Chemicals Çeviri Türkçe
1,802 parallel translation
The doctor says the chemicals or hormones or whatever... are messing up my system and you can't take anything I say too seriously.
Doktorun dediğine göre kimyam değişmiş, yani hormonlarım, her neyse ve zihnimi karıştırmış, yani söylediklerimi gerçekten ciddiye alamazsınız.
How about you take some of these chemicals and mix up some rocket fuel?
Şu kimyasalları alıp karıştırıp roket benzini falan yapamaz mısın?
They produce chemicals for household products, cleaning supplies.
Kimyasal ev temizlik malzemeleri üreten bir şirket.
Those chemicals deplete the life of the soil.
Bu kimyasallar toprağın ömrünü tüketiyor.
I wasn't sure why I had to drink myself full of chemicals to achieve it, but they clearly felt like I needed the help.
Bunu başarmak için neden kimyasallar içtiğime emin değilim. ama bana yardım etmesi için buna ihtiyacım olduğunu hissediyordum
But you'd have to pay for the chemicals.
Ama ilaçların parasını sen ödersin.
Mmm, minor correction. Love comes from a confluence... of chemicals and hormones in the pineal gland.
Sevgi, beyin epifizinde kimyasallarla hormonların karışmasından gelir.
I couldn't see him, but I could smell him.Scents are invisible to the eye, but they're really just volatile chemicals that are floating through the air.
Yüzünü göremedim ama kokusunu alabiliyordum. Koku gözle görülmez ama havada uçuşan kimyasal bir maddedir.
Look, I'm sorry, but if he was welding And he's allergic to the chemicals in the flux,
Bak, özür dilerim, ama eğer kaza sırasında kaynak yapıyorsa ve eriyen metaldeki kimyasallara alerjisi varsa,
It's just chemicals traveling between receptors, blocked or not, zeros and ones.
Bloke edilmiş veya değil. Sıfır veya bir. Bir şiir yazdık.
- It's not heat and chemicals, Black.
- Isı ve kimyasalla ilgili değil, Siyah.
It's just chemicals.
Sadece kimyasalla alakalı.
I figured she'd wanna be pumped full of chemicals and preserved.
Onun kimyasallara bürünüp, mumyalanacağını düşünmüştüm.
Papi couldn't get the chemicals right.
Babam kimyasalları doğru ayarlayamamıştı.
Standard cleaning products contain all sorts of chemicals... that aren't good for us, and they're not good for the environment either.
Standart temizlik malzemeleri çok çeşitli kimyasallar içerirler. Bunların çoğu da hem bizim için hem de çevre için yararlı değiller.
So, your condition didn't impose any-any limits to the chemicals you could use in processing the crime scene?
İçinde bulunduğun bu durum yüzünden..... olay yeri incemelerindeki zorlanmalara rağmen..... yanlış bir şey yapmadın ya da kullanmadın mı?
They create chemicals.
Onlar kimyasallar yaratırlar.
- The chemicals are good.
Kimyasallar iyidir.
The chemicals are good.
Kimyasallar iyidir.
They give you retcon and chemicals and radiation and God knows what.
İnsana retcon, kimyasallar ve radyasyon ile Tanrı bilir daha neler veriyorlar.
I'm allergic to chemicals.
Bitkisel ağrı kesiciye ihtiyacım var!
Dr. Gold, for a pie, can you tell us how the chemicals work their way into the neurotransmitters?
Dr. Goldfarb, Selam. Bize bu kimyasalların nörotransmiterlerin içinde nasıl çalıştığını anlatır mısınız?
It's about a guy who thought that he could use chemicals to age title documents.
Hikaye, kimyasal maddeleri kullanarak tapu senetlerini eskitmeyi düşünen bir adam hakkında.
We are dumping in the environment all kinds of chemicals like mercury, cadmium, lead.
Çevreye, civa, kadmiyum ve kurşun gibi zararlı maddeleri salıyoruz.
Are you with Northwest Chemicals?
Kuzeybatısında kimyasallar ile mısınız?
Do you think some people can be born without those chemicals?
Sence bir insan bu kimyadan yoksun doğabilir mi?
I think, not the chemicals but the processing of them- - that's exactly right.
Bence sebebi kimyamız değil. Olayın sürecinde yer aldığı doğru.
You're not using any toxic chemicals on her, are you?
Affedersiniz. O kızın üstünde zehirli kimyasal kullanmıyorsunuz, değil mi?
Why actually go out and hustle when you can beat the competition with chemicals?
Yarışı kimyasallarla kazanmak varken neden uğraşasınız, değil mi?
Buy Dawson and Hughes Chemicals, 50K.
Dawson ve Hughes Kimya'dan satın al, 50 binlik.
Well, joining us live from Paris now is Jude Finisterra. He's a spokesman for Dow Chemicals, which took over Union Carbide.
Union Carbide'yi satın alan Dow Chemicals'in temsilcisi Jude Finisterra, Paris'ten canlı yayında şu anda bizimle.
Just to reiterate what Jude Finisterra, the spokesman for Dow Chemicals, has just said : he says Dow Chemicals now fully accept responsibility for the events in Bhopal.
Dow Chemicals sözcüsü, Jude Finistrerra'nın söylediklerini özetlemek gerekirse, Dow Chemicals Bhopal'daki olayların tüm sorumluluğunu üstleniyor.
Down Chemical was quick to issue a series of statements denying all knowledge of Jude Finisterra.
Sahte bir web sitesi bile yapılmıştı. Dow Chemicals, Jude Finesterra ile ilgili hiçbir bilgiye sahip olmadıklarını açıklamakta gecikmedi.
DOW CHEMICAL MADE SOME ANNOUNCEMENT THAT THE STOCKHOLDERS OF DOW CHEMICAL DIDN'T LIKE,
Dow Chemicals, hissedarlarının pek memnun kalmadığı bir açıklama yapmış.
The government of Israel states Force of New Order is responsible... for discharge of chemicals Dead Sea... causing the strange color in water.
İsrail hükümeti Ölüdeniz'in suyunun renk değişiminin... kimyasal artık boşaltılmasından kaynaklandığını ve bu durumdan... yeni düzen güçlerinin sorumlu olduğunu açıkladı.
Tissue's breaking down from bacteria, the body's own chemicals.
Dokular, bakteriler ve vücudun kendi kimyasalları tarafından bozuluyor.
And then after he kills them, using surgical tools and chemicals he, in his mind, enhances their appearance.
Onları öldürdükten sonra, ameliyat aletleri ve kimyasallar kullanarak kafasında, görünüşlerini değiştiriyor.
Undetectable chemicals that nonetheless affect our behavior our sex drive, our fear...
Tespit edilemeyen, davranışımızı, cinsel dürtülerimizi etkileyen kimyasallar -
- To have some foul-smelling orange chemicals sprayed on my body to approximate the effect of sun damage.
Pis kokulu, turuncu renkli kimyasalları vücuduma püskürtmek için Bayağı para verdim.
That faint scent of chemicals. But an expensive Italian suit.
Hafif kimyasal kokulu ama pahalı bir italyan takım elbise.
I read concentrations of ammonia and several other toxic chemicals.
Amonyak ve birkaç zehirli kimyasalın daha değerlerini okuyorum.
He buys chemicals and raw materials to make a gunpowder.
Barut yapmak için bazı kimyasallar alıyor.
How can I know so much about the bonds of chemicals yet so little about the bonds of friendship?
Nasıl olur da insanî bağları kimyasallarınkinin birazı kadar bile bilmem?
They never call in sick, no chemicals, no waste. They're green as hell.
Hastalık izinleri yok, kimyasallara gerek yok, atıklar yok, sadece yeşillik.
They're gonna take him and everyone else and feed us at the giant processors and strain us for our chemicals.
Hepimizi alıp kocaman işleyicilere atıp kimyasal maddelerimizi almak için bizi süzecekler.
You can take some ancient technology like the Baghdad battery which probably was used for something like metal plating and wich you just mix chemicals and enhance the chemical reactions to they were using for this reason, and we can take and put a voltmeter and go "Oh look, we're able to get a reading out of it!"
Muhtemelen metal kaplamak gibi bir şey için ya da sadece kimyasalları karıştırmak ve kimyasal reaksiyonlar geliştirmek için kullanılan Bağdat pili gibi bir takım eski teknolojileri alabilir ve onu bir voltmetreye bağlayıp "Oh bakın, görüyor musunuz bir takım değerler alabiliyoruz" diyebilirsiniz.
Any clean recipient clear of any chemicals.
İçinde kimyasal madde bulunmayan her şey olabilir.
Can you detect the chemicals by smell?
Koklayarak kimyasalları ayırt edebilir misiniz?
You wouldn't clean your body with discount chemicals, so why should you treat your clothes any differently?
Kıçınızı ucuz kimyasallarla mı siliyorsunuz? Neden elbiselerinize farklı davranasınız?
On your way drop this quotation off to Mr. Chaudhary at National Chemicals.
Giderken şunları da yol üstünde Ulusal Kimya'dan Mr. Chaudhary'e bırak.
National Chemicals is in the wrong direction.
Ulusal Kimya benim yolumun üstünde değil ki efendim!