Can you help me with something Çeviri Türkçe
92 parallel translation
Dear, can you help me with something?
Bu arada bir şey soracağım.
Excuse me, can you help me with something?
Affedersin, bir konuda bana yardım eder misin?
- Can you help me with something? - Yeah, sure. What's up?
- Bana yardım edebilir misin?
Hey, uh, can you help me with something?
Yardımcı olabilir misin?
Can you help me with something?
Bir konuda yardım eder misin bana?
Can you help me with something?
Bana bir şeyde yardımcı olabilir misin?
Wait, can you help me with something?
Dur! Bana bir konuda yardım edebilir misin?
Can you help me with something upstairs?
Yukarı gelip bana biraz yardım edebilir misin?
Can you help me with something?
Bana bir şey için yardım edebilir misin?
Uh-huh, good. Can you help me with something?
Bana yardım edebilir misin bir şey için?
- Can you help me with something?
- Bir el atar mısın?
[ I need your help with something, can you please meet me at the office?
Tae Gong Shil sana bir şey sormalıyım, lütfen ofisime gel.
It is something I thought you can help me with, him with.
Düşünüyorum da benim yani onun için verebileceğin bir tavsiye olmalı.
There's something you can help me with.
Bir konuda yardım edebilirsiniz.
Actually, there is something you can help me with.
Aslında, bana yardım edebileceğiniz bir konu var.
Maybe you can help me with something.
BeIki bir konuda bana yardım edebiIirsin.
Then maybe you can help me with something.
Öyleyse sen de bana bir konuda yardımcı olabilirsin.
- Excuse me, can I help you with something?
- Pardon, yardımcı olabilir miyim?
There is something maybe you can help me with.
Belki sen bana bir konuda yardım edebilirsin.
- can you help me with something?
Ne için?
- Milo, can you help me out with something?
- Milo, yardımcı olur musun?
If you're unwilling to discuss the Suliban, maybe you can help me with something else.
Eğer Suliban konusunda istekli değilseniz, belki başka bir konuda bana yardım edebilirsiniz.
You're gonna help me with something right now or you're gonna see just how hard I can twist.
Bana hemen bir konuda yardım edeceksin yoksa ne kadar sert sıkabileceğimi görürsün.
Since I'm hallucinating and I can't seem to remember things you can help me with something.
Halüsinasyon gördüğüme göre ve olayları hatırlayamadığıma göre belki bana yardım edebilirsin.
There's something maybe you can help me out with.
Bana yardımcı olabileceğiniz düşündüğüm bir şey var.
Excuse me, can I help you with something over there?
Affedersin, yardımcı olabilir miyim?
But there's something else you can help me with.
Ama bana yardım edebileceğim başka bir şey var.
Excuse me. Can I help you with something?
Özür dilerim, size yardımcı olabileceğim bir konu var mı?
Can you spare five minutes to help me with something?
Bana bir konuda yardım etmek için beş dakikan var mı?
Uh, can you help me out with something?
Bana bir yardımda bulunur musun?
I was thinking maybe you can help me out with something.
Düşündüm de belki sen bana bir konuda yardımcı olabilirsin.
Listen, can you help me out with something?
Bakar mısın, bana bir konuda yardımcı olabilir misin?
Can't you just give me something to help with the sleeping?
Uyumama yardımcı olacak bir şeyler veremez misin?
Maybe... you can help me with something, though.
Belki de sen bana yardımcı olabilirsin.
- Can you help me out with something?
- Bana yardım eder misin? - Sen. Ben.
Maybe... maybe you can help me with something.
Belki bana biraz yardım edersin.
Can you help me out With something?
- Bana yardım eder misin?
Well, come on. You can help me with something.
Hadi, bir konuda yardım etmen gerekiyor.
Maybe you can help me with something.
Bana bir konuda yardım edebilirsin.
Maybe you can help me with something while I put these in water.
Çiçekleri suya koyarken bir konuda yardımcı olabilirsin.
But luckily, I think that's something you can help me with.
Ama şansıma, sen bu konuda yardım edebilirsin.
If you can't let me help you, maybe there's something wrong with our marriage.
Sana yardım etmem izin veremiyorsan belki de evliliğimizde bir sorun vardır.
So I'm wondering if you can help me out with something.
Pekâlâ, bana bir şey hakkında yardımcı olabilir misiniz acaba?
I've thought of something you can help me with.
Sanırım yardımına ihtiyacım var.
Excuse me, can I help you with something?
Affedersiniz, yardım edebilir miyim?
- Can you help me out with something?
- Bir konuda yardımcı olabilir misin?
But you're my dad, and if there's something I can help you with, then I'm jumping in, whether you ask me to or not.
- Ama sen benim babamsın,... eğer yardım edebileceğim bir şey varsa sen istesen de istemesen de yardım ederim.
Ooh, ooh, Jeff, Jeff, I was, um, hoping you can help me with something?
Jeff, Jeff, bana bir konuda yardım eder misin?
Excuse me sir, can I help you with something.
Affedersiniz bayım, yardımcı olabilir miyim?
Then... can I ask you to help me with something else?
Öyleyse senden bir konuda daha yardım isteyebilir miyim?
But something even bigger than you, Michael Holt, put me here, now, with you, and if you can't respect that and help to do the things that I can't do any longer, because I got hit by a damn car,
Ama senden büyük bir şey Michael Holt beni buraya, tam senin yanına koydu. Eğer buna saygı göstermez ve yardım etmezsen daha fazla bunu yapamam.