Constance Çeviri Türkçe
941 parallel translation
William, do you take Constance to be your lawful wife... to have and to hold, in sickness and in health... to love, honor, and cherish...
William, Constance'ı karın olarak kabul edip, hastalıkta... sağlıkta, iyi günde, kötü günde ölüm sizi ayırana dek... sevip sayacağına yemin ediyor musun?
To reach Switzerland above Lake Constance and avoid the Rhine, we'd have to travel...
Rhin'i geçmek zorunda kalmamanın yolu Constance gölünden geçmek. O zaman İsviçre'ye ulaşmak için 300 km yol gitmemiz gerekiyor.
Look, to reach this Constance place...
Hayır. Ama sen şu Constance'a gitmek için...
Professor Constance, chairman of the committee on scholarship has gone over all the awards and will read the name of the successful candidates.
Profesör Constance, burs komitesi başkanı tüm ödülleri ince eleyip sık dokudu ve şimdi başarılı adayların isimlerini okuyacak.
It is my pleasure to introduce Professor Constance.
Profesör Constance'ı takdim etmekten onur duyaım.
You're Constance Porter.
Siz Constance Porter'sınız.
It is my bedroom, mine and Constance's.
Burası benim odam. Benim ve Constance'ın...
About Constance Kent murdering her brother, Francis, of course.
Constance Kent'in kardeşi Francis'i öldürdüğünü tabiki.
Don't be too taken in by my happy air, Constance. It's the least difficult way of saying goodbye to 20 years.
- Beni aslında neşeli zannetme bu sadece, 20 yıla elveda demenin en az zor yolu.
CONSTANCE : Harry.
Harry.
It'll do Constance good to be drooled over. Poor girl's withering away with science.
Biraz peşine düşülmesi Petersen'a iyi gelecektir zavallı kız işinden başka bir şeyle uğraşmıyor.
I'm sorry this has happened to you, Constance. I felt like warning you about him, but I wasn't certain.
Böyle olduğu için üzgünüm, Constance seni onun hakkında uyarmayı düşünmüştüm ama emin olamadım.
What do you say, Constance?
Sen ne diyorsun, Constance?
You know, if you were anybody but Constance Petersen, the human glacier and the custodian of truth, I'd say...
Eğer Constance Petersen, buzdan yapılmış insan ve gerçeğin ateşli... -... savunucusu olmasaydın derdim ki...
I'm sorry, Constance, that our staff retains the manners of medical students.
Bazılarımız hala okul çocukları gibi davrandığı için özür dilerim, Constance.
Constance.
Constance.
Constance, would you mind not prodding me? It mixes me up.
- Constance lütfen beni yönlendirme kafam karışıyor.
Any husband of Constance is a husband of mine, so to speak.
Constance'ın kocası benim de kocam sayılır.
- Constance told you.
- Constance anlattı demek.
I'm afraid she looked a little like Constance.
Constance'a benziyordu korkarım.
You've got a great career ahead of you, Constance.
Önünde çok iyi bir kariyer var, Constance.
Well, good night, Constance. I hope you feel rested in the morning.
İyi geceler, Constance, umarım sabaha iyi dinlenmiş olursun.
It's rather late, and you need rest, Constance.
Çok geç oldu, ve senin de dinlenmen gerek, Constance.
Charming loyalty. One of your most attractive characteristics, Constance.
Çekici bir sadakat, senin en önemli özelliklerinden biri.
Any husband of Constance is a husband of mine, so to speak. All right.
Constance'in kocası, benim de kocam sayılır.
Constance Mae.
Constance Mae.
Here comes Miss Constance
İşte Bayan Constance geliyor.
The Tellier regiment followed Constance walking majestically like soldiers in uniform
Tellier alayı Constance'yi takip ediyor üniformalı askerler gibi görkemli bir şekilde yürüyorlardı.
- CONSTANCE, GOOD AFTERNOON.
- Constance, tünaydın.
CONSTANCE, I CAN'T HELP IT.
Constance, elimde olan bir şey değil.
Also, ladies and gentlemen, we'll hear from another young lady who works for the insurance office by the name of Constance Willis.
Ayrıca, sayın jüri üyeleri sigorta ofisinde çalışan Constance Willis'ten duyacağız.
The prosecution would like to call Mrs. Constance MacKenzie.
Savcılık makamı Bayan Constance MacKenzie'yi tanık olarak çağırıyor.
- Constance MacKenzie.
Constance MacKenzie.
Her name is Constance.
Kızın adı Constance.
You'll not go to Constance's party now, will you?
Constance'ın partisine gitmeyecek misin değil mi?
I ate lunch with an old school friend and it ended up with someone asking us to go to a little party at his girlfriend's - Constance.
Eski bir okul arkadaşımla öğle yemeği yedikten sonra birisi, bizi küçük bir kutlamaya çağırdı sevgilisi Constance içinmiş.
I have to confess I went to Constance's party in Florabakken after all.
İtiraf etmek zorundayım, Florabakken'e Constance'ın kutlamasına gittim.
Any husband of Constance is a husband of mine.
Constance'in kocası, benim de kocam sayılır.
Constance, open up.
Constance, kapıyı aç.
Constance?
Constance...
Once in a while, if you'd just learn to trust me, Constance everything is going to be a lot easier.
Arada bir bana güvenmeyi öğrensen Constance... her şey çok daha kolay olacak.
There's a time in every man's life, Constance when he's got to stick his hand in the fire and see what he's made out of.
Constance, her erkeğin hayatında bir zaman gelir... elini ateşe sokması... ve sahip olduğu özellikleri anlaması gerekir.
- Constance.
- Constance.
My beautiful Constance stays at the palace.
Benim güzel Constance'ım sarayda yaşıyor.
Don't worry, Constance!
- Birileri geliyor!
Oh yes, Constance, yes...
Evet, Constance, evet...
Bonacieux said : "Your Majesty." "Constance, I am lost."
Bayan Bonacieux : "Majeste." "Constance, kaybettim."
"Your Majesty." "What can I do?"
"Majeste." "Ne yapacağım, Constance?"
Come to bed, Constance, my small chicken.
Yatağa gel, Constance, pilicim.
- Constance?
Constance?
CONSTANCE :
4 : 45'te mi?
construction 69
constant 35
constantine 63
constitution 23
constantin 25
constantly 101
constable 452
constipation 22
constantinople 23
constant 35
constantine 63
constitution 23
constantin 25
constantly 101
constable 452
constipation 22
constantinople 23