Creme Çeviri Türkçe
273 parallel translation
I'd hate to fix myself a martini with creme de menthe.
Martiniyi nane likörüyle yapmak istemem.
Nevertheless, there is creme de la creme of West German society in front of you.
Bununla beraber, karşınızda Batı Almanya toplumunun zenginlerinin zenginleri var.
Brandy or creme de cocoa, sir?
Brandy mi crème de cacao mu efendim?
With creme fraiche, please.
Yerim. Lahanamın yanında taze krema istiyorum.
A pint of creme de menthe for my friend.
Arkadaşıma bir pint nane likörü.
Pippo creme?
- Yok. - Pipo Crème?
You see, where we come from, honey, the legend of Dracula... that's the absolute creme de la creme of camp!
Nereden geldiğimizi görüyor musun, Drakula efsanesi... Bu kaymağın da kaymağı!
And creme pot...
Ve krem kasesi..
No, if I could have a crème de Cassis or a sirop de banane.
Şey alabilir miyim Creme de Casis ya da Cyro de Banana? Sizde muz şarabı var mı?
This bitch is a creme de la creme of white pussy.
Bu kaltak nefistir dostum
- A "creme de cassis, s'iI vous plaît." - Whisky and soda.
- Viski ve soda.
A bag of macadamia nuts, all your available cheeses... a dozen raspberries with creme fraiche... and a double shot of Black Bush.
Bir koli makademya fındığı, elinizdeki bütün peynirler... bir düzine kremalı ahududu... ve iki içimlik Kara Çalı ( Viski ).
It's Potage Crème de Cresson.
- Bu "potage creme de cresson".
I washed my hair with adult formula shampoo and used creme rinse.
Saçımı yetişkin şampuanıyla yıkadım. Saç kremi de kullandım.
It's basically egg whites, creme fraiche, powdered sugar, vanilla and a touch of alum.
Maske için gereken malzemeler ; yumurta taze kaymak, pudra şekeri ve vanilya.
- What's that, Aunt Caroline? - It's an orange... marzipan cake with creme de menthe and lime zest.
- Portakallı badem ezmeli... ve nane limon kremalı kek.
Creme de menthe?
Creme de menthe?
Uh, creme brulee... and, um, hot fudge sundae, extra hot fudge.
Bir dilim cheesecake, bir creme brule sıcak soslu dondurma. Ekstra soslu.
Serguei Petrovitch! Please, bring me creme with rose fragrance.
Şey bulamadım bir türlü, dönüşte biraz krem getirin lütfen?
She doesn't want to talk. When she says "get together" she means in the " You wear the creme fraiche,
Konuşmak istemiyor. "Bir araya gelmek" dediğinde "Sen'cromo fraicho'sür, ben yalarım." demek istiyor.
And then I'm gonna have a little creme de Wanda.
Sonra da Wanda'yı ellerimle yok edeceğim.
- Vanilla Creme!
- Vanilla Creme!
Still, it was the creme de la creme of New York whipped into a frenzy.
Yinede, New York'un en kaymak tabakası kendini kaybetmiş eğleniyordu.
I just love to show the creme de la creme.
Sadece en güzelini göstermeyi seviyorum.
Gonna need some creme on yo ass, it's all swollen and red.
Kıçına biraz krem lazım, çünkü orada kazanıyoruz.
Piggly-Wiggly Diet Creme Soda.
PiggIy-WiggIy Diet Creme Soda.
Again, you get Piggly-Wiggly Diet Creme Soda.
Ve tekrar PiggIy-WiggIy Diet Creme Soda aldım.
We'll have the lobster, the grilled salmon and the creme brfllée.
İstakoz, ızgara salmon ve krem karamel alalım.
- For ever and ever, mon petite crème brûlée.
- Ebediyen, "mon petite creme bruelet".
- This is a great moment. - Creme de la creme.
- En iyilerin en iyisi seçilecek.
I'll give you a hint. It's not crème brûlée.
Creme brulee değil.
If I'm lucky, I can break out of here in time for a shot at the first rack at the Krispy Kreme.
Şansım varsa Krispy Creme'deki ilk parti çöreklere yetişebilirim.
Apparently, Henri was caramelizing a huge creme brulee in the shape of Puget Sound when a sugar spark ignited a 30-foot papier mâche space needle.
Görünüşe göre Henri.. .. Puget Sound şeklinde.. .. büyük bir crème brûlée karamilize ederken..
Cracking crème brûlée with a teaspoon.
Creme Brule'nin üstünü kaşığın ucuyla kırmak.
And no cafe creme. Thev haven't had it for a vear.
Bu arada sakın kremalı kahve istemeyin.
Shall show you how to make "creme brulee" when I'm finished here?
Burada işim bittiğinde sana "crème brulée" nasıl yapılır göstereyim mi?
My Irish Creme.
İskoçya kremam.
The créme de la créme of society from all over Europe.
Avrupa'nın kaymak tabakasından 600 yolcu.
Give me some créme de menthe.
Bana nane likörü ver.
And a crème de menthe frappé.
Ve... -... créme de menthe frappé.
Do you want a créme de cacao, or a cognac, perhaps?
Likör mü alırsınız, konyak mı?
We'll have the cream "du con-cum-be-ray."
Kremalı créme de concombre.
Today's fish is trout a la créme.
Günün balığı "Kremalı Alabalık".
- Today's fish is trout a la créme.
- Günün balığı "Kremalı Alabalık".
- Today's fish is trout a la créme...
- Günün balığı "Kremalı Alabalık"...
IF THAT'S THE CREME DE LA CREME
Aslında, partideki herkesi de.
A glass of créme of menthe?
Bir bardak likör?
Three jugs of beer and a créme de menthe.
Üç fıçı bira bir tane de nane likörü.
Créme Brulee.
Créme Brulee.
You could ask your record company boss if he remembers Créme Brulee.
Plak şirketinin patronuna sorsana, Créme Brulee'yi hatırlıyor muymuş.
- You like crème anglaise?
- "Créme anglaise?"