Daddies Çeviri Türkçe
332 parallel translation
I thought dolls stacked like you all had sugar daddies.
Senin gibi bebekler mutlaka kendilerini hoş tutacak bir para babası bulurlar.
And now, Daddies and Mommies,
Ve şimdi, babalar ve anneler
You must have been hiding behind a pole the afternoon they gave away the daddies.
Babaların dağıtıldığı gün sen bir direğin arkasında saklanıyordun herhâlde.
This is Sweet Sue saying good night, reminding all you daddies out there that every girl in my band is a virtuoso.
Ben Tatlı Sue, iyi geceler diliyor ve siz babalara, orkestramdaki her kızın bir virtüöz olduğunu hatırlatıyorum.
He was one of those darling daddies hanging around the stage door.
Sevimli, yaşlıca bir beydi, sahne girişinde beni beklerdi.
How many daddies?
Kaç tane baban var?
Daddies will be caught.
Böylece babalar yakalanacaklar.
But daddies are coming one after another.
Fakat babaların ardı arkası kesilmiyor.
You don't buy daddies at the supermarket!
Babalar süpermarketten satın alınmaz!
They have a ballet school, dearie, and that always means a half a dozen rather lumpy little girls with very rich daddies.
Bir bale okulum olacak tatlım ve bunun anlamı her zaman en az yarım düzine çok zengin babaları olan küçük beceriksiz kız demektir.
Sometimes in the world daddies go away and mommies bring up their little boys.
Dünyada bazen babalar gider ve anneler küçük oğullarını büyütür.
But if you put one half of my sugar daddies in the closet, and kill the other half, I'll end up with nothing to wear!
Ama şekerimin yarısını dolaptaki babama verirsen, ve diğer yarısını da öldürürsen, ben sonunda giyecek birşey bulamam!
She's a pretty one, but won't notice any of the daddies.
Şirin ama, kimseyi umursamıyor.
Are daddies allowed to cry?
Babaların ağlamasına izin verirler mi?
I hear all her children's got different daddies.
Bütün çocuklarının başka başka babalardan olduğunu duydum.
you see, the only problem with that theory is that blankets can't hide you from daddies.
Gördün mü, Bu teorinin bir tek problemi var, Battaniyeler seni babalardan saklayamazlar.
Daddies can be wrong sometimes, darling.
Babalar bazen yanılabilir, hayatım.
Some people just don't cut out to be daddies.
Bazı insanlar, baba olmak için doğmamıştır.
Daddies... daddies get the boys back, right?
Babalar... babalar çocukları geri alır, değil mi?
Look at all those daddies.
Bak şu babalara.
All the little families... The mommies and daddies and... Their little children...
Tüm o küçük aileler... anneler ve babalar ve... geceden gizlenen o sevgili, küçük çocukları...
You have 3 daddies?
Üç baban mı var? Tuhaf bir şey.
- How come? - Julie has 2 daddies, but not at the same time.
Julie'nin de iki babası var, ama aynı anda değil.
Because they got different daddies.
Çünkü babaları ayrı.
Daddies are misters...
Babalar bayımdır.
It's for mommies and daddies who love each other.
Bu sadece birbirini seven anneler ve babalar için.
OK, and how many daddies do you have?
OK, kaç baban var?
It's a little thing daddies do... to make football more exciting.
Bu sadece babanın futbolu biraz daha heyecanlı hale getirmek için yaptığı minik birşey.
The world is dominated by cute little babies, and daddies.
Dünya şirin minik fıstıklar ve şımarık veletlerin egemenliği altında.
Much better mommies and daddies for you. And sometimes they get back together.
Sizin için de daha iyi anne ve baba olurlar.
I reckon we should go out one night... and get ourselves a couple of sugar daddies.
Bence bir gece dışarı çıkıp kendimize birer yaşlı ve zengin sevgili bulmalıyız. - Öyle mi diyorsun?
I did it for the sugar daddies.
Burası sake saklamak için.
We don't all have rich mummies and daddies we can live off of... or open restaurants when we get bored playing tennis.
Hepimizin geçimini sağlayan zengin anne ve babası yok... yada tennis oynamaktan sıkılınca restoran açmayız.
I just wanted them to come say good-bye to their daddies.
Babalarına veda etmesini istiyorum.
Honey, do you remember when I explained to you that Daddy has - a different schedule to other daddies? - Yeah.
Tatlım, hatırlıyor musun sana babanın diğer babalardan farklı bir çalışma tarzı olduğundan bahsetmiştim?
He has a different schedule than other daddies.
Diğer babalardan farklı çalışma saatleri var.
You're like daddies.
Babalar gibisin.
- Both your daddies need'em.
- Babalarınızın size ihtiyacı var.
He told me that's what daddies and little girls do... that it was our secret.
Babaların kızlarıyla böyle şeyler yaptığını bunun sırrımız olduğunu söyledi.
You mommies and daddies out there who complained to the radio station, I got something to say to you.
Radyo istasyonundan şikâyet eden anne babalar, sizin için söylemek istediğim bir şeyler var.
There'll be another boat for the daddies... this boat's for the mommies and the children.
Başka bir sandal babaları alacak. Bu sandal anneler ve çocuklar için.
I just mean that maybe we're both living in our daddies'shadows as different as those shadows are.
Ben sadece şunu demek istedim, belki biz ikimizde babalarımızın gölgesi altında yaşıyoruz... o gölgeler her ne kadar farklı olsalarda.
Sometimes daddies are the ones who need to change.
Bazen, değişmesi gerekenler babalardır.
So, in part, we all feel like a bunch of daddies here. That's true.
- Yani hepimiz onun babası sayılırız.
Now, if I ask you to ask your daddies what I meant to them, to explain to you what I'm doing here, that's only gonna make things worse.
Şimdi sizden babalarınıza onlar için ne ifade ettiğimi burada ne yaptığımı sormanızı istesem işlerin daha da kötü olacağını biliyorum.
Your daddies are losers.
Babanlar birer ahmak.
I know you had your heart set on a limo... but sometimes daddies have to say no, honey.
Gönül isterdi ki limuzinle git ama bilirsin bazen babalar hayır diyemez tatlım.
Daddies can be just like mommies, you know that?
Babalar da anneler gibi olabilir, bunu biliyor muydun?
There's some real daddies out there.
Çok iyi babalar var bu dünyada.
I'm talking about the real daddies.
Ben gerçek babalardan bahsediyorum.
I'm talking about the real daddies that handle their fucking business.
İyi bir aile babası olan gerçek babalardan bahsediyorum.