy.
Tamam ama senin çıldırmış olduğunu düşünüyorum.
But you're crazy!
- Siz çıldırmışsınız!
Well, Summerlee, you may not like vegetables but they're certainly crazy about you.
Evet, Summerlee, sebzelerden hoşlanmayabilirsin... ama onlar sana kesin bayılıyorlar.
But you're not crazy about him.
Ama sen ona deli olmuyorsun.
You're crazy, but you're smart.
Delisin, ama zekisin de.
I'm a neurotic nut, but you're crazy.
Ben sinir hastası olabilirim, ama sen delisin.
- But you know, I still think you're crazy.
- Ama bence hâlâ delisiniz.
You're crazy, but okay.
Delinin tekisin, ama öyle olsun.
You're going to think I'm crazy... but I loved the way his hair smelled like raisins.
Deli olduğumu düşüneceksin ama saçının kuru üzüm gibi kokmasını severdim.
Do you think... I'm crazy to ask you but we're not dead, do you think?
Peki, sizce, dediğim saçma ama biz öldük mü şimdi?
Sam, you're gonna figure I'm crazy, but, uh... I'd like a little time to think this over.
Sam belki çılgın olduğumu düşüneceksin ama bunun üzerinde düşünmek için biraz süreye ihtiyacım var.
I'm screaming because you're crazy and have nothing in your head but painting your face.
Bağırıyorum çünkü çıldırmışsın ve kafanda, yüzünü boyamaktan başka bir şey kalmamış.
I know you're trying, Mr. Kirkland. But this is crazy, you know?
Çok uğraştığınızı biliyorum, ama bu çok saçma.
Look, I don't know if you're crazy, but I don't care.
Bak, çılgın olup olmadığını bilmiyorum. Fakat umurumda değil.
You may be right about us being crazy but we're at the end of our rope.
Deli olduğumuz konusunda haklı olabilirsin ama sabrımız taşmak üzere.
Sam, I know it's crazy for a stranger to come here for advice but the pitching coach said you're the only man who can help me.
Bak Sam, hiç tanımadığın birinin gelip senden tavsiye istemesi biraz tuhaf biliyorum ama atıcı koçu, bu dünyada bana yardım edebilecek tek kişinin sen olduğunu söyledi.
I know you're pissed, but before you go crazy, just let me explain.
Kızdığını biliyorum ama çıldırmadan önce açıklamama izin ver.
I think you're crazy, but I admire your attitude.
Bence sen delisin, ama davranışına hayranım.
You don't like me now, but when I get home with what i'm gonna get home with, you're gonna be crazy about me.
Evet şimdi beni sevmiyorsun ama sana getirdiğim şeyi görünce deliye döneceksin.
What we did was wrong but we think you're crazy to make us write an essay telling you who we think we are.
Yaptığımız yanlıştı. Ama kim olduğumuzu sandığımız konulu makale yazmaya zorlamanız çılgınca.
Dear Mr. Vernon. We accept the fact that we had to sacrifice a whole Saturday in detention for whatever it was we did wrong but we think you're crazy to make us write an essay telling you who we think we are.
Sevgili Bay Vernon hatamız yüzünden Cumartesiyi feda ettiğimizi kabul ediyoruz.
But I'm not crazy. People gonna think I'm crazy. You stick with me, you're my buddy.
Ama deli değilim.İnsanlar öyle olduğumu düşünecek.Sen bana bağlı kalacaksın.
- They're gonna think I'm crazy. But I'm not. You got to stick with me,'cause this is it!
Benim delirdiğimi düşünecekler, ama değilim.Bana sadık kal.
It's crazy how people just care about you in that ring and when you're bleedin', but once you step out, you're ancient history.
O ringdeyken ve her yerin kanarken insanların seni umursaması çılgınlık, ama ringden indiğinde, tarih oluyorsun.
I may be glad to see you, but you're still crazy.
Seni gördüğüme sevinebilirim ama sen hala delisin.
- But you're crazy!
- Ama siz çıldırmışsınız!
I know you're not crazy about my stories, But i think you'll find this one poignant ; And not without a certain relevance.
Biliyorum benim hikayeme bayılmayacaksın ama bence, bazı bağlantılar olmadan içindeki dokunaklı olayı anlayacaksın...
But you're crazy?
Delirdin mi kadın?
Dick, I've covered for you a lot of times because I thought you was a little crazy, but you're not crazy, you're mean.
Senin biraz çatlak olduğunu düşündüğüm için ses çıkarmıyordum. Ama sen çatlak değil, resmen sadistsin!
Look, I know it sounds crazy, but you're gonna have to listen to me and trust me.
Bak, bu kulağa çılgınca geliyor biliyorum... Ama beni dinlemek ve bana güvenmek zorundasınız.
Look, I don't know what kind of crazy, voodoo shit you're into... and I don't really care, but we had a deal, man.
Bak, nasıl lanet bir büyünün içinde olduğunu bilmiyorum, aslına bakarsan umrumda da değil. Ama bir anlaşmamız vardı, adamım.
But you're good crazy.
Ama sen iyi kalpli bir delisin.
You drive me crazy, you bug me you poke me in the eye, but you're my sister.
Beni uyuz ediyorsun gözüme parmağını sokuyorsun. Ama kardeşimsin.
Excuse me, I don't know you very well, but you're crazy if you gave this place up.
Pardon, sizi yeteri kadar tanımıyoruz ama buradan vazgeçtiğinize göre deli olmalısınız.
You're a crazy son of a bitch, Cochran, but we're with you.
Sen çılgın orospu çocuğunun tekisin Cochran ama seninle geliyoruz.
I know, I know you're going to think this is crazy. I certainly think its crazy but. I've got to go to Maine.
Bunun delilik olduğunu düşünebilirsin, bence bu tamamen delilik ama Maine'e gitmem gerekiyor.
You talk about me, but you're crazy.
Sen bana derdin ama, sen delisin.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]