By the looks of it Çeviri Türkçe
232 parallel translation
By the looks of it, you've been makin'a night of it?
Halinize bakılırsa, gecenin tadını çıkartıyorsunuz galiba.
There's another panic on by the looks of it.
Görünüşe bakılırsa yeni bir panik yaşanıyor.
And pretty darn well, by the looks of it.
Ve göründüğü kadarıyla iyi de yapıyorsunuz.
Colonel, by the looks of it, their headquarters is empty.
Merkezlerini terk etmişler.
I have been sorry my whole life... And by the looks of it, so have you!
Ben hayatım boyunca pişman oldum ve galiba sen de öyle.
Earth, 21st century by the looks of it.
Görünüşe göre, Dünya'da 21. yüzyıldayız.
You gone soft, by the looks of it.
Onun dış görünüşü, seni yumuşattı.
He's got a broken leg, by the looks of it here.
Bacağını kırdı sanırım.
A pretty big U-turn, by the looks of it.
Oldukça başa, görünüşe göre.
Not sweet enough, by the looks of it.
Duruma bakılırsa yeterince güzel kokmuyorsun.
And by the looks of it you made a fine chew toy.
Görünüşe bakılırsa, seni çiğneyecek bir oyuncak edinmişsin.
Yes look half dragged half carried by the looks of it.
Evet. Bak, yarı sürüklenmiş yarı taşınmış gibi görünüyor.
You were pondering... something difficult, by the looks of it.
Dışarıdan bakınca... zor bir konuda kafa patlatıp duruyorsunuz.
A newly formed one, by the looks of it.
Görünüşe göre yeni oluşan bir tane.
By the looks of it, your fight's already begun.
- Görünüşe göre kavgan çoktan başlamış.
Extremely well by the looks of it.
Oldukça iyi idare ediyorsun, görünüşe bakılırsa.
By the looks of it, you probably need an aItern-
Görünüşe bakılırsa, size bir alternatör...
But by the looks of it we're looking at a remake of Cool Hand Luke.
- Görmedim ama görünüşe göre "Cool Hand Luke"'un yeni versiyonuyla karşı karşıyayız.
Not very well, by the looks of it.
Pek iyi olmamış, ona göre.
Not by the looks of it. I only wear Kanjivaram silks
Evet. Ama ben yalnızca Kanjvaram ipeği giyebiliyorum.
By the looks of it, I'm guessing Reese will see to it personally.
Eğer tutamazlarsa, Reese bunu kişisel dava olarak görür.
By the looks of it, she saw everything, including who shot her father.
Anlaşılan o ki, her şeyi görmüş. Babasını vuran kişiyi de.
And by the looks of it, it's a male.
Ayrıca göründüğü kadarıyla, erkek bir böcek.
By the looks of it we weren't gonna find anything that would lead us to the rebels
Görünüşe göre, bizi asilerin yanına götürecek hiçbir şey bulamayacağız.
And lethargy, by the looks of it.
Görünüşe göre uyuşukluğa da neden oluyor.
Bit of a fucking eejit by the looks of it.
Kafaları biraz karışmış, kusura bakma.
MI6, Home Office, No 10, Cabinet Office and most of the rest of Whitehall, by the looks of it.
MI6, İç İşleri, Başbakanlık, Bakanlar Kurulu, ve geri kalan resmi kurumların çoğu.
And losing, by the looks of it.
Ve görünüşe göre de kaybediyorsun.
Yeah, and by the looks of it, probably this morning, too.
Evet, görünüşe göre, galiba bu sabah da götürmüşlerdi.
Well, whatever it was, it should have been fixed up by a doctor days ago from the looks of it.
Şey, her ne olduysa, görünüşünden anladığım kadarıyla günler önce doktor tarafından tedavi edilmeliydi.
She likes it here by the looks of things.
Burada gördüklerin onun hoşuna gider.
By the looks of things... it ain't been so good with you and Donna.
Görünüşe bakılırsa... Donna'yla işler pek yolunda gitmemiş.
The way it looks now, you're gonna be praying for rain by the end of this summer.
Ama görünen o ki yağmurun yaz sonu yağması için dua edeceksin.
By the looks of your faces I realize it's because you would only have brought me down.
Bakışlarınızdan anladığım kadarıyla Moralimi bozmaktan başka bir şey yapmazdınız.
You see it by the side of the road. It looks like a mob hit.
Ağacı yolun kenarında görünce, Sanki bir mafya suikasti gibi.
Well, by the looks of it, I wouldn't worry about recertification.
Görünüşe bakılırsa yeniden onaylanma konusunda endişelenmeye gerek yok.
If the ship has been reconfigured somehow, I can get a deck-by-deck picture of what it looks like as I go.
Gemi bir şekilde yeniden düzenlendiyse, geçtiğim yerlerin şeklini, güverte, güverte tespit ederim.
By the looks of it.
Evet.
* By the looks of the gridlock outside * it's going to be about 3 : 3
* Dışarıdaki karmaşanın görüntüsüne bakılırsa * saat 3.39 civarı
It looks like the Cinderella S.C.L.S.U. Mud Dogs, led by linebacker Bobby Boucher, are gonna fall one victory short of that Bourbon Bowl bid.
Ve iste Mud Dogs, Bobby Boucherle beraber, Bourbon Bowla gitmek icin sadece bir galibiyete ihtiyaclari var.
I mean by the looks of your waitresses over there it seems you're still a quite popular man here.
Yani hizmetçilerin bakışlarına göre.. .. burada hâlâ gözde bir adamsın.
Indeed this moth looks so like a tiny hummingbird that some people in the south of England, where it appears regularly in the summer, think that they have been visited by a real hummer.
Bu güve küçük bir sinekkuşuna benziyor. Öyle ki İngiltere'nin güneyindeki insanlar yaz geldiğinde gerçekten bir sinekkuşu gördüklerini sanırlar.
And by the looks of your overhead, you'll need it.
Tepenin görünüşüne bakılırsa, ihtiyacın olacak.
It looks like somewhere out in the middle of nowhere.
Subtitles by RCK 1292 01 : 36 : 53,776 - - 01 : 36 : 57,894 Burası dağın başı.
By the looks of this crowd, it could be anybody.
Burada ki kalabalığa bakılırsa, herhangi biri olabilir.
But the thing is, it's usually some situation where she just got dumped by this super stud, and she looks at me like I'm a safe bet, and I'm a lot of fun, and she won't have to care, because obviously I should be grateful that she went out with me at all.
Ama aslında, genellikle bir kız çok yakışıklı biri tarafından terk edildiği durumlarda çantada keklik olduğumu düşünebilir benimle olmak eğlenceli ve bana değer vermesi de gerekmez çünkü gayet açık ki benimle çıktığı için minnettar olmalıyım.
Not by much, from the looks of it.
Çok fazla değil, görünüşte öyle.
By the looks of this place, it looks like he removed Kuroda completely.
Bu yerin görünüşüne göre, Kuroda'yı tamamen ortadan kaldırmış gibi görünüyor.
What you didn't know was that Clint was wearing a necklace underneath his t-shirt given to him by someone else, someone younger, someone in a little better shape, someone with whom he was having, from the looks of it...
Ama Clint'in tişörtünün altında kalan ve bir başkası tarafından hediye edilmiş olan gerdanlığı göremedin. Daha genç biri. Azıcık daha yakışıklı biri.
From the looks of it, he must have cut and installed each board by hand.
Göründüğü kadarıyla, her bir ağacı elleriyle kesip monte etmiş.
It looks like the person was killed by one of these creatures from the water.
Onu sudaki yaratıklardan biri öldürmüş gibiydi.