Councilman Çeviri Türkçe
964 parallel translation
Tell us about the councilman, Lionel.
Konsey üyesi Lionel'ı anlatın bana.
My father is a councilman.
Babam meclis üyesidir.
And if humanity returns your love, you might get elected councilman or mayor, hey, Deacon?
İnsanlık bu sevgini karşılıksız bırakmazsa... meclis üyesi veya vali olabilirsin.
Because the judge knew I was the councilman from Allendale.
Çünkü yargıç benim Allendale meclis üyesi olduğumdan haberdardı.
I'm Councilman Underhill.
Ben Meclis üyesi Underhill.
Councilman De Vita, this item is not on the agenda.
Meclis üyesi De Vita, bu madde gündemde yok.
It's Councilman Edoardo Nottola.
Kendisi, belediye meclis üyesi Edoardo Nottola'dır.
Councilman Nottola is in Rome at the moment.
Belediye meclis üyesi Nottola şu an Roma'da.
However, Councilman Nottola is also a private citizen, and there's no law against investing in a construction company.
Bununla birlikte, belediye meclis üyesi Nottola, herhangi bir vatandaştır, ve bir inşaat şirketine yatırım yapmayı yasaklayan bir yasa yoktur.
Councilman Nottola would like to speak to the mayor.
Meclis üyesi Nottola başkanla konuşmak istiyor.
De Vita is chummy with Balsamo, the councilman from the center.
De Vita, Balsamo ile sıkı fıkı, şu merkezcilerin meclis üyesi.
That way Councilman Nottola doesn't risk his own votes.
Böylece meclis üyesi Nottola kendi oylarını riske etmemiş oluyor.
You have to wait for the councilman and the delegation.
Belediye meclisi üyelerini beklemek zorundasınız.
Commissioner, the councilman is here.
Sn. komisyon üyesi, meclis üyesi geldi.
Councilman De Vita's actions.
.. De Vita'yı, davranışları için kınıyorum.
That land zoned for public use was sold by resolution of the governing committee to a private company owned by a sitting councilman.
Kamu arazisi olarak tanımlanan bir arazi.. idari organ kararı ile, bir meclis üyesinin.. .. sahibi olduğu özel bir şirkete satılmıştır.
Councilman De Vita, the session's in recess.
Meclis üyesi De Vita, oturuma ara verdik.
Councilman De Vita, your topic is not on the agenda.
Meclis üyesi De Vita, başlığınız gündemde yok.
I demand a suspension of the vote and an investigation into the moral issues that make Councilman Nottola ineligible.
Oylamaya ara verilmesini ve meclis üyesi Nottola'yı seçilemez hale getiren.. ahlaki konuların soruşturulmasını talep ediyorum.
I formally denounce Councilman Nottola, whom you would now elect commissioner, as the principal figure in a group of unscrupulous businessmen who wish to redirect the expansion of the city to land entirely owned by them.
Ben, şimdi muhtemelen komisyon üyesi olarak seçeceğiniz Nottola'yı.. şehri, tamamına kendilerinin sahip olduğu topraklara.. doğru genişletmek isteyen bir grup vicdansız işadamının..
Councilman De Vita's proposal is formally inadmissible.
Meclis üyesi De Vita'nın önerisi resmi olarak kabul edilemez.
- Activate the attack units, Sar. - Yes, councilman.
Saldırı ünitesini hazırlayın.
Disintegration station number 12 destroyed, councilman. Apparently by disrupter fire.
12 nolu dezentegrasyon makinesini bölücü ateşinin tahrip ettiği sanılıyor.
Councilman, planetary disrupter banks locked onto target. Standing by.
Bölücü heyetler hedefe kilitlendi.
The minute their screens are down, open fire. Yes, councilman.
Kalkanlarını indirdikleri an ateş aç.
You take a lot of chances, councilman.
Şansını çok zorluyorsun.
We make the real thing, councilman. I could destroy this planet.
Biz gerçeğini yaparız, bu gezegeni yok edebilirim.
Enterprise, this is Anan 7, First Councilman of the High Council of Eminiar.
Enterprise, Yüksek Eminiar Meclisi Meclis Başkanı konuşuyor.
I'm sorry, councilman, the target has moved out of range.
Üzgünüm. Hedef saha dışına çıktı.
I didn't start it, councilman but I'm liable to finish it.
Bunu ben başlatmadım, ama bitirmek benim sorumluluğum.
Councilman, I received a message from Vendikar.
Başkanım, Vendikar'dan bir mesaj aldım.
Councilman, disintegrator station 11 has been destroyed.
11. dezentegrasyon istasyonu imha edildi.
You have less than two hours, councilman.
İki saatten az zamanın var.
Yes, councilman, you have a real war on your hands.
Gerçek savaşla karşı karşıyasınız.
I want to thank the mayor, Councilman Petrovski, and of course, my lovely wife Veronica, who, thanks to her, this whole marvelous event was organized.
Sayın Belediye Başkanına, Bakan Petrovski'ye ve elbette bu olağanüstü organizasyonu gerçekleştiren sevgili karım Veronica'ya teşekkür etmek istiyorum.
Hello, Councilman.
Merhaba sayın meclis üyesi.
Perhaps, Councilman. Perhaps.
Olabilir, sayın meclis üyesi, olabilir.
This is Judge Silvio Peters, Councilman Joe Cohen.
Selam Bu Yargıç Silvio Peters, Meclis Üyesi Joe Cohen.
Alderman, councilman, assembly leader!
Şehir meclis üyesi, kurul üyesi, lider danışman!
They bribe an assemblyman, he bribes a councilman, the councilman bribes a senator, and the senator...
Onlar kongre adamlarına rüşvet veriyor, O da kurul üyesine rüşvet veriyor, kurul üyesi bir senatöre rüşvet veriyor ve senatör...
You were recommended to me by a city councilman.
Sizi bir meclis üyesi arkadaşım tavsiye etti.
Councilman Donnagher, who is the only member to vote against the proposal... said he was not at all convinced that the proposed site... was the only suitable place for such a facility.
Teklife ret oyu veren tek üye olan Donniger, önerilen alanın, böyle bir tesis için uygun olduğuna ikna olmadığını söyledi.
Mr. Caxton has assessed every lawyer $ 1 500 to contribute to the reelection of Councilman Weinberg.
Bay Caxton, Weinberg'in Komisyona tekrar seçilmesine destek vermeleri için her avukata 1 500 $ tahsis etmiş.
Supervisor Ed Phillips Councilman Leonard Weinberg...
İlçe Amiri Ed Phillips, Konsey üyesi Leonard Weinberg...
You're a councilman, but I didn't vote for you!
Konseyin adamısın ama ben oyumu sana vermedim!
But today, former city councilman Ron Miller entered city hall with a gun.
Bugün eski belediye meclisi üyesi Ron Miller eline silahla belediyeye girdi.
My brother-in-law's a councilman, and I'm a personal friend of your watch commander.
Kayınbiraderim meclis üyesi, komutan da arkadaşım.
Kiss your chances of getting elected mayor goodbye, Mr. City Councilman.
Belediye Başkanı seçilme şansına veda et Sayın Şehir Meclisi Üyesi.
Thank you, Councilman.
Teşekkürler vekil bey.
The city councilman was just explaining to me... why that hospital in the South Bronx... didn't survive the fiscal cut this afternoon.
Meclis üyesi bana, Güney Bronx'daki hastanenin... bu öğleden sonra neden mali hissesinin... devam etmediğini açıkladı.
- Judge, Councilman.
Yargıç, Meclis Üyesi.