Clich Çeviri Türkçe
50 parallel translation
The oldest clich ‚ in the book.
Kitaptaki en klişe yöntem.
It's a clichй, a shrink with a weakness for an unhappy woman.
Deli doktorunun mutsuz kadına zayıflığı malumdur.
This is such a clich? .
Ne klişe!
How do you think a clich? becomes a clich?
Bir klişe nasıl klişe oluyor sanıyorsun?
Clich? grande.
Klişenin dik alası!
How does a clich? become one?
Klişeler nasıl klişe oluyor ki?
They're silly clich's.
Aptalca klişeler bunlar.
Well, you know, I'm looking for something that's familiar but not a clich you know, something that's memorable but not too gimmicky...
Kolay hatırlanan ama sıradan olmayan bir cümle. Aslında bir yandan da şey olması gerek...
I think it's this whole doctor-golf clich Á that's really throwing me.
Sanırım bu doktor-golf klişesi benim dikkatimi dağıtıyor.
That's clich Á, don't you think?
Bu klişe değil mi sence de?
- Know what I wish? I wish that just once people wouldn't act like the clich'es that they are.
Bir kere olsun insanların oldukları klişelerden farklı davranmasını isterdim.
Oh, no, what a clich?
Hayır, tam bir klişe.
You guys really wouldn't hurt me, because that would be so clich Ád.
Siz bana zarar veremezsiniz, çünkü bu... çok klişe olur.
- I guess you're fans of the clich Á.
Sanırım siz klişelerin hayranısınız.
Yeah, kind of an over-the-top, clich? bad guy.
Evet, bir çeşit kendini beğenmiş, havalı kötü adam.
That's such a clichй.
Bu çok klişe.
I know, sounds like a clich? but that's what happened.
Çok basmakalıp ama öyle oldu.
I thought it was a clich Á, young Hollywood doing coke with strippers.
Hollywood'lu delikanlıların striptizcilerle kokain çekmesinin klişe olduğunu sanırdım.
Yeah, you know, among mathematicians, isn't that just such a clich \,
Evet, aslında, matematikçiler arasında, satranç oynama işi biraz,
My whole situation reeks of clich?
Bütün ilişkimiz klişelerle dolu.
At the risk of sounding like a clich? this call is about what I can do for you.
Biraz klişe gibi olacak ama ben sizin için ne yapabilirim diye aradım.
ned! please don't turn me into a clich? just turn it down, or i'm going to take it away.
Ned lütfen bu olayı klasikleştirme ya kıs şunu ya da gelicem şimdi yanına
I know it's a clich? but... I think he's being ironic.
Herkesin yaptığı bir şey fakat o bunun etkileyici olduğunu düşünüyor.
I MEAN, I MUST SOUND LIKE A CLICH? BUT...
Yani, biraz klişe olacak ama..
The usual clich? - -Chanting, candles, blood drinking.
- Bilindik konuşmalar yapılır, ilahiler söylenir, mumlar yakılır, kan içilir.
Gosh, that sounds so clich?
Tanrım, bu çok klişe.
You think it's a clich?
Klişe olduğunu düşünüyorsun.
You're such a sports movie clich right now.
Tam da spor filmi klişeleri gibisin.
We've covered every prom clich? in the book,
Bütün balo klişelerini yerine getirdik.
Losing my virginity on prom night Is the most clich? of all things clich?
Balo gecesi bekaretimi kaybetmem en büyük klişe olmaz mı?
It's clich \, but, look what you get for trying something different.
Basmakalıp ama farklı bir şey deneyince ne olduğunu gördük.
Total clich \, you know.
Çok sıradan.
Tt's called a clich?
Buna klişe denmez mi?
- Or something slightly less clich? - Good. Uh, yeah.
Ya da daha az klişe olan bir şey?
Oh this is such a clich? the leading lady falling for her director.
Bu sadece bir klişe, başrol oyuncusu yönetmene aşık olur.
Clich'd, and overall craptastic. "
Evet sen ne bilirsin Simpatico. Bunu biz yaşadık.
Don't worry about it, Cay. I'm the clich?
Dert etme Cay.
I didn't come out of the closet to become a clich?
Kendimi ifade ettim diye klişilere uymak zorunda mıyım?
I know it's a clich But he meant a lot to all of us.
Klişe bir hareket olabilir ama onun bizim için anlamı çok büyüktü.
"His work has become so hackneyed, so clich " That we wonder if mr. Castle has anything new to say.
" Artık eserleri o kadar basmakalıp, o kadar klişe hâlini almış ki Bay Castle'ın söyleyecek yeni bir şeyi var mı çok merak ediyoruz.
I feel like a clich?
Çok klişe oldu.
What? It's... pretty clich?
Bu oldukça klişe.
A pregnancy ruse- - Clich?
Hamilelik numarası...
It's almost a clich?
Neredeyse hep aynı değil mi?
Must be tough to live life as a clichй.
Böyle ağır abi olarak yaşamak zor olsa gerek.
That'd be too clich.
Fazla klişe olurdu.
Yeah, well, clich ¨ ¦ s are crap.
Ne dersin, klişeler her zaman berbattır.
The line's clich?
Söz klişe ama duygu gerçek.
Oh, see, now, that's a clich?
- Neden bahsettiğini gerçekten anlamıyorum.
You're Such A Clich?
Çok klişesin.