Cut me loose Çeviri Türkçe
284 parallel translation
Cut me loose.
Çöz ellerimi.
Cut me loose and give me a gun.
Beni çöz ve bir silah ver.
Cut me loose, Steve.
Çöz beni, Steve.
Just like that, unless you cut me loose.
Meğer ki beni serbest bırakırsan?
Cut me loose, you filthy bastard!
Çöz beni dedim, şerefsiz herif!
Cut me loose!
Ellerimizi çöz!
Cut me loose!
Duydun mu? Çöz beni!
Cut me loose... please.
Beni kurtar... Lütfen.
Somebody cut me loose.
birileri kurtardı.
Son, please cut me loose.
Evlat, lütfen şu ipi kes.
Cut me loose.
Şu ağı kesin.
Cut me loose.
Ağı kesin.
Cut me loose, cut me loose!
Kesin şu ağı, hadi kesin!
Cut me loose, quick.
Çabuk, çöz beni.
Cut me loose.
Çöz beni.
Cut me loose!
İplerimi kesin!
Cut me loose, damn it!
Kesin ipleri, kahretsin!
When are you going to cut me loose from this dump?
Bu çöplükten ne zaman kurtaracaksın beni?
Now, if you wanted to cut me loose, I bet we could call it even.
Şimdi, eğer beni serbest bırakırsanız, ödeşmiş oluruz.
Cut me loose!
İpleri kesin!
Cut me loose now, will ya?
Şimdi beni çöz, tamam mı?
Morse, please cut me loose.
Morse, lütfen beni serbest bırak.
- I ain't goin'nowheres! Cut me loose!
Hiçbir yere gitmem ben!
Miss, cut me loose.
Kurtarın beni bayan.
Please... cut me loose.
Lütfen... bırak beni.
You gonna cut me loose?
Beni serbest bırakacak mısın?
So I'm asking you : If I serve him up as a man of honour, will you say to me now that you will cut me loose once and for all?
Şimdi soruyorum, onu size verirsem sözünün eri biri olarak, beni rahat bırakacağınıza söz veriyor musun?
- Hurry up and cut me loose.
- Acele et ve zincirlerimi çıkar.
And cut me loose!
Ve kurtar beni şu zincirlerden!
Cut me loose!
Beni gevşettin!
Cut me loose!
Beni çöz!
He meant cut me loose.
İplerimi kesin dedi. Beni bırakmanızı söyledi.
Cut me loose!
Benimkileri de kes!
They cut me loose, Pearl, like I thought they would.
Beni kendi başıma bıraktılar. Tam tahmin ettiğim gibi.
AII you can do is cut me loose.
Beni bırakmaktan başka çaren yok.
Just cut me loose.
Elerimi çöz hadi.
Come on. Cut me loose.
Hadi cabuk ol.
Are you saying you'd cut me loose?
Beni serbest bıraktığını mı söylüyorsun?
Cut me loose.
İpimi kes.
- he cut loose at me... - l should have known that.
- O beni alçakça öldürmek istedi...
Perce, cut that mare loose for me, will you?
Perce, o kısrağı da çözüver, tamam mı?
Cut me loose!
Çöz beni!
Tell me and I'll cut you loose and turn my back...
Söylerseniz sizi bırakırım ve sırtımı dönerim...
Bull shit! Cut me loose! Cut me loose.
- kahretsin - çöz beni.. çöz beni ellerini değil, sadece ayaklarını
Get me something to cut loose from these irons and a gun if you've got one.
Kelepçeyi kırmam için bir şey ver. Bir de silah getir.
Talking money's one thing but talking business is another and I'd as soon as trade the whole club for a tin of beans as leave anyone tell me who stays and who gets cut loose.
Paradan konuşmak bir şeydir. Fakat işten konuşmak ise bambaşka bir şeydir. Ve ben bütün kulübü konserve fasuyle karşılığında takas etmediğim sürece de hiç kimse bana kimi takımda tutup kimi göndereceğimi söyleyemez.
The guy had to cut me loose, man, he had to cut me loose,
Serbest bırakması gerekti abicim.
Get me close to my destination, and I'll cut you loose.
Beni oraya yaklaştır, ben de sizi serbest bırakayım.
And any loose ends, like you or me, are gonna be cut right off.
Senin ve benim gibi olayın ortada dolaşan yan kahramanlarının da sesini kesecekler.
When Enright realizes he's alone up there and they're gonna cut him loose, he will implicate N BC and Geritol like that, and believe me, you're gonna see somethin'.
NBC ve Geritol'u kolayca ele verecek.
Let me cut him loose.
Onu bırak. Kuyruğundan ayrılmam.