Convicted Çeviri Türkçe
2,570 parallel translation
I never thought I'd have to worry if they let convicted felons teach.
Suçu kanıtlanmış suçlulara öğretmenlik yapacağım hiç aklıma gelmemişti.
You broke a convicted murderer out of a mental institution.
Bir cinayetten hükümlü birisini akıl hastanesinden kaçırdınız.
I'm a convicted drug dealer.
Ben hüküm giymiş bir uyuşturucu satıcısıyım.
Now, you are a convicted drug dealer.
Senin ise torbacılıktan sabıkan var.
I've been studying your jacket, and you have been convicted of perjury twice - - the last time, for providing false information about a homicide.
Hapishane dosyanızı inceliyordum, iki kere yalancı şahitlikten hüküm giymişsiniz. Son seferki bir cinayet hakkında yanlış bilgi vermekmiş.
According to a jailhouse snitch and convicted perjurer.
Hapishane muhbiri ve sabıkalı bir yalancı şahit olan birine göre.
You are aware that he's a convicted felon, right?
Hüküm giymiş bir suçlu olduğunu biliyor musunuz?
Everybody here's a convicted felon.
Burada çalışan herkes hüküm giymiş.
But over the last 10 years, more than 200 Muslims have been convicted of terrorist-related offences.
Fakat geçtiğimiz 10 yıl içinde, 200'den fazla Müslüman terör faaliyetlerine katıldıkları gerekçesiyle mahkum edilmişlerdir.
In 2008, Abdul Muhid was convicted and jailed for two years for terrorist funding.
2008'de, Abdul Muhid teröristlere kaynak sağlamadan suçlu bulunmuş ve 2 yıl hapis yatmıştır.
We've learnt the suspect is a convicted child molester residing in the area.
Şüphelinin bölgede oturan bir çocuk tacizcisi olduğunu öğrendik.
"After only one day of deliberations, " the jury convicted me on all counts.
Sadece bir günlük müzakere sonrasında jüri beni tüm suçlamalardan suçlu buldu.
You come in her with some unauthorized DNA test and- - and right away, you expect me to just release a convicted felon into the stree- -
Elinde onaylanmamış DNA testiyle geliyorsun ve- - Sonra da benden o hüküm giymiş... -... suçluyu sokağa- -
He was never convicted, but the fact they found cocaine in his system at the time he was shot suggests they may have been on the right track.
Mahkum edilmemiş ama vurulduğunda vücudunda kokain bulduklarına göre doğru yoldalarmış.
They were convicted a couple of years ago.
Birkaç yıl önce mahkûm oldular.
Convicted of bank robbery - - Released last spring after serving 10 years.
Banka soymaktan hüküm giymiş, 10 yıl yattıktan sonra salıverilmiş.
And why did you borrow a van from a convicted bank robber?
Peki neden hüküm giymiş bir banka soyguncusundan minibüsünü istedin?
- And he's a convicted felon.
- Ayrıca o eski bir sabıkalı.
You weren't aware the prisoner was Leon Hamilton, the man convicted of fraud when it went bust? No, I wasn't. You didn't know?
Yanımdaki mahkumun, kompleks iflas ettiğinde dolandırıcılıktan hüküm giyen Leon Hamilton olduğunu bilmiyormuydunuz?
Uh, he was convicted of embezzling from his workplace 2 years ago.
2 yıl önce zimmetine para geçirmekten tutuklanmış.
Convict named Miles Thomas convinced some team of do-gooder lawyers that he was unjustly convicted. - Aren't they all?
İyi niyetli bir avukat ekibinin haksız yere mahkum edildiğine inandığı Miles Thomas isimli mahkum.
As soon as the judge is convinced that you were wrongly convicted.
Hakim senin haksız yere mahkum olduğuna inanır, inanmaz. Ne?
First of all, in the case of Miles Thomas, clearly mistakes were made by the district attorney's office, compounded by the jury that convicted him.
Öncelikle, Miles Thomas davasında savcılık tarafından bir hata yapılmış olup jüri onu mahkum etmek üzere uzlaşmıştı.
Well, I just freed a man. Who was wrongfully convicted of murder 20 years ago,
Cinayet için suçsuz yere 20 yıl önce hapse atılan bir adamı özgür bıraktım.
Yes, Jack Toller is a fugitive, a convicted killer responsible for the deaths of three young women five years ago.
Evet, Jack Toller 5 yıl önce 3 genç kadını öldürmekten suçlu bulunmuştu.
Any one of those men and women convicted could want me dead.
Cezalandırılan o kadın ve adamlardan herhangi biri ölmemi isteyebilir.
But "Seth Soon-To-Be-Convicted" - - that has a ring to it.
Ama "Müstakbel Tutuklu Seth" in bir albenisi var.
The man was convicted of aggravated child battery long after Emily's release, so it was self-defense.
Adam Emily'nin salınmasından uzun zaman sonra çocuğa şiddetten hüküm giymişti. O yüzden evet, nefsi müdafaa idi.
Anyway, she's still married to a death row inmate convicted...
Neyse, hâlen ölüm hücresindeki bir mahkûmla evli ve- -
You were never convicted.
Suçunuz asla kanıtlanmadı.
Brother was convicted.
Erkek kardeş suçlu bulunmuş.
Isn't it true that your father, Steven Rigsby, was a member of the Iron Gods motorcycle gang and a convicted felon?
Babanız Steven Rigsby'nin "Iron Gods" adındaki bir motosiklet çetesi üyesi olduğu ve eski bir suçlu olduğu doğru değil mi?
I truly believed that the three of us were wrongly convicted until I overheard them this morning.
Üçümüzün yanlışlıkla mahkum edildiğine cidden inanıyordum,.. ... ta ki bu sabah onları duyana dek.
Gorka was convicted of conspiracy to commit murder.
Gorka suikast teşebbüsünden mahkum olmuş.
Head of the L Street Crew, O'Hara was convicted of killing a man on Castle Island in South Boston three years ago.
O'Hara L Sokağı Çetesinin başı, Güney Boston Castle Island'da üç yıl önce işlediği cinayetten mahkum olmuş.
She was convicted
Yanlış yaptığı için...
What do you call a CIA analyst convicted on 12 counts of treason?
Vatan hainliğinden 12 kez mahkum olmuş birisine sen ne derdin?
A lot of the things he was convicted of...
Suçlandığı birçok şey- -
But he's never been charged, much less convicted, in any of those heists.
Ama hiç suçlanmamış. Hüküm de giymemiş.
And my comment about this request was that, you know, if he's convicted, his legacy is gonna be dying in California State Prison.
Bu istek karşısında, Michael suçlu bulunursa, mirası Kaliforniya Eyalet Hapishanesinde ölür diye yorum getirdim.
- Was he convicted?
- Ceza almış mı? - Hayır.
If you're convicted, you leave the team.
Suçlu bulunursan takımdan ayrılacaksın.
... can only be convicted if the prosecution proves all the...
... eğer savcılık bütün suçları ispatlarsa...
But 90 % of those convicted on drug charges are still African-American and Latino.
Ve suçu kanıtlanan satıcıların % 90'ı hala Afrikalı, Amerikalı ve Latin.
No one needs to be charged or convicted of a crime.
Suçu kimse üstüne almaz ve kabullenmez.
I got convicted twice.
İki kez hüküm giydim.
You may be required to carry out on-the-spot executions of convicted felons.
Deneyimlerini infaz edilecek mahkumların olduğu olay yerine taşımalısın
Boris the Animal was convicted for the following murders that occurred on July 15,1969.
Havyan Boris, 15 Temmuz 1969'da meydana gelen aşağıdaki cinayetler dolayısıyla tutuklanmıştır.
He got convicted of clubbing a civil rights marcher in montgomery.
Montgomery'deki insan hakları yürüyüşünde mahkum edilmiş.
"a Klan member who operated a store near the shooting and who had previously been convicted of racial violence."
Bir Klan üyesi vurulmanın olduğu yerin yakınındaki bir dükkanı işletiyormuş. Ve daha önce ırkçı şiddet nedeniyle mahkum edilmiş.
15 lieutenants have been convicted.
Ne Rico, ne de bir başkası.