By the look of it Çeviri Türkçe
160 parallel translation
Must have been the bull horned him, by the look of it.
Boğa boynuz atmış olabilir.
You've clicked, by the look of it.
Görünüşe göre aranız iyi.
Ahh... And I've lost my senses by the look of it as well!
Ve ben duygularımı da, kişiliğimi de kaybettim!
A struggle upstairs, by the look of it.
Üst katta sürüklenme izleri var.
Not a year older, by the look of it.
Görünüşüne bakılırsa, hiç yaşlanmamış.
They're all jugglers and magicians by the look of it.
- Sıradaki! Bence hepsi komedyen ya da sihirbaz!
The doctor's doing all right, by the look of it.
Doktor iyi kazanıyor olmalı, şuna baksana.
Beer drinkers, by the look of it.
Şişelere bakılırsa, bira içiyor olmalılar.
Someone on the phone now, by the look of it.
.. biri telefonda.. telefona bakıyor şimdi..
- But by the look of it, I could!
- Hayır. - Ama bakmak dersen, yapabilirim!
Medical files, by the look of it.
Tıbbi dosyalar gibi duruyor.
Same signature facial mutilation, right down to the choice of weapon, by the look of it.
Görünüşe göre yüzlerin parçalanması sanki bir imza gibi.
It's too full of mildew by the look of it.
Burası küfle dolu.
It's what each hand has a mind of its own... by the look of it.
Çünkü ikisinin de farklı hayatları var.
Scared to death by the look of it.
- Oldukça korkunç bir şekilde gibi duruyor.
Electrically fired, by the look of it.
Görünüşe göre elektrikle ateş alıyor.
It is also my pleasure to see that the working people of this community aren't robbed by a pack of money mad pirates, just because they have no one to look after their interests.
Bu toplumun çalışanlarının para çılgını korsanlar tarafından soyulmadığını görmek bana mutluluk verir. ... onların çıkarlarını kollayan yok diye soyulmalarına seyirci kalamam.
There's some kind of passel of Indians a whole lot closer than that. Look at them sand hills by the Humboldt, Plank. I see it.
Burada bi grup Kızıldereli var su kum tepelerine bakın humboldtan, plank görüyorum.rüzgar bunu yapamaz burada dolaşan bir sürü shoshones var ben daha cok cole smith i bıraktığın yerle ilgiliyim.
Look what it says. Placed here by the hand of Jack Teller.
Bak ne yazıyor.Burayı Jack Teller yapmıştır.
Look, it got slipped in with one of the magazines by mistake.
Yanlışlıkla dergilerden birinin arasına düşmüş olmalı.
If you look it up, you'll find that the definition of knowledge is... "knowing, familiarity gained by experience".
Sözlüğe bakarsan, bilginin "bilmek, deneyerek elde edinilen tanıma"... şeklinde tanımlandığını görürsün.
I've had a look at a map of the locality... and surely it would've been quicker to have taken the trap and gone by road.
Civar bölgenin haritasına baktım at arabasıyla yoldan gitsen daha hızlı olurmuş.
Murdered, by the look of it.
Görünüşe göre, öldürüldü.
Sorry as I am, By the look of you, it'd take a lot more than that.
Üzgünüm ama haline bakılacak olursa iki günden daha fazla lazım sana.
By the time it's at rest at the center of the Earth the inside of our world would look a little bit like Swiss cheese.
Bu olaylar sonunda, Dünyadan arta kalanları İsveç Peynirine benzetebiliriz.
- Pretty good, by the look of it.
- Oldukça iyi gibi görünüyor.
Look, it's grown already, by the end of the summer you'll be pretty.
Büyüyorsun. Yaz bitmeden çok güzel bir kız olacaksın.
See, we shoot Kurt and Ram, make it look like they shot each other and by the time they regain consciousness, they'll be the laughing stock of the school.
Kurt ve Ram'i vuracağız, birbirlerini vurmuş gibi olacak ve uyandıklarında okuldaki herkes onlara gülüyor olacak.
Look, um... I know this is gonna sound nuts, but my truck broke down by the fire road and Adam came out of the woods to fix it.
Kulağa saçma geleceğini biliyorum ama gözlem kulesinin yolunda kamyonetim bozuldu ve Adam tamir etmeye geldi.
Perhaps it was foolish of me to think that she would look kindly on me after all these years, but I was ridiculously encouraged by the fact that she was not married.
Bu kadar yıl sonra bana şefkatle bakıyordu. Gülünç belki ama evlenmemiş olması beni teşvik etmişti.
Here's Australopithecus again, look, quite a low head - now it's growing bigger, the jaw's coming in, evolution's going by, millions of years going by, and the skull is blowing up like a balloon, blowing up, blowing up.
Burada Australopithecus var yine bakın, oldukça dar alınlı - şimdi giderek büyüyor çene geri çekiliyor, evrim devam ediyor, milyonlarca yıl geçiyor ve kafatası balon gibi şişiyor, şişiyor, şişiyor.
By the look of things, it won't make too much difference.
Görünüşe bakılırsa, bunun fazla önemi yok.
It was done to look like you did it. By one of the others.
Diğerleri tarafından sanki sen yapmışın gibi gösterildi.
Look, it's like they say- - if you're not a rebel by the age of 20, but if you haven't turned establishment by 30, you got no brains... because there are no storybook romances,
Tıpkı söyledikleri gibi 20'li yaşlarda asi değilsen yüreğin yoktur ama.. .. 30'lu yaşlarda kodamanlar arasına girmediysen beynin yoktur.
You're 15 minutes late for your appointment in the holosuites and, by the look of that drink you've been nursing it for a while.
Sanal odadaki randevuna 15 dakika geciktin buna rağmen içeceğini yavaş yavaş içiyorsun.
And I made it worse and I made you and Gusmaro look bad in front of everyone... by saying that Emilio was stronger than the both of you.
Ben durumu kötüleştirdim. Emilio'nun daha güçlü olduğunu söyleyip, sizi aşağıladım.
You think you can look into the face of pure evil... and then you find yourself paralyzed by it.
Şeytanın gözlerinin içine bakıp,... sonra da kaskatı kesileceğini düşünüyorsun.
In these times those who keep a home tremble... and strong men are doubled over... and millers cease to mill... and those who look out the window do not see clearly, and the people are frightened even by the flight of a bird... and singing girls are slaughtered... because the road is filled with terror... and all are afraid of the lofty... So, before the silver string breaks... and the golden cup shatters... and before the cistern wheel is splintered... and the dust returns to the earth from which it came... remember then your Creator... and return to the spirit of God who made you... and who made all things.
Evleri sarsan ve güçlü erkeklerin iki büklüm olduğu değirmenlerin öğütmeyi bıraktığı camdan bakanların açık seçik göremediği bir kuşun uçmasıyla insanların korktuğu şarkı söyleyen kızların doğrandığı yollara terörün hüküm sürdüğü herkesin yukarıdakilerden korktuğu bu zamanlarda gümüş tel kopmadan ve altın kupa parçalanmadan ve sarnıcın çarkı kırılmadan dünya toz haline dönmeden önce yaradanı hatırlayın.
- I couldn't allow another day to go by... without just getting it out there, regardless of the outcome, which, by the look on your face, is to be the inevitable... shoot down.
Ama sonuçları ne olursa olsun bunu söylemeden bir gün daha geçmesine izin veremem. Yüzündeki ifadeye bakılırsa bu kaçınılmaz bir yıkım olacak.
She complains to be confined by you, she bad-mouths me, announces her return and arranges to have Klamm kicked out of the bar to make it look like it is because of me.
Konyak ister misiniz? Evet. Öyleyse kızağı açın.
That you should know my heart,..... look into it,..... finding there the memory and experience that belong to you,..... that are you,..... is a comfort to me now as I feel the tethers loose and the prospects darken..... for the continuance of a journey that began not so long ago,..... and which began again with a faith shaken and strengthened by your convictions.
Bilmelisin ki, çok da uzun olmayan bir süre önce başlayan, ve inançlarınla güçlenen bu yolculuğun, devam etmesi için, tüm çarelerim tükenirken ve ve tüm umutlarım kararırken kalbimin derinliklerinde sana ait olan, hatıralarım ve deneyimlerim bana huzur veriyor.
In the elevator of the Bradbury Building a man touched a woman's bare skin by accident but it made her turn and look at him in such a way....
Bradbury Building'in asansöründe bir adam kazara bir kadının tenine dokundu ama kadın dönüp öylesine duyguyla baktı ki...
Do it for the satisfaction of the look on Quark's face when he's beaten at a game of "tongo" by a lowly "hew-mon."
Tongo oyununda bir düşük yaşam formu insan tarafından yenildiğinde Quark'ın suratının alacağı ifadeyi görmek için oyna.
Yes look half dragged half carried by the looks of it.
Evet. Bak, yarı sürüklenmiş yarı taşınmış gibi görünüyor.
By five plainclothes cops... then dragged down to the precinct... like a piece of Times Square sleaze... because, it turns out... I look just like some horror... who killed five people out in Queens.
Beş detektif tarafından sonra beni bölge karakoluna götürdüler sanki Times Meydanı serserisiymişim gibi çünkü görünüşe göre Queens'de beş kişiyi öldüren birisine aynen benziyormuşum.
We could kidnap it, make it look like he got eaten by'The Beast of Bailey Downs'.
Köpeği kaçırıp'Bailey Downs Canavarı'yemiş gibi gösterebiliriz.
This is a victory for the mentally ill... and before Emil is taken on the boat... to the psychiatric ward at Rikers Island... it should be noted that what he did... he was forced to do... by Oleg Razgul, a dangerous and demented individual... who is at liberty right now... in the streets of New York, and both Emil and I... look forward to when he is brought to justice.
Bu, akli dengesi yerinde olmayanlar için bir zaferdir ve Emil tekneyle Rikers Adası'ndaki ruh sağlığı bölümüne götürülmeden önce yaptığı şeye şu anda New York sokaklarında özgürce dolaşan tehlikeli ve çılgın bir birey olan Oleg Razgul tarafından zorlandığına dikkat çekilmelidir ve Emil de ben de onun yargılanacağı günü sabırsızlıkla bekliyoruz.
It got blown out of proportion by the prosecution... who knew what exactly he had done and their representation of it... was almost to make him look like the guy who blew up the Murrah Federal Building.
lt got blown out of proportion by the prosecution... who knew what exactly he had done and their representation of it... was almost to make him look like the guy who blew up the Murrah Federal Building.
You fixed the transmission, made it look like it was Russek, by altering the signal's point of origin and changing the message content.
Bağlantıyı sen değiştirdin. Russek'in sinyal kaynağını değiştirip,... mesajın içeriğiyle oynadın.
Look, I have been kissed by two of the finest female specimens this world has to offer. If that didn't do it....
Dünyadaki en güzel dişi örnekleri tarafından öpüldüm ama işe yaramadı.
Of course, it's always a wonderful thing to take a beautiful woman by the hand, look into her eyes and sing her a love song.
Güzel bir kadının ellerini tutmak, gözlerinin içine bakmak ve ona bir aşk şarkısı söylemek her zaman müthiş bir şeydir.