Daiquiris Çeviri Türkçe
89 parallel translation
- Some of daiquiris.
- Biraz daiquiri.
A couple of dozen frozen daiquiris?
Birkaç kadeh donmuş kokteyl mi?
Next is "Double Frozen Daiquiris," a beach costume with sleek pants with a wraparound of Thai silk.
Sıradaki "Çifte Donuk Daiquiris" parlak pantolonlu bir kıyafet bele sarılacak Tay ipeği ile.
He would sit in his chair, I in mine, at 5 : 00 every day and we'd have our daiquiris with St. Sebastian brooding above us.
Her gün 5,00'te o kendi sandalyesine, ben de benimkine oturur Aziz Sebastian tepemizde kara kara düşünürken kokteyllerimizi içerdik.
Oh, Jason, darling. We'd like two of your special daiquiris.
- İki tane daiquiri alalım.
Yeah, we draw straws out of our banana daiquiris.
Evet, pipeti muz kokteylimizden çıkardık.
- All right. - Strawberry daiquiris. - Who's coming to Abu's party?
Abu'nun partisine kimler geliyor?
Twelve-year-old girls drinking strawberry daiquiris and reading Paris Vogue.
12 yaşındaki kızlar çilekli rom içip Paris Vogue okuyor.
- What you want. Is a da. Iqu.
- Daiquiris mi?
Daiquiris. Dos.
Daiquiris.
You love bloody daiquiris.
Daiquiri'ye bayıl ırsın.
Have five daiquiris?
5 kadeh rom mu içecektin?
A day filled with daiquiris and Nintendos and jack-off magazines...
İçkilerle, nintendolarla, porno dergilerle dolu bir gün olacak...
I made some banana daiquiris for these folks. - You want one of these?
- Sen de ister misin?
And guys in white jackets bring us daiquiris... and all the food we can eat forfour bucks.
Beyaz ceketli garsonlar sadece dört dolara... bize istediğimiz kadar yemek ve içki getirirler.
A big one, made of stone, with people ordering daiquiris and drinks, lots and lots of money.
Büyük ve taştan olacak ve de insanlar kokteyller, içkiler sipariş edecekler, tonla para eder bu.
Another round of daiquiris.
Bakar mısınız? Bir kokteyl daha alabilir miyiz?
Let's do daiquiris.
Daiquiris içelim.
Enough daiquiris for you.
Bu kadar daiquiris yeter.
- Depends how many daiquiris I've had.
- Kaç kadeh içtiğime bağlı.
I remember that night. You had, like, four daiquiris.
O geceyi hala hatırlıyorum.
And don't think I forgot about how crazy you get... after a few daiquiris.
Birkaç içkiden sonra nasıl çılgına döndüğünü... unuttuğumu sanma sakın.
Sip milk of magnesia daiquiris?
Magnesia kokteylimizden mi yudumlayalım?
I'll take two banana daiquiris, one mango, a sloe-gin fizz, one slippery nipple, and for me, a screaming orgasm on the beach with extra sugar on the rim.
Bana ; İki muz daiquiris, bir mango, çakaleriği-cin, bir kaygan emzik, ve benim için, ekstra şekerli, plajda çığlık çığlığa orgazm.
Everyone cool your daiquiris.
Herkes sakin olsun.
You've never done the same after three daiquiris?
Üç içkiden sonra siz hiç böyle şeyler yapmaz mısınız?
- I got a pitcher of daiquiris.
Daiquiris'im var.
Did you have one too many Daiquiris last night?
Dün gece çok fazla Daiquiris mi içtiniz?
Dress her up like a Swiss mountain girl, us fellas will come over... make a couple of daiquiris, get a little tipsy, see what happens.
Onu İsviçreli bir dağ kızı gibi giydirin, biz de gelir bir kaç kadeh daiquiri yapar, hafif çakırkeyif olduktan sonra ne olacak görürüz.
No more daiquiris for you tonight.
Bu gece daha fazla içmek yok.
What daiquiris
Kokteyllere bakın!
How about banana daiquiris?
Peki ya muzlu kokteyl?
Two banana daiquiris.
İki muzlu kokteyl.
Daiquiris.
Daiquiri.
Do you know how to make daiquiris?
Daiquiri yapmayı bilir misin?
And suddenly daiquiris were littering the landscape.
Birden daiquiri'ler her yeri karıştırdı.
I couldn't have daiquiris for a week.
Bir kaç hafta limonlu vodka kokteyli yapamadım.
Obviously something you've got cooking in Honduras. Although I doubt it's the banana daiquiris.
Honduras'ta açıkça bir şeyler yapıyorsun, herne kadar onun muz kokteyli olduğundan şüpheli olsam da.
What are you and your bicycle buds sipping over there, strawberry daiquiris?
Sen ve bisikletli dostların ne içiyorsunuz orada çilekli süt mü?
Mean is not being able to drink daiquiris for 9 months and still having your kids come out lazy-brained.
Acımasız, dokuz ay boyunca votka limon almadığı halde çocuklarının tembel olmasıdır.
Our specialties will be "coladas" and "daiquiris".
Tamam mı? Özel içkilerimiz, hindistan cevizli ve limonlu kokteyller olacak.
Uh, "garcon", why don't you hook up the young lady here... with one of your best strawberry daiquiris?
"Garson" buradaki genç bayana en iyi çilekli kokteyllerinden getirir misin? Tamamdır.
I--I left Grammy Pickle's oxygen tank next to Ma's daiquiris?
Pamuk Nine'min oksijen tüpü.. Onu oraya ben götürdüm.
Order two Hemingway daiquiris.
2 daiquiris kokteyli sipariş edeceğim.
This joint is one of two places in all of New York City that makes great daiquiris. I'll be back to tell you why they taste like heaven.
Bu batakhane tüm New York da içenlerin cennete gittiğini sandığı en muhteşem daiquirisi. yapan iki yerden birisi.
- You ready? - Two daiquiris.
- İki daiquiris.
There you are, Straight and Narrow, two frozen, very virgin daiquiris.
İşte buyur, alkolsüz ve tamahkar,... iki dondurulmuş, tam namuslu ev kızları için.
You know the kind of woman who could have been the next Faith Hill, but somewhere along the way discovered peach daiquiris, put her diaphragm in wrong, and wound up smack dab in the middle of trailer hell raising two kids? Yet she still manages to look hot and you could bounce a quarter off her butt,'cause you've got to take care of yourself, I mean, come on.
Hani, bir sonraki Faith Hill olma yolundayken şeftalili romu keşfedip diyaframını yanlış kullanan ve karavan cehenneminin ortasında iki çocuk büyüterek büsbütün yaralayan, ama yine de poposuna bir çeyreklik atsan sekicek kadar seksi görünmeyi başaran bir kadın.
"I'm likin'basketball, virgin daiquiris, and sweet, sweet ladies."
"Ben baskebol, Bakire Daiquiri kokteyli, ve hoş ama hoş bayanlardan hoşlanırım."
- Daiquiris.
Daiquiri.
It makes me feel unsafe, like when my mom used to make daiquiris
Kendimi güvende hissettirmiyor.