Concerns Çeviri Türkçe
3,427 parallel translation
Well, I mean, first of all, I had my concerns.
Yani ilk olarak demek istediğim endişelerimin olduğu.
I know you had some concerns about the Wallace case.
Wallece dosyası ile ilgili birtakım kaygıların olduğunu biliyorum.
It concerns me because you won't be drawing attention just to yourself.
İlgilendiriyor çünkü dikkati sadece kendine çekmeyeceksin.
You must understand our concerns.
Endişelerimizi anlamalısınız.
Like your parents too, I have concerns.
Ailenin olduğu kadar benim de endişelerim var.
You walk out that door, that air is the least of your concerns.
O kapıdan çıkmak en son kafaya takacağın şey olmalı.
Someone struck out at a fellow student today, and it concerns this class because they used art
Birisi bugün sınıf arkadaşınızı incitecek bir şey yaptı.
You must be here. This concerns all of you.
Hepiniz burada olmalısınız çünkü bu, hepinizi ilgilendiriyor.
Well actually, as a member, I'm allowed to sit and observe, especially in this case, as it concerns me.
Aslında, bir üye olarak, oturup dinleyebilirim, özellikle beni ilgilendiren bir konuda.
I would have sought permission from the great man upon the hill, but King Spartacus is far too busy waging war to bother with such low concerns.
Tepedeki yüce adamdan izin isterdim fakat Kral Spartacus harp etmekle o kadar meşgul ki... -... bu kadar önemsiz meselelere bakmaz.
I just found out, because of safety concerns related to late-season tornados, Indianapolis has declined to host the competition.
Yeni öğrendim ki, geç sezon kasırgalarına olan, güvenlik önlemiyle alakalı, Indianapolis yarışma, sunucusunu reddetti.
This application concerns your personal situation only as you don't have any children from the marriage
bu başvuru concerns sadece sizin özel durumunuzu ilgilendiriyor çünkü evlilikten çocuğunuz yok
It's not correspondence, but on the evening before the launch, as a matter of routine, those of us from NASA asked our technical people and our contractors if there were any concerns about low temperature.
Bu yazışma değil, fırlatmadan önceki akşam, rutin bir konu olarak, NASA olarak bizler, teknik personelimize ve müteahhitlerimize düşük sıcaklıktan dolayı endişeleri olup olmadığını sorduk.
If you have any concerns, specifically regarding your needs as women, please come to me.
Herhangi bir sorununuz olursa, özellikle de bir kadın olarak ihtiyaçlarınız konusunda lütfen bana gelin.
Any other questions or concerns here?
- Başka sorusu ya da kaygısı olan?
A draw cheque is now the least of your goddamn concerns, and I think I'll start with you, ma'am.
Maluliyet çeki kaygılarınız arasında en son sırada ve sanırım önce sizinle başlayacağım, hanımefendi.
( door closing ) The thing that concerns me right now is the revised witness list.
Şu an beni endişelendiren şey güncellenen tanık listesi.
Call me if you have any concerns.
Herhangi bir endişeniz olursa beni arayın.
You need to grow up and realize this concerns you too and that idiot sister of yours, of ours, all right?
Büyü artık. Bu meselenin seni de, o salak kız kardeşimizi de ilgilendirdiğini anla, tamam mı?
It concerns the factory down the road, at the BSA.
Yolun aşağısındaki BSA'daki fabrikayla ilgili bir konu.
I think it concerns us all.
Hepimizi ilgilendirdiğini düşünüyorum.
And you chose to unilaterally override their religious concerns?
Siz de tek taraflı bir şekilde onların dini görüşlerine önem vermediniz.
Especially when it concerns my family.
Özellikle konu ailemi ilgilendiriyorsa.
Boo! I understand that many of you share your vicar's concerns about the PDS Domiciled Care Initiative.
Pek çoğunuzun YÖS'lüleri Topluma Kazandırma ile ilgili endişelerinizin olduğunu biliyorum.
She is a grown woman with her own life and concerns, not some fragile nut-job to quake in fear of.
Kendi hayatı ve dertleri olan yetişkin bir kadın. Korkudan titrenecek çatlağın biri değil. - Babacığım!
The sight that met my gaze as I entered into their midst can never be erased from my memory... And any concerns I had regarding my own well-being departed.
Aralarından geçerken bana bakan gözler hafızamdan asla silinmedi ve ölmekle ilgili aklımdaki bütün endişeler yok oldu.
They have concerns about our ability to produce since we still don't have a space.
- Hâlâ bir alanımız olmadığından üretim kabiliyetimiz hakkında endişeleri var.
But right now, I think we got more pressing concerns.
Ama şimdi, acilen ilgilenmemiz gereken şeyler var gibi.
It seems she has some concerns.
Galiba bazı endişeleri var.
Wh-what concerns?
Ne endişesi?
But after meeting Dr. Reilly, I thought I could get past my concerns.
O yüzden işlemi onaylamıştım ama Dr. Reilly ile tanıştıktan sonra endişelerimi dile getirmem gerekti.
The source also raised concerns about Miss Davidson's unorthodox methods in dealing with the prisoners.
Kaynağımız ayrıca Bayan Davidson'ın tutuklulara karşı takındığı alışılmadık yöntemleri hakkındaki endişelerini de dile getirdi.
Erica, it really concerns me you can't see that.
Erica, bunları göremiyor olman beni cidden endişelendiriyor.
And I'm going to suggest one that is going to seem surprising at first, but that addresses fiduciary concerns with nominal impact on the core facility and the human and physical resources.
Başta şaşırtıcı gelecek bir kesinti önereceğim. Fakat bu, itibari kaygılara hastanenin ana birimini ve insan kaynaklarıyla maddi kaynakları fazla etkilemeyecek bir darbeyle cevap verecek.
I'd be surprised if you could find someone who understands them better, agent Gardiner... and I have a plan that will keep any of your concerns at a minimum.
Onları daha iyi bilen birini bulursanız beni cidden şaşırtırsınız Ajan Gardiner. Ve merak etmeyin, endişelerinizi en az düzeye indirecek bir planım da var.
Found out we all had the same concerns and interests.
Aynı konulara ilgimiz olduğunu öğrendik.
You can discuss any of your concerns with our customer service rep, sir.
Şikayetlerinizi müşteri servisimize iletebilirsiniz efendim.
She's a consultant for our philanthropic concerns.
İş arkadaşım Emily Thorne ile yemek yiyorduk. Hayır işlerimiz için danışmanlık yapıyor.
You seem so well-informed on the subject, I'm gonna put you in charge of a special task force to address our newfound privacy concerns.
Bu konuda bayağı bilgili olduğunuza göre sizi bu yeni öğrendiğimiz güvenlik sorunları takımının başına getiriyorum.
He finds himself preoccupied with more pressing concerns.
Daha acil konularla ilgilenmekle meşgul.
Do not now raise vaunted concerns now.
simdi onlar için kaygilanmaya baslama.
Cilicians are not known to be of such concerns.
- Kilikyalılar böyle şeyleri önemsemezler.
Your path carries you from such concerns.
Yürümekte olduğun yol seni bu endişelerden alıkoyacak.
I will be tasked with securing my father's concerns within Sinuessa, until I reach proper age for title of tribune.
Tribune unvanı için gerekli yaşa erişinceye dek babamın Sinuessa içindeki isteklerini yerine getireceğim.
What concerns so move her?
- Onu bu kadar endişelendiren nedir?
What concerns so move her?
- Onu bu kadar endiselendiren nedir?
Yet in matters nearer the heart, his concerns are well founded.
Fakat gönül meselelerinde endiselerinde hakli.
But my concerns have grown far beyond such.
Endiselerim bundan çok daha ötesi için.
You know, simple concerns me.
- beni kaygılandıran basit olan kısmı.
So what better opportunity for you to address villagers'concerns directly?
Öyleyse bu, köylülerin endişelerini gidermeniz için iyi bir fırsat değil mi?
Were there some concerns?
- Hayır, hayır, hayır, hayır.