Crepes Çeviri Türkçe
136 parallel translation
- And we * re finishing with crepes suzette.
- Crepes suzette ile bitireceğiz.
Prepare 12 marmalade crepes, 24 chocolate and 24 vanilla.
12 marmelatlı krep 24 çikolata ve 24 vanilya hazırla.
Your crepes suzette.
Sıcak tutmaya çalıştım.
Shall I serve the crepes suzette?
- Krepleri getireyim mi?
I see a few too many escargots and too many crepes with vanilla ice-cream and strawberries and a dash of Grand Marnier.
Sadece biraz, fazla sayıda deniz kabuğu krep, dondurma, çilekle süslü bir Grand Marnier likörü görüyorum.
" CREPES, CLAIR -
Krep, Clair.
THINK OF ALL THOSE DIFFERENT KINDS OF CREPES! " TURNED OUT TO BE NONE.
Bununla krepin bütün çeşitlerini yapabiliriz, anlamsızlaşana kadar.
I WANT CREPES WITH BAKED APPLES, RAISINS, WALNUTS SLIGHTLY SPRINKLED WITH CINNAMON
Kreplerimin yanında fırınlanmış elmalar, kuru üzüm, ceviz ve üzeri hafifçe serpilmiş tarçın istiyorum.
I do the crepes caviar.
Ben havyarlı krepleri yaptım.
Hi, this is Julia Child with a tip on making crepes Suzette... that marvelous flaming dessert that you do at the table.
Merhaba, ben Julia Child, size krep süzet hakkında... sofrada hazırlanan bu nefis flambe tatlı hakkında bir ipucu vereceğim.
- Have you tasted her crepes?
- Kreplerinden yedin mi?
Wednesday's the day that Neelix always cooked Trellan crepes... your favorite meal?
Neelix her zaman, senin en çok sevdiğin Tralyan kreplerinden yapardı.
So you really enjoyed the crepes?
Eee, krepler hoşuna gitti mi?
Well, if you will excuse me, I have to check on my crepes.
Pekala, izninizi rica ediyorum, kreplerime bakmam lazım.
There's nobody there now at the Magic Pan to roll the crepes.
Şuan Magic Pan'de krep açacak kimse yok.
Come on, let's just eat our crepes.
Hadi, kreplerimizi yiyelim.
Why are the crepes spraying?
Neden krepler püskürüyor?
Oh, he's in the kitchen teaching Mario how to make crepes Suzette.
Mutfakta Mario'ya krep Suzette yapmayı öğretiyor.
Crepes Suzette?
Krep Suzette mi?
Do you like crepes Suzette?
Krep Suzette sever misin?
What's the matter Frenchie, you got crepes in your ears?
Sorun ne, Franssız? Kulağına krep mi kaçtı?
Are those crepes?
Bunlar gözleme mi?
You can get crepes anywhere.
Her yerden gözleme alabilirsin.
And then we can go to magic pan and get crepes -
Sihir panayırınıa gideriz, biraz krep alı...
All of whom will be eating your mushroom-duck crepes which you have approximately 39 hours left to perfect.
Neredeyse hepsi mantarlı ördekli kreplerinden yiyecek. Ve kreplerini mükemmelleştirmek için 39 saatin kaldı.
Still burning the crepes?
Hala krepleri yakıyor musun?
Cut the meat you roll crepes in the flour With your small hands.
Minicik ellerinle unda yuvarladığın küçük hamurlar için eti kes.
I, myself, enjoy the ballet, crepes, and snerd nurgling for dollars.
Ben mesela kendim baleden, krepten ve kıçıma dolar sokmaktan hoşlanırım
They're, like, crates or crepes.
Onlar sandık gibi, Krepler!
Crepes!
Krepler
How good are crepes?
Krepler ne kadar güzel olur?
- Crepes.
- Kutulardan.
- Crepes.
- Krep.
Make crepes.
Krep yap.
Crepes?
Krep mi?
Waffles are nothing like crepes.
Gözleme, krep gibi değil.
I got a new jacket, a manicure, crepes.
Yeni bir ceket aldım, manikür yaptırdım, krep yedim.
After we went out for crepes.
Krep almaya gittikten sonra.
You said you always eat crepes after making love.
Seviştikten sonra hep krep yediğini söylemiştin.
Might even go to Paris, eat some Grand Marnier crepes and some of the best Bordeaux we can find.
Paris'e bile gidebiliriz. Grande Marnier krepi yeyip bulabileceğimiz en iyi Fransız şarabından da içebiliriz.
You know how to make crepes?
Krep yapmayı biliyorsun musun?
- Are you eating crepes, Ari?
Krep mi yiyorsun, Ari?
- There is too much butter in these crepes.
Bu krepte çok fazla yağ var.
I will come home earlier, and I make you crepes, and make you blow up.
Geç geleceğim, sana krep yaparım sonra sevişiriz.
how are my crepes?
Krep nasıl olmuş?
- In the mood for crepes?
Krep için havanda mısın?
- You're making crepes?
Krep mi yapıyorsun? Evet.
Shelves full of Anatole Le Braz, crepes every Monday night and our motto : "Treat a sailor well and he'll shit in your hand."
Rafların hepsi Anatole Le Braz dolu, her pazartesi akşamı krep ve özlü sözümüz : "Bir denizciye iyi davran o da senin eline sıçsın."
I smell of rain, the ocean and crepes with lemon
Yağmur, deniz, krep ve limon kokusu alıyorum
I would buy you spring violets from the little old lady in the Place de I'Opera and crépes suzettes.
Sana "Place de l'Opera" daki ufak yaşlı kadından taze mor menekşeler ile bir de "crépes suzettes" almak isterdim.
I don't even want crepes.
- Krep de istemiyorum.