Calculating Çeviri Türkçe
453 parallel translation
He's calculating the feasibility and the fit of the type of women that he wants to be with and he won't relegate himself to spend his time with anyone he doesn't deem worthy.
İnsanları fayda sağlayıp sağlamayacağına göre değerlendiriyor. Standartlarına uygun olduğuna karar verdiği kişilerle görüşüyor.
That's the amount after calculating everything you did.
Hesapladığın şeylerden sonra kalan miktar.
By calculating trajectories with my computing power, it would be child's play to evade the path of the oncoming debris.
Benim hesaplama gücümle güzergahları hesaplayarak üzerime gelen enkazdan kaçınmam çok kolay olur.
Kelvin believed that he had hit on a way of calculating the Earth's age with some rigour.
Kelvin, Dünya'nın yaşını az buçuk hesaplamak için gerekli yöntemi bulduğuna inanıyordu.
Stars alive. You men calculating to take all day with that rig?
Adamların bu işin büyün gün süreceğini mi düşünüyor?
Cold, calculating, ruthless intelligence.
Soğukkanlı, hesaplı, acımasız bir zeka.
That's an electric calculating machine.
Bu bir elektrikli hesap makinesi.
A minister of the crown... and he's never seen a calculating machine before.
Devletin bakanı ve hayatında hesap makinesi görmemiş.
Exactly. I mean, you do a perfect job of calculating.
Yani, harika bir hesaplama yaptınız.
It's so cold and calculating of her.
Bu çok soğuk ve hesaplı bir davranış.
If she's that cold and calculating, I was wondering maybe she had something to do with her husband's death.
Eğer soğuk ve içten pazarlıklı bir kadınsa belki de kocasının ölümüyle bir ilgisi vardır.
I understand you, you're calculating you're nothing but a cold calculating person
Seni anlıyorum, hesapçının tekisin. Soğuk ve hesapçı birinin tekisin.
As a devotee of the sport of kings... he's amazingly adept at calculating the odds.
Krallara layık bir şekilde olasılıkları inanılmaz bir şekilde hesaplayabilir.
A calculating woman
Çok kurnaz bir kadın.
The beaker-heads, the finger-in-the-wind boys say, calculating the rate of drift or what have you, about five months before it gets here.
Her kafadan farklı bir ses çıkıyor. Rüzgârın esiş hızını hesaplayarak bir sonuca varmaya çalışıyorlar. Buraya ulaşmadan önce yaklaşık 5 ay var.
Our spite is put to evil work by their icily calculating kindness.
Kinimiz, onların soğuk ve çıkarcı nezaketleriyle kötü işlere yöneliyor.
That the children are a pair of calculating liars?
Çocukların çifte yalancılar olduklarını mı?
At observatories, astronomers are noting this fantastic phenomenon... and carefully calculating the effect on our solar system.
Gözlemevlerinde, astronomlar bu fantastik olayı dikkatle izliyor... .. ve güneş sistemimize etkilerini hesaplıyorlar.
I'm afraid this yearometer is not calculating properly.
Korkarım ki bu yılölçer doğru hesplamıyor.
I was just calculating fuel, sir.
Sadece yakıtımızı hesaplıyordum efendim.
They are calculating machines.
Hesap makinesi gibiler.
" They're nothing but exasperating Irritating, vacillating, calculating
" Bunların hepsi çileden çıkarıcı Şamatacı, farfaracı, hesapçı
You're too calculating
Her şeyi planlamaya çalışıyorsun.
Well, that will be $ 46, sir, calculating the drachma at 29.7 and...
Drahmiyi 29.7'den hesaplarsak, 46 dolar efendim.
You're hard, conceited, grasping, calculating, avaricious!
- Sen, acımasız, kibirli, açgözlü, sinsice hareket eden - Açgözlü!
Calculating or memory elements?
Hesaplama mı yoksa hafıza bileşenleri mi?
Or maybe that little, uh- - little, uh, dried-up calculating machine... really does know the answers.
veya belkide şu küçük, şu soğuk hesap makinesi gibi olan adam - gerçekten işini biliyorsa?
It's just a way of calculating these numbers.
Sadece bu sayıları hesaplamanın bir yolu.
Like trying to outthink a calculating machine.
Bu hesap makinesini kandırmaya çalışmak gibi bir şey.
Adam Heyer is calculating how much the cost... of an operation for his wife will take from his savings.
Adam Heyer, karısının ameliyatları için ne kadar kazanması gerektiğini hesaplıyor.
Were you heartless, cruel and calculating?
Kalpsiz, zalim ve çıkarcı mıydın?
Thank you, sir. ... and calculating.
Teşekkürler, efendim... ve çıkarcı.
Not hypocritical or calculating.
İkiyüzlülük veya bencillik yapmazdı.
I mean your way of calculating, planning ahead, classifying.
Senin tasarılarını, gelecek planlarını, yaptığın ayrımı söylüyorum.
Stefan Miklos is cold, calculating and ruthless.
Stefan Miklos soğukkanlı, tahmin edilemez ve acımasız biri.
Calculating swindlers, Prevaricating frauds
İçten pazarlıklı dolandırıcılar Sözüne güvenilmez sahtekarlar
Calculating the angles, is it possible... to tell which house it was taken from?
Açılar hesaplanınca, bu resmin hangi evden çekildiğini söylemek mümkün mü?
Now your eyes cast quick, calculating side glances.
Şimdi gözlerin yandan, hızlı bakışlar atıyor.
I trusted you. You were calculating with me.
Bana güvendiğinizi sanıyordum.
Have you tried calculating 10 % of 300 million?
300 milyonun yüzde onunu hesaplamayı denedin mi?
'Katharina is ice-cold and calculating, and I hold her capable of committing a crime. "'
"Katharina, buz gibi, içten pazarlıklı..." "... suç işlemeye tümüyle yatkın biri. "
That old bitch is calculating and perverted.
O kaltak, içten pazarlıkçı ve sapıktır.
That may sound calculating, but it isn't.
Kulağa hesapçılık gibi gelebilir, ama değil.
I didn't have any chance of calculating the distance to the stars.
Yıldızların uzaklıklarını hesaplama konusunda en ufak bir bilgim yoktu.
- Ssh, I'm calculating.
- Şşş, hesap yapıyorum.
My circuits are now irrevocably committed to calculating the answer to the ultimate question of Life, the Universe and Everything, but the program will take me a little while to run.
Devrelerim geri döndürülemez bir şekilde Hayat, Evren ve Her şeyle ilgili evrensel sorunun yanıtını bulmak üzere çalışmaya başladı, ama programın bitmesi biraz zaman alabilir.
Suddenly, she began taking inventory, calculating our wealth.
Birden, servetimizin ne kadar edeceğini hesaplamaya koyuldu.
I think you're a calculating little bastard.
- Bana sorarsan hesapçı piçin tekisin.
After calculating the estimates from various orange producing states, We have concluded the following...
Portakal üreticisi ülkelerden alınan ortalamaların hesaplanması sonrası, şu sonuçlara vardık...
How are you calculating it?
Yav ne biçim hesap yapıyorsun.
Eight months. Now I see. By calculating the presence and the growth of the flies or the maggots, you can pinpoint the exact... date of death.
Yani, sineklerin görünüşüne bakıp sayılarını hesaplayarak kesin ölüm vaktini bulabiliriz mi diyorsunuz?