Climbing Çeviri Türkçe
2,760 parallel translation
Climbing up a cliff.
Bir uçuruma tırmanırken.
Are you climbing into that bottle because of what you think we see when we look at you or because of what you see in the mirror?
O şişeyi dibine kadar bitirmenin sebebi,... sana baktığımızda ne gördüğümüzü düşünmen mi yoksa aynaya baktığında gördüklerin mi?
We met climbing.
Tırmanırken tanışmıştık.
Climbing is a rich man's playground.
Tırmanış zengin adamların oyun alanıdır.
I've heard of denial, but climbing a mountain to avoid talking about...
İnkâr sesi duyuyorum, ama bir şeylerden kaçınmak için dağa tırmanmak.
I am climbing this mountain... to honor the people... especially my dear friend Alan Scott... who died here doing exactly what they loved to do, proving to the world that with determination and preparation, nothing is impossible,
Özellikle de tam burada sevdiği şeyi yaparken vefat eden tüm dünyaya azmin ve hazırlanmanın ne kadar önemli olduğunu gösteren sevgili arkadaşım Alan Scott için.
They don't have a lot of climbing experience, either.
Ayrıca çok fazla tırmanış tecrübeleri de yok.
Why does she keep climbing?
Niye hâlâ tırmanıyor ki?
Climbing over that fence, I might have wrecked'em.
Çitlerden atlarken cart diye gidebilirdi.
It's climbing?
Yükseliyor mu?
Mm-hmm. Climbing Machu Picchu.
Machu Picchu'ya tırmanmalıydım.
Okay, we're just a hot dog and a blue cat climbing up a public toilet using only our feet... nothing weird here.
Pek, daha kötüsü de olabilirdi. Dalga mı geçiyorsun?
I used to be in climbing club back in college days
Üniversite günlerimde tırmanma kulübündeydim.
Rock climbing in the summer
Yazları kaya tırmanışı.
Ice wall climbing in winter
Kışları buz duvarı tırmanışı.
I said I'm climbing
Tırmanıyorum dedim.
Climbing up the wall, I realized he's not an average Joe
Duvarı tırmanırken onun sıradan bir vatandaş olmadığını fark ettim.
Why don't we look into climbing clubs, perhaps?
Neden dağcılık kulüplerine bakmıyoruz? Belki...?
Rock climbing doesn't give you calluses on the palm because you use the fingers
Kaya tırmanışı avuçlarınızda nasır yapmaz. Çünkü parmaklarınızı kullanırsınız.
A bear wouldn't scare me enough to go climbing in poop.
Ayılardan kendimi bokun içine atacak kadar korkmazdım.
In rock climbing, most of the risk is taken by the lead climber.
Kaya tırmanışında, riskin çoğunu lider tırmanıcı alır.
See some rope-climbing punk be that damn assertive.
Kendi halinde bir serseri de iddialı olabiliyormuş gördün mü?
Again, no problem for the Marauder, thanks to its vertical climbing system.
Burada devreye giren "Dikey Tırmanma Sistemi".
I mean, it's hard enough climbing up here.
Tırmanmak bu kadar zorken.
When your dad's the town drunk, you get used to climbing roofs. That's all.
Baban şehrin ayyaşı olunca çatılara çıkmaya alışıyorsun.
Why are you suddenly so interested in climbing my family tree?
Neden birden bire aile ağacımın tepesini bu kadar merak ettin.
How about tell me that you've got crazy crap climbing those walls?
Bana çılgınca şeylerin o duvardan geçtiğini söyleyebilirdin.
I been climbing the walls.
Alt üst olmuştum.
I been climbing walls.
Kendimde değildim.
Climbing. Van. Staying.
Bin hadi arabaya.
Awesome ditched rock climbing to help me with the presentation.
Muhteşem bana yardım etmek için dağ tırmanışını iptal etmişti.
Still climbing.
Hâlâ tırmanıyor.
- And the climbing gear. - The V-21 bolt gun.
- Ayrıca tırmanma malzemeleri.
- You believe that bottled oxygen has hurt the sport of mountain climbing, so you climb without oxygen?
- Oksijen tüpünün dağcılık sporuna zarar verdiğini düşünüyorsunuz bu nedenle de tüpsüz mü tırmanıyorsunuz?
Your husband kept climbing after you gave birth?
Eşiniz siz doğum yaptıktan sonra da tırmanmaya devam etti mi?
But he was offered other climbing jobs on less dangerous peaks.
Ancak diğer tırmanma işi teklifleri daha az tehlikeli tepeler için yapılmıştı.
Many of us in the climbing community were outraged at the many distortions.
Tırmanış kulübünden birçoğumuz bozulmalardan ötürü çileden çıkmış bir vaziyetteyiz.
The book, Only in May, the account of a French climbing expedition to the Trango Towers.
"Sadece Mayıs'ta" adlı kitap,... bir Fransızın, Trango Kuleleri'ne tırmanış hikayesinden.
The subject of Mr. Cardiff's actions during his Pakistani climbing expedition are now a subject of concern in the English press, Your Lordship.
Bay Cardiff'in Pakistan'daki tırmanış gezisi sırasındaki hareketleri artık İngiliz Basını'nın da gündeminde Sayın Lord Hazretleri.
You didn't take the rope and climbing gear from the Japanese team on Trango Tower- - Trango II?
- Trango II'deki Japon Takımı'ndan urgan ve tırmanma aletlerini almadınız mı?
Mr. Cardiff, are you planning another climbing expedition?
Bay Cardiff, bir başka tırmanış planlıyor musunuz?
I could've broken my neck climbing up here.
Buraya tırmanırken boynumu kırabilirdim.
He's got bamboo climbing branches, artificial plants, his own hiding box.
Tırmanması için bambu dalları var ; yapay bitkileri, kendine ait saklanacağı bir kutusu bile var.
And a climbing harness and some rubber cement.
Bir de tırmanma teçhizatı. Bir de lastik tutkalı.
When I was 15, I read a story in "Boys'Life" about climbing Kilimanjaro.
15 yasimdayken, "Çocugun Hayati" adli bir hikaye okumustum Kilimanjaro'ya tirmanma hakkinda.
I mean, why do you keep climbing into my bed?
Ne yaptığını zannediyorsun, odamda ne işin var?
And hours before, I was climbing all over you.
Ve saatler önce, seninle yiyişiyordum.
The climbing?
- Yiyişmeyi mi?
Ladies and gentlemen... we're climbing this mountain...
Bayanlar ve baylar sevdiğimiz insanları onurlandırmak adına bu dağa tırmanıyoruz ve ben de tırmanıyorum.
It's been climbing your last two visits.
Son iki ölçümdür yükseliyor.
I'm climbing
Tırmanıyorum.