Come here for a second Çeviri Türkçe
323 parallel translation
- Come here for a second.
Bir dakika buraya gel, Estralla.
Come here for a second.
Biraz buraya gel bakalım.
Come here for a second, please.
Bir saniye buraya gel lütfen.
Ah-ha, come here for a second.
Aha, buraya gel.
Ibrahim, come here for a second.
İbrahim, gelsene biraz.
Come here for a second.
Bir saniye gelsene.
COULD YOU COME HERE FOR A SECOND?
Bir saniye buraya gelebilir misin?
Come here for a second.
Bir saniye buraya gel.
Come here for a second.
Biraz gelir misin?
Can you come here for a second?
Bir saniye bakar mısın?
Gilbert, come here for a second.
Gilbert, bir saniye gelsene.
Paul, come here for a second.
Paul, biraz gelsene.
- Can you all come here for a second?
- Tamam. Herkes buraya toplansın.
Just come here for a second please?
Lütfen bir saniye buraya gelir misin?
come here for a second.
Burada tanıman gereken birisi var. Gel buraya Scott.
Max, come here for a second, please.
Max, bir saniye buraya gel, lütfen.
Hey, Scully! Come here for a second.
Hey, Scully.
Could you come here for a second?
Biraz buraya gelebilir misin acaba?
Come here for a second.
Bir saniye gel.
Caleb, come here for a second.
Caleb, bir saniye buraya gel.
Baby, come here for a second.
Bebek, biraz buraya gel.
Could you come here for a second?
Bir saniye gelebilir misin?
Come here for a second.
Buraya gelsene.
Could you come here for a second?
Bir saniye gelir misiniz?
- Um, Dawson! Come here for a second.
- Dawson biraz gelir misin?
Come here for a second.
- Bir saniyeliğine buraya gel.
Betty, come here for a second, please.
Ama... Betty bir saniye buraya gelir misin lütfen.
Come here for a second.
Şöyle gelin.
Come here for a second.
Bir saniye bana bak.
But, well, could you just come over here for a second?
Ama, şey, bir saniye buraya gelebilir misin?
Judy, would you come back here for a second?
Judy, bir saniye buraya gelir misin?
Violet, honey, would you come over here for a second?
Violet, tatlım bir saniye buraya gelir misin?
Good, just come over here and sit down for a second.
İyi... Gel, şöyle oturalım biraz.
Hey, Ricky! Ricky, come over here for a second.
Hey Enrique, gelsene bir dakika.
Can you come over here for a second?
Bir dakika gelir misiniz?
Come over here for a second.
Bir saniye gelir misin?
Would you come over here for a second
Bir saniyeliğine buraya gelir misin?
Why don't you come here for a second?
Buraya gel.
So don't think for one second that you can come down here... flash a badge... and make me nervous.
Onun için, bir anlığına bile, buraya gelerek bir rozet parıldatıp beni sinirlendirebileceğini sakın düşünme.
Come over here for a second.
Bir dakika buraya gelsene.
Come over here! For a second. Give me a hand!
Buraya gel ve birkaç dakika bana yardım et!
Sheriff, come here a second. For a holy man, you've got quite a knack for pissing people off.
Kutsal bir adama göre, insanları kızdırma konusunda uzman gibisin.
Come on out here for a second. Just need to talk to you.
Başını doktora göstersen iyi olur.
Just- - Just come in here for a second.
Sadece bi dakikalığına buraya gel.
Tonny, come out here for a second.
Tonny, buraya bir gelsene.
Come here for a second, will ya?
Acele et.
Derek, if you could come down here please for a second.
Derek biraz buraya gelebilir misin, lutfen?
Could you come out here for a second?
Biraz buraya gelebilir misin?
Honey, could you come up here for a second? Shut up.
Hayatım, bir dakikalığına yukarı gelirmisin kapayın çenenizi.
Abby, can you come in here for a second?
Abby, bir saniye gelebilir misin?
Come over here for a second.
Bir saniyeliğine buraya gelin.