Chapter and verse Çeviri Türkçe
62 parallel translation
I suppose you can quote me chapter and verse in the King James Version.
Kral James versiyonundan bölüm ve mısraları mutlak doğrulukla bize aktarabileceğinizi tahmin ediyorum.
Would you like it book, chapter and verse?
Sabah gazeteleri okumadın mı?
Black and white, chapter and verse, and not sly backstairs gossip.
Bir belge, kesin bir kanıt olsun, gizli kapaklı dedikodular değil.
You know chapter and verse about everyone working with you.
Seninle çalışanlar hakkında her şeyi bilirsin.
Chapter and verse.
Bap ve ayet olarak.
Page numbers vary from Bible to Bible, but chapter and verse is the same in every Bible.
Sayfa numaraları İncilden İncil'e farklılık gösterir. Ama bölüm ve ayetleri aynıdır.
- Everything, chapter and verse.
- Her şeyi, tüm detayları.
Albert is prepared to recite, chapter and verse, everything on your precious tape.
Senin için Ajan Mulder'ın ve Scully'nin bildikleri önemsiz olabilir,... ama Albert senin şu çok değerli kasetindeki her şeyi satır satır ezbere okuyabilir.
You always know chapter and verse about everyone working with you.
Seninle çalışanlar hakkında her şeyi bilirsin.
Troy, I want chapter and verse on Craigie.
Troy, Craigie'in yaşamını tamamen öğrenmeliyiz.
- Chapter and verse.
- Bölüm ve madde.
Gave him a sermon, he's pissed chapter and verse the girlfriend.
Şimdi ona bir vaaz çeksen, bir faydası olmayacak. Ama işin "A" sı ve "O" su... onun kız arkadaşıydı.
I'll lay it out for you in chapter and verse :
Bunu anlaman için basitçe söyleyeceğim : Geliyorsun.
I'm not going. Let me lay it out for you in simple chapter and verse :
Bunu anlaman için basitçe söyleyeceğim :
Tell me what happened, chapter and verse.
Bana neler olduğunu anlat, sadece başlıklarıyla.
We follow the book on this one. Chapter and verse.
Bu sefer kitabına göre hareket edelim.
Anything further you need explained chapter and verse?
Açıklanmasını istediğin başka bir şey var mı?
Let me explain this to you in plain chapter and verse.
Sana bölüm ve mısralar halinde açıklayayım.
Let's plain. Don't need no chapter and verse...
Çok fazla oldu, bu kadar detaya girmene gerek yoktu.
Gauguin didn't need chapter and verse spelling out.
Gauguin bu sefer hisseyi anlamıştı.
Chapter and verse.
Mükemmel aşıklar.
He'd be programmedto give us his history chapter and verse without soundinglike he made it up.
Bildiği şeyleri bize sanki kendi uydurmamış gibi söylemiş olası için yönlendirilmiş.
I mean, He'd cite the Bible, chapter and verse.
Eksiksiz bir şekilde İncil'den alıntı yapardı.
I just saw a dead man quoting chapter and verse.
Az önce bir sürü yürüyen ölü adam gördüm. Anlamamı sağlamaya çalış.
I can quote you chapter and verse on dead children, Professor.
Ölü çocuklarla ilgili sözlerinizden alıntı yapayım Profesör.
Chapter and verse.
- Bölüm ve ayet.
Bibles make good codebooks because of the variance... between printed editions and the numbering of chapter and verse.
İnciller bölümler ve ayetlerin numaralandırılması ile baskı arasındaki farktan dolayı çok iyi birer kod kitaplarıdır.
The people will be happy to read the contents of this file to the jury, chapter and verse, on redirect.
Dosya içeriğini jüriye, bölüm bölüm direk okursak insanlar memnun olacak.
Covers everything, chapter and verse.
Her şeyi kapsıyor, tüm ayrıntılarla.
Chapter and verse!
Bölüm ve ayet!
- Chapter and verse!
- Bölüm ve ayet!
'He's gonna need to know chapter and verse.''He will.'
Olayın tüm ayrıntılarını bilmesi gerekecek. Bilecek.
Hell, I've heard her quote chapter and verse by heart.
- Kahretsin, bir bölüm ve ayetten alıntıyı kalpten söylediğini duydum.
So... chapter and verse on the Reverend Rick.
Peder Rick'in bilgileri geldi.
You want me to recite the hospital policies, Chapter and verse?
Hastane kurallarının ilgili bölümünü okumamı ister misin?
I will tell you everything you wanna know, chapter and verse, but I can't go back.
Bilmek istediğin her şeyi noktası virgülüne kadar sana anlatırım ama geri dönemem.
Chapter and verse.
Bölüm ve ayet.
Chapter and verse on you.
Seninle ilgili bölümler ve yazılar.
'Thus saith the Lord :'Behold waters shall rise up out of the north and be an overflowing flood and all the inhabitants of the land shall howl.' Yes, sir. Jeremiah, Chapter 47, Verse 2.
Tanrı ona dedi, "Bekle, kuzeyde sular yükselip, sel olup akacak tüm insanlar sele kapılacak." Yeremya suresi, 47, satır 2.
Genesis, chapter 29, verse 32. 'Behold a son.' You put those two together, Lesra, and you have...
Cenisis 29. bölüm 22. kıta. "Sabırlı ol, oğul." Bu ikisini bir araya koyarsan "Sabırlı ol oğul, ölümden kalkıp gelen kişi" olur.
I didn't give him chapter and verse.
Kızma!
My faith and belief lies with God and I will quote to you St Matthew, chapter 8, verse 26.
Benim inancım Tanrı'dan yanadır ve şimdi size Matthew'dan 8.
And let us take heed from proverbs, chapter five, verse three.
Özdeyişler Kitabı'nda 5. Bölüm, 3. Ayeti dikkate alalım.
"... we make Him a liar, and His Word is not in us. " First John, Chapter One Verse Nine.
Birinci John, Bölüm Bir Ayet Dokuz.
chapter and the verse.
Dörtte dördüz, kıta ve şiir.
Reid and I argued about the definition of classic narcissism, and he knew that I would remember that, and he also quoted genesis, chapter 23, verse 4.Read it.
Reid ve ben klasik narsizmin tanımı hakkında bir konuşma yapmıştık.. ... ve o bunu hatırlayacağımı biliyordu ve Genesis 23 : 4'den bir alıntı yaptı. Oku.
Chapter 6, verse 14 and 15. Go.
Bölüm 6, ayet 14 ve 15.
Leviticus, Chapter 1, Verse 12 "... she is to bring two doves or two young pigeons, one for a burnt offering and the other for a sin offering. "
Leviller, 1.Bölüm 12.Ayet... kadın iki güvercin almalı biri yanan kurban, diğeri günahlarının affı için.
And as we read in First Corinthians, chapter 13, verse 11, " when I was a child, I spoke like a child.
Ve First Corinthians suresinin 13. bölüm 11. ayetinde söylendiği gibi : "Çocukken, çocuk gibi konuştum."
The revelation that is in the Qur'an in chapter 2, verse 191, and again at 218, that persecution is worse than slaughter...
Kuran'daki ilgili vahiy Bakara suresinin 191. ve 218.ayeti, "fitne katiden kötüdür."
Page, chapter, and verse.
Sayfa, bölüm ve ayet.
verse 117
verses 22
chapter 254
chapter three 19
chapter two 25
chapter one 81
chapters 20
chapter seven 18
chapter four 16
verses 22
chapter 254
chapter three 19
chapter two 25
chapter one 81
chapters 20
chapter seven 18
chapter four 16