English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / İngilizce → Türkçe / [ C ] / Colder

Colder Çeviri Türkçe

801 parallel translation
On the other hand, on a world much colder than the Earth, water can only exist as ice, and we have another problem.
Diğer yandan, Yeryüzünden çok daha soğuk bir gezegende, Su sadece buz olarak var olabilir, Ve buda başka bir problem.
I've been on the pan, I've been called an electric fan, told I'm even much colder than Frigidaire.
Beni tava getirdiler, vantilatör adı taktılar, sen bir buzdolabından daha soğuksun dediler.
The colder they are, the hotter they get.
Bir kız ne kadar soğuksa o kadar çekicidir.
You know, it's getting colder as it gets later and I might have to move a little closer if I get chilly.
Yani hava karardıkça daha soğuk oluyor üşüdükçe biraz daha yaklaşmak zorunda kalırım...
You're colder than ice.
Buz gibi soğuk.
It's so cold. Colder here than the woods.
Burası çok soğuk, ormandakinden daha soğuk.
When the sun goes down, it's much colder.
Güneş batarken daha da soğuk olur.
- The more patients, the colder the soup.
- Daha çok hasta, daha soğuk çorba.
It's getting colder.
Hava iyice soğudu.
- Getting colder out.
- Hava da soğuyor.
It seemed there was no city in the world... that was colder to the homeless... or that could be warmer to the ones who had a home.
Dünya üzerinde... evsizler için daha soğuk... ya da evi olanlar için daha sıcak başka bir yer yokmuş gibi geldi.
The days keep getting colder.
Günler gitgide soğuyor.
- Colder.
- Daha da soğuk.
Colder than I thought.
Tahmin ettiğimden de soğuk.
Trees, grass, sweet cider and buttermilk... and water from that well that's colder than any other...
Ağaçlar, yeşillik, tatlı elma şarabı, tereyağı ve diğer her yerden daha soğuk suyu olan o kuyu- -
- Turning colder, don't you think?
- Hava soğuyor değil mi?
But weather is getting colder.
Fakat hava soğuyor.
Colder than blazes.
Dondurucu bir soğuk.
It leaves me colder than a basement floor
Bodrum katından daha soğukta bırakabilir beni
- Just the same. Only colder.
- Daha soğuk olmasının dışında yok.
It's getting colder, too
Bu yüzden donmuş.
I'll bet she's colder than an iceberg.
Bahse girerim buzdağından soğuktur.
But if passion ran colder, it was "Throw him in the Volga!"
Ama tutku azalınca "Atın şunu Volga'ya!"
- I'll stay, it's colder here.
- Kalacağım, burası serin.
This is colder then your wet hand.
Bu ıslak elden daha soğuk.
That Henry Tudor, earl of Richmond, is with a mighty power landed at Milford... is colder tidings, yet they must be told.
Ancak Henry Tudor, Richmond Kontu, muazzam bir orduyla Milford'a çıkmış. Maalesef bu haber de pek hoş olmayanı.
Getting colder out.
Dışarısı soğuyor.
Getting colder.
İyice soğudu.
"... it suddenly seemed to become much colder... "
" hava birden serinledi.
Oh, it's been colder and harder than most.
Her zamankinden daha soğuk ve sert.
It will be getting colder soon.
Yakında hava soğuyacak.
The water gets colder every day.
Su gittikçe daha çok soğuyor.
It's much colder down here.
Burası amma da soğuk böyle.
It was getting colder.
Hava da gittikçe soğuyordu.
The colder the trail, the safer he'll be.
İzini süremediğimiz sürece güvende olurdu.
The visits to Villa Rosa always getting shorter, colder, falser.
Villa Rosa'ya yaptığım ziyaretler daima kısa, soğuk ve yapmacıktı.
Farther out where it's colder, are the giant planets made mostly of gas.
Soğuk olan daha uzak bölgede ise çoğunluğu gaz olan dev gezegenler bulunur.
Vichyssoise must be served at 40 degrees not warmer and not colder.
Vichyssoise 4 derecede servis yapılmalı. Ne daha sıcak ne de soğuk.
It was much colder than this.
Bundan daha soğuktu.
God it ´ s colder.
Tanrım, çok soğuk.
It's getting colder outside.
Dışarısı gittikçe soğuyor.
Is it getting colder up here or is it my imagination?
Hava mı soğuyor yoksa benim hayal gücüm mü?
It's getting colder.
- Hava soğuyor.
Oh, colder than the deuce...
- Aslında buz gibi, hava buz kesiyor.
It cannot be a tad colder, nor a tad happier
Ne biraz duygusuz, ne de biraz daha mutlu olamaz.
the colder she acted the warmer he got
kadın soğuk davrandıkça adam daha da ısındı
Tell you one thing. Where we're going it's gonna get colder than hell.
Sana birşey söyleyeyim gittiğimiz yer cehennemden daha soğuk olacak.
It's cold, but it'll get colder.
Soğuk ama daha da soğuyacak.
Shut up and stay there, or you'll be a lot colder.
Çeneni kapat ve olduğun yerde kal, yoksa daha çok üşürsün.
Only much colder.
Basenleri kocaman. Loui B Meyer'ınkiler gibi değil.
Love is colder than death
AŞK

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]