Come and have a look Çeviri Türkçe
305 parallel translation
- Do come and have a look at the snake.
- Gel de yılana bir bak.
Come and have a look.
Gel de şuna bir bak.
Come and have a look!
Gel bak!
Will you come and have a look at it?
Gelip bir bakabilir misin?
- Come and have a look.
- Haydi gel de bir bak.
Come and have a look at the painting.
Hanımefendi, gelin tabloya bakın.
Come and have a look!
Buraya gel.
Come and have a look.
Gelin de bir bakın.
Come and have a look at this!
Gel de şuna bak.
Come and have a look.
Gelin bakın.
Come and have a look.
Gel de bir bak.
Here, come and have a look at this a minute.
Şuna bir bakın.
Come and have a look!
Gel ve bir bak!
Come. Come and have a look, my boy.
Gel, gel ve bak, evladım.
Come and have a look, men.
Şuna bir bakın.
I asked Dr. Leibman, my psychoanalyst, to come and have a look at him.
Psikanalistim Doktor Leibman'dan, gelip O'na bir göz atmasını rica ettim.
You can come and have a look, if you like
İstersen, gelip bir bakabilirsin.
Come and have a look, it's fun!
Gel de bir bak, eğlence var!
Come and have a look.
gel bir göz at.
Officer, come and have a look
Efendim! Gelip bakın!
Oh, yeah. Hey, Zaph, come and have a look at this.
Hey, Zaph, şuna bir bak.
Come and have a look
gel hadi bak!
Long Fei, come and have a look
Long Fei, gelip baksana!
I'll come and have a look.
Gelip bir göz atacağım.
Now come and have a look.
Gel ve bir bak.
You'd better come and have a look... at the treasure I've brought here
En iyisi buraya getirdiğim... hazineye gelip bir bakın
You know, I was just thinking. Wouldn't it be a good idea for you to have Ellie May come down to your house and kind of look after the place and cook for you?
Düşündüm de, acaba Ellie May senin eve gelse senin için ortalığa çekidüzen verip yemek yapsa iyi olmaz mıydı?
Come and have a look.
- Gel de bak.
I was kind of worried about her, so I thought I'd better come up and have a look.
Uçağımız için biraz endişelendim o yüzden gelip bir bakayım dedim.
Come over here and have a look.
Gel de bak.
Thought I'd come up and have a look.
Gelip bir bakayım dedim.
Come in. Come in and have a look at it.
Gel, gel, bir göz at.
Look, why don't you just come on and have a drink with us and join in the party and forget about your mood for a while?
Bak, niçin gelip bizimle bir şey içip partiye katılmıyor... ve bir süreliğine dertlerini unutmuyorsun?
- Come on, lets go and have a look.
Hadi. Gidelim de göz atalım.
Hey Doctor? Mmm? Come here and have a look at this.
Doktor, gelip de şuna bak.
Go out on the terrace, have a look, come back, and tell me exactly what you saw.
Terasa çık, etrafa bir bak geri gel ve bana tam olarak ne gördüğünü anlat.
Subu, come in and have a look.
Subu, gelip bir göz at.
Why don't you come a bit closer and have a look at how things are painted?
Neden biraz daha yaklaşıp nasıl boyandığına bakmıyorsunuz?
I have come to take a look at them and what they're up to.
Gelip neler karıştırdıklarına bakmam gerekiyordu.
Come over here girls and have a look This man created it.
Kızlar, gelin bakın. Ne kadar güzel. Şuna bir bakın.
Take a look. Come in and have some tea.
Gelin bakın, Çay almaz mısınız?
Let me have a look at him and forbid him to come here again! Nonsense!
Bana doğru söyle... ne işler çeviriyorsun?
Well, can we come up and have a look?
Eee. peki yukarı gelip bir göz atabilir miyiz?
I caught your navigator screwing'around with the car, so I thought I'd come down and have a look at what was going on.
Co-pilotunu arabanı karıştırırken yakaladım. Ben de buraya gelip neler yapıyor bakayım dedim.
Come over here, and let's have a look with this magnifying glass.
Gel de, bir de şu büyüteçle bakalım.
Look, why don't you come over to the window and open the curtains, and then we can have a look at each other?
Bak, neden pencereye gelmiyor ve perdeleri açmıyor ve birbirimize bakmıyoruz?
Hey, come here and have a look
Hey, gel de bak
Now, if you come down below, we'll take a closer look and I'll be glad to answer any questions you may have.
Şimdi, aşağıya gelirseniz, daha yakından görebilirsiniz ve tüm sorularınızı seve seve cevaplarım.
Come on, now, and have a look at the wall.
Gel de duvara bir bak.
Well. I probably go back in one of those villages where they ain't seen a white man... and they'll look at me and come and say, "Hey, big hitter, sit down and have some coffee."
Muhtemelen tek bir beyazın bile yaşamadığı o köylerden birine döneceğim.
But we'd better have a look at HARP and come up with something pretty soon... or we will have to vacate this office.
Ama ya HARP konusunda çok yakında bir gelişme sağlayacağız... Ya da bu ofisi boşaltacağız..