Combat Çeviri Türkçe
3,749 parallel translation
Right there... three combat tours, honorably discharged.
İşte üç çarpışma görevi, terhis olmuş.
Close-quarter combat.
Evet. Kısa mesafe dövüşü.
I'd rather die in combat than drown in the river!
Beni nehre itemeyeceksiniz. Kılıçla deşilmek daha çok hoşuma gider!
Let's teach these savages the art of combat, shall we?
Haydi şu vahşilere savaş sanatını öğretelim, tamam mı?
So, to help you combat that, I want you to write an essay.
Bu yüzden, bununla savaşmak için bir kompozisyon yazmanızı istiyorum.
Israeli hand-to-hand combat.
İsrail el ele dövüşüdür.
Like we don't see enough combat?
Yeterince savaş görmedik mi?
Hell, most days felt like 360-degree combat.
Hemen her gün her yönden saldırı geliyordu.
" My stocking seams were straight, my lipstick was combat-ready,
" Çoraplarım dapdar, rujum savaşa hazırdı,
Sir, please do not noogie me during combat prep.
Efendim, lütfen saldırı hazırlığında beni pohpohlamayın.
- I'd say. - You sure she was never a combat medic?
Onun daha önceden sıhhiyeci olmadığından emin misin?
So a person takes a drug designed to combat depression that instead intensifies that depression, leading to suicidal ideation.
O halde kişi depresyonla mücadele etsin diye üretilmiş bir ilacı alıyor,... bu ilaç da depresyonu daha da şiddetlendirerek intiharı düşünmeye sevkediyor.
And I'm not talking'about those pilots that hot dog in an air show while the real men are in combat.
Ve bir, hava gösterisinde sosislilerle savaşan erkekleri izleyen pilotlardan bahsetmiyorum.
In many ways, it's easier to function during combat than after.
Pek çok bakımdan savaşta olmak sonrasından daha kolaydır.
I want combat pay.
Bahşiş isteyeceğim.
On my 55 combat missions in Korea.
Kore'deki 55 savaş görevime...
You lost something very valuable in combat, son.
Çarpışmada çok değerli bir şeyini kaybettin, evlat.
Police are working overtime to combat what appears to be a groundswell of lawlessness apparently sparked by today's mandatory... ( Sirens wailing )
Polisler bugüne damgasını vuran kanun karşıtlığı artışıyla baş etmek üzere daha fazla çalışıyor. Bütün sirenlere rağmen, çocuklar uyudu.
Combat is not a video game.
Savaşmak, video oyunu değildir.
I'll turn combat into a video game!
Savaşı oyuna çevireceğim.
Do not take it into combat.
Sakın ola onu dövüşe sokayım deme.
You're taking it into combat, aren't you?
- Dövüştüreceksin onu, değil mi?
The one who is called your mother wears the boots that are made for combat!
Annen denilen kişi savaşmak için yapılan botları giyiyor!
In combat, a ship on the surface is a dead ship, sir.
Bir muharebede efendim, yüzeyde bir gemi ölü bir gemidir.
We can't sustain combat against their numbers.
Sayıları çok fazla, onlarla çarpışamayız.
This sounds a lot like Gods of Combat.
Sanki "Dövüş Tanrıları" adlı oyunu çağrıştırıyor.
They're avid gamers involved in the multi-user online first-person shooter game, Gods of Combat.
Hırslı oyuncular, "Tanrıların Dövüşü" adında çoklu kullanıcılı online bir oyunu aşırı oynamışlar.
Hey, I just got off the phone with the people who produce Gods of Combat.
"Tanrıların Dövüşü" oyunun yapımcılarıyla konuştum.
Gods of Combat was their one constant connection to one another.
"Tanrıların Dövüşü" onları sürekli birbirlerine bağlayan bir şeydi.
Catholic school is like combat.
Katolik okulu bir savaş alanı gibidir.
Uh, I have been there- - in combat- - and it's way worse than some old lady.
Orada bulundum, savaşta. Yaşlı bir kadından çok daha kötüydü.
Four years with Helicopter Sea Combat Squadron 24.
Helikopter Deniz savaş Birliği 24 de dört yıl görev.
That would explain your newfound combat tactics.
Bu da senin yeni ortaya çıkan döğüş taktiklerini açıklıyor.
There aren't enough personnel to fill all the combat needs.
Bütün savaş ihtiyaçlarını karşılamak için yeteri kadar elemanları yok.
What is the penalty for insubordination in a combat zone?
Savaş bölgesinde emre itaatsizliğin cezası nedir?
Yes. In a combat zone, yes.
- Savaş bölgesinde, evet.
And if a soldier had done that- - refused to go into a combat zone without greater security- - wouldn't he be court-martialed?
Ve eğer bir asker- - savaş bölgesine daha büyük bir güvenlikle gitmeyi reddederse,... askeri mahkemede yargılanmayacak mıydı?
Well, we both had offices on the first floor of the 35th Combat Support Hospital, so, yes, we did go back.
Muharebe Destek Hastanesinin 35. katında her ikimizin de ofisi mevcut,... bu nedenle evet, ofise geri döndük.
This is a readout of all the e-mails sent from the 35th Combat Support Hospital on April the 29th and 30th.
Bu, 29 ve 30 Nisan'da Muharebe Destek Hastanesinden gönderilen e-maillerin okundu listesi.
In the 35th Combat - Support Hospital.
- Muharebe Destek Hastanesinin 35. katında.
Keeps my hair out of my stare, also helps me combat the glare bear.
Saçımın gözümü kapatmasını engelliyor. Ayrıca beni parlak tombalaktan koruyor.
You seem like you've seen a lot of combat.
Çok fazla muharebe görmüş gibisiniz.
I've barely had any full memories of my time in combat.
Savaştığım zamanla ilgili yok denecek kadar az anım var.
That's weird for a seasoned combat vet.
Görmüş geçirmiş bir savaş gazisi için bu garip işte.
No Greek army had ever defeated the Persians in open combat.
Hiçbir Yunan ordusu meydan savaşında Perslere yenilmedi.
If they're stressed now, what the hell are they going to be like in a combat situation?
Eğer savaş durumunda olsak ne halt edecekler?
No, that's Combat Jack, the original British doll that Sergeant Activity ripped off.
Hayır, o Combat Jack. Orijinal İngiliz bebeği. Çavuşun geberttiği.
You were the guy who used to build those wicked amazing robots to compete on that game show, Combat Bots.
Müthiş robotları yapan sizdiniz. Savaş Robotları programında yarışan robotları.
It all started years ago when I was permanently disqualified from Combat Bots because my robots were deemed too dangerous.
Her şey yıllar önce Savaş Robotları yarışmasından diskalifiye edilişimle başladı. Çünkü robotlarım çok tehlikeli bulundu.
Final combat exercise of this term :
Dönemin final savaşı :
He probably just stepped off to seek relief from one of our hors de combat here.
Muhtemelen savaşamaz halde oluşumuzdan soluklanmaya kaçtı.