Crocodile Çeviri Türkçe
929 parallel translation
Second part : At the "Crocodile"
Bölüm İki : "Timsah'ta"
They got the'Little Crocodile'today.
Bu gece "Küçük Timsah" gecesi.
Look, Mummy, I'm a crocodile.
Bak anne, timsah.
Well, she's not exactly my type, but for you, I'd make love to a crocodile.
Pek benim tipim degil ama, sizin icin bir timsahla bile sevisirim.
"The Nile rat kills the crocodile."
"Fareler timsahları öldürürmüş."
Crocodile better.
Timsah daha iyi.
Woot weep, woot fight, woot fast, woot tear thyself, woot drink up poison, eat a crocodile? I'll do it!
Ağlayacak mısın, dövüşecek misin, oruç mu tutacaksın, kendini mi parçalayacaksın, sirke mi içeceksin, timsah mı yiyeceksin?
Your usual share is half, my loving crocodile and you haven't changed.
Her zamanki payın yarısıdır, sevgili dostum hiç değişmemişsin.
How doth the little crocodile improve his shining tail
Uzatır parlak kuyruğunu,
Oh! How doth the little crocodile improve his shining tail
Nasıl küçük timsah uzatır parlak kuyruğunu?
But throwing it to the crocodile!
Peki onu timsaha atmak?
Mr Crocodile, do you like codfish?
Bay Timsah, morina balığı sever misiniz?
Hop, skip and a jump across Crocodile Creek.
Sıçra, zıpla ve atla, Timsah Çayı'nı geç.
That marquis is getting too many teeth in that crocodile smile of his.
İhtiyar tilki iğneli laflar etmeye başladı.
Old crocodile teeth switching'the gold to the wagon?
İhtiyar tilkinin altını öbür arabayla sevkettiğini nasıl bildin?
Old crocodile teeth and I had the same idea... only he got to it faster.
İhtiyar tilki ve ben aynı kafa yapısına sahibiz. Yalnız bu sefer o benden daha hızlıydı.
Be sure it's not a crocodile!
Dikkat et, timsah olmasın!
Bithiah can charm tears from a crocodile.
Bithiah bir timsahı bile ağlatabilir.
You crocodile!
Seni timsah!
You won't die, old crocodile.
Ölmeyeceksin yaşlı timsah.
The iguana is a kind of crocodile, although not really a crocodile...
İguana, bir çeşit timsahtır, tam olarak timsah sayılmasa da...
But you did see my crocodile dressing case in the car, didn't you?
Fakat sen arabada benim timsah derisi makyaj çantamı görmüştün, değil mi?
My crocodile dressing case, it was in the car, wasn't it?
Benim timsah derisi makyaj çantam, arabada idi, değil mi?
A crocodile dressing case with real gold fittings.
Timsah derisi gerçek altından parçaları olan makyaj çantası.
You know how I adore crocodile...
Biliyorsun timsah derisine nasıl da bayılırım...
Oh, it isn't crocodile.
Oh, timsah derisi değil.
I won't have the word crocodile mentioned again in this house.
Bu evde bir daha timsah derisi sözcüğünü duymak istemiyorum.
Who is that crocodile?
Bu timsah da kim?
Just because Frau Crocodile happens to be the warden...
Sırf Bayan Timsah görevli diye...
I was all set for a battle with the crocodile! Ha ha!
Bir timsahla savaşmaya hazırlanmıştım!
Inside of my mouth tastes like the outside of a crocodile.
Ağzımın içindeki tat bir timsahın dışı gibi.
OH, WALTER. OH, STOP THOSE CROCODILE TEARS.
- Sil şu timsah gözyaşlarını!
See this tiny crocodile?
Şu küçük timsaha bak.
Now, as a reward I'll give you any of these animals, except my crocodile.
Şimdi, ödül olarak sana timsahım hariç, bunlardan istediğini verebilirim.
Bring me back a crocodile.
Gelirken bir timsah derisi getir.
Did you bring my crocodile?
- Timsah derisi getirdiniz mi?
But you can't palm that crocodile off as society.
- Tamam. Yardım etmek istiyorsan et. Ama o timsahı sosyete diye yutturamazsın.
We carry that model in genuine Bengal crocodile.
Bu modelde gerçek Bengal timsahının derisini kullanıyoruz.
That's the true or saltwater crocodile.
Bu gerçek ya da tuzlu su timsahı.
There is the freshwater crocodile found in Rhodesia and North America.
Rodezya ve Kuzey Amerika'da tatlı su timsahı bulunur.
I'm a grandson and a son of an Auvergnat and I'm a crocodile myself.
Ama ben bir Auvergnat oğluyum. Auvergnat torunuyum. Bir timsah gibiyim.
Give me the crocodile.
Timsahı ver bana.
Crocodile!
Timsah!
I'd like to propose a big publicity stunt for your product with your swimming pool, a crocodile, and the killing... of an American girl.
Size markanız için, havuzunuzu, bir timsahı ve Amerikalı bir kadının ölümünü içeren bir teklifimiz var.
He's the only crocodile that doesn't cry after the meals.
Yemekten sonra ağlayamayan tek timsah bu.
Put the crocodile in the gazebo for now.
Şimdilik timsahı balkona koyun.
Are we sure the crocodile isn't in there?
Timsahın havuzda olmadığına emin misiniz?
- Crocodile tamer.
- Timsah terbiyecisi.
Crocodile!
Ya timsah?
It's nothing, just crocodile fat and spices... they apply before... Apply where?
Nereye sürdükleri?
The crocodile.
- Timsah.