Chelsea Çeviri Türkçe
1,720 parallel translation
Well, then stop worrying about chelsea, and come here and make out with me.
Ozaman Chelsea hakkında endişelenmeyi bırak, buraya gel ve benimle seviş.
Look, uh, chelsea's gonna drive me to my 5 : 00 meeting.
Bak, bugünkü 5.00 toplantısına beni Chelsea götürecek.
Chelsea, I'm not allowed to be your sponsor.
Chelsea, hamin olmam için iznim yok.
Uh, just wanted to see if everything was okay, if you'd talked to chelsea.
Eğer Chelsea ile konuştuysan, herşeyin yolunda olup olmadığını merak ettim.
If this is about the chelsea thing, I-I ended it, rebecca.
Eğer Chelsea meselesiyse, yine başlama Rebecca.
No, it's not about chelsea.
Hayır, Chelsea ile ilgili değil.
Dad and Chelsea decided to leave on the camping trip early. Huh.
Babam ve Chelsea kamp gezisinden erken ayrılmaya karar verdiler.
We want Chelsea here
Chelsea birilerini ayarlayabilir.
Chelsea!
¡ Chelsea!
Chelsea told me that you are planning to lose your...
Chelsea başka birilerini aradığını...
Chelsea and all people.
Chelsea ve diğerleri
yeah i got him some better footage. of Chelsea and i on the bed
Yani Chelsea yle benim sahnelerimiz daha iyi aslında...
But you and Chelsea, tonight...
Ama bu gece Chelsea yle...
Chelsea, i know what you said before..
Chelsea, aklıma takıldı da
Chelsea, I do not think that you're not validitorial in work
Chelsea, artık sınıfın en iyisi olduğunu zannetmiyorum.
Chelsea's got some hold in here too and we're about to kick off with'em.
Chelsea'nin de burada adamları varve onlarla kapışmak üzereyiz.
Chelsea!
Chelsea!
Chelsea!
Chelsea! Chelsea!
Big house in Chelsea, bigger one in the Cotswolds,... fat expenses claims...
Chelsea'de büyük bir ev ve daha büyüğü Cotswolds'da. Devasa harcama hırsı.
October of 1999, he was kicked out of the Chelsea Music Academy because he was accused of sexual assault and battery.
Cinsel taciz suçlaması nedeniyle ekim 1999'da Chelsea Music Akademisi'nden atılmış.
Dad's a small-time artist, shows at the Grayson Gallery in Chelsea once in a while.
Baba, Chelsea'deki Greyson Galerisi'nde arada bir gözüken ufak çaplı bir sanatçı.
Chelsea University.
Chelsea Üniversitesi'nde.
Look, all I know is that she goes to Chelsea University and she's hot. What do you want from me? All right, Romeo.
Bakın, bütün bildiğim, Chelsea Üniversitesi'nde okuduğu ve çok çekici olduğu.
I was a guest lecturer at a forensics class at Chelsea University about two months ago.
Yaklaşık iki ay önce Chelsea Üniversitesi'nde konuk adli tıp uzmanı olarak bir konuşma yapmıştım.
Stella, check the records at Chelsea University.
Stella, Chelsea Üniversitesi'ndeki kayıtları incele.
You know, the bike polo guy said that Baxter had a girlfriend at Chelsea University.
Bisiklet polosu oynayan çocuk, Baxter'ın, Chelsea Üniversitesi'nde bir sevgilisi olduğunu söylemişti.
Did you ever take a class or attend a lecture at Chelsea University in New York?
New York'taki Chelsea Üniversitesi'ndeki bir derse ya da konuşmaya katıldınız mı?
* * * elsea University.
- Chelsea'nin hemen yanında.
Okay, do you know what classes she was taking at Chelsea?
Doğru dürüst tanımıyorum bile. Tamam.
Anything outside that area could be his stalking zone.
O bölge dışında kalan her yer takip alanı olabilir. Odessa'nın, Chelsea'de Stella'nın konuşmasını izlediğini biliyoruz. Elimizde birkaç bilgi var.
We already have a few known variables. We know that Odessa took Stella's course at Chelsea University. That's 86th and Amsterdam.
- 86'ncıyla Amsterdam.
All I'm saying is, you can acknowledge your feelings for Mia while still moving forward with Chelsea.
Söylemek istediğim, Chelsea ile yola devam ettiğin sürece Mia'ya olan hislerini onun da bilmesi gerek.
See, I love Chelsea, but you know, there was a time I loved Mia.
Chelsea'yi seviyorum ama, bilirsin işte, bir zamanlar Mia'yı da sevmiştim.
Chelsea, we agreed that you only get one of those a month.
Chelsea, dışarı ayda bir kez çıkacağımız konusunda anlaşmıştık.
Chelsea, it's 7 : 30.
Chelsea, saat 7 : 30.
Why are you taking Chelsea to that farmers thing?
Neden Chelsea'yi şu Çiftçi şeyine götürüyorsun?
First, I was going to have sex with Chelsea.
Öncelikle, Chelsea ile sevişecektim.
Now, if you'll excuse me, I'm going to join Chelsea in the shower and try to knock out a quick one.
Şimdi, izin verirsen, duşta Chelsea'ye katılıp bir şipşak yapmaya çalışacağım.
He went out with Chelsea.
Chelsea ile dışarı çıktı.
Let me tell you something, Chelsea.
Sana bir şey söyleyeyim Chelsea.
And thanks for being such a good friend to Chelsea.
Ve Chelsea ile böyle iyi bir arkadaş olduğun için teşekkür ederim.
With him in my life, I think I can actually make my relationship with Chelsea work.
O hayatımdayken, sanırım Chelsea ile ilişkimi gerçekten yürütebilirim.
Of course, I'd have to talk it over with Chelsea and Alan first.
Elbette, önce Chelsea ve Alan ile konuşmalıyım.
Hey, I can't help it if Chelsea finds me witty and urbane.
Hey, ne yapayım eğer Chelsea beni esprili ve medeni buluyorsa.
You need me to keep Chelsea off your back.
Chelsea'nin seni rahatsız etmemesi için bana ihtiyacın var.
- Can I go over to Chelsea's? - Well...
- Chelsea'lere gidebilir miyim?
That would depend on Chelsea and her lovely, "far too young to be a mother" here.
- Şey... Bu Chealsea'ye ve anne olamayacak kadar genç ve güzel annesine bağlı.
I can't exactly be judgmental, because that is how I met Chelsea's father.
Ben eleştirmeyeceğim çünkü ben de Chelsea'nin babasıyla böyle tanıştım.
I have no clue.
Chelsea'de hangi dersleri aldığını biliyor musun?
We know he lived in Chelsea.
- Baxter'ın Chelsea'de oturduğunu biliyoruz.
Chelsea's mum?
Chelsea'nin annesi.