Daliyah Çeviri Türkçe
64 parallel translation
Who are you to each other? You-you and Daliyah?
Sen ve Daliyah birbirinizin nesi oluyorsunuz?
Daliyah...
Daliyah...
Daliyah, if you're staying here, then let me help you.
Daliyah, madem burada kalacaksın, yardım edeyim.
No, what I want is justice for Daliyah.
Hayır, benim istediğim Daliyah için adalet.
- Daliyah's leaving?
- Daliyah gidiyor mu?
I asked Daliyah to convey my gratitude to you for your hospitality, but I want to thank you myself.
Deliyah'dan, konukseverliğin için duyduğum minneti sana iletmesini istedim ama sana bizzat teşekkür etmek istedim.
Daliyah's leaving?
- Daliyah gidiyor mu?
The people coming for Daliyah, they are from the government.
Daliyah'yı almaya hükümet görevlileri gelecek.
They're here for Daliyah.
- Daliyah için geldiler.
I think Daliyah's beauty is crowding our mother's nest.
Daliyah'ın güzelliği yuvamıza fazla geliyor.
Daliyah.
Daliyah.
I am so proud of you, Daliyah.
Seninle gurur duyuyorum Daliyah.
Abu Omar has claimed my wife, Daliyah, as his own.
Abu Omar, karım Daliyah'ı kendi karısı olarak aldı.
Please give me back my Daliyah.
Lütfen Daliyah'ımı bana geri getirin.
Ghani needs Daliyah.
Gani'nin Daliyah'a ihtiyacı var.
I found Daliyah.
Daliyah'ı buldum.
That's where they're holding Daliyah.
Daliyah'ı orada tutuyorlar.
Daliyah, I'm sorry.
Daliyah, çok üzgünüm.
As it was his will to take Daliyah.
Daliyah'ı almak da onun takdiri.
Daliyah's safe here with us.
Daliyah burada güvende.
Hey. DALIYAH : What took you so long?
Neden bu kadar uzun sürdü?
You'll need provisions, and, um, what else?
Erzak lazım. Başka? - Daliyah.
Dal-Daliyah. Daliyah.
Daliyah.
I've asked Daliyah Al-Yazbek, one of the heroes of the revolution, to chair the five-person panel charged with hearing the testimony and telling the story of our crimes against each other.
Devrimin kahramanlarından biri olan Daliyah Al-Yazbek'ten beş kişilik komisyona başkanlık etmesini istedim. İfadelerin dinlenmesi ve birbirimize karşı işlediğimiz suçların anlatılmasından mükellef olacak.
So that's Daliyah.
Daliyah var ya.
Famous Daliyah who saved your life.
Hani şu hayatını kurtaran Daliyah.
Daliyah, I... owe you a lot, I think.
Daliyah. Sana çok şey borçluyum galiba.
Daliyah, what are you doing here?
Daliyah, burada ne arıyorsun?
Daliyah.
Daliyah!
So long as Sheik Hussein Al-Qadi looks down on us from Paradise, and Fauzi Nidal fights from overseas and Daliyah Al-Yazbek, the mother of all hope, still lives.
Şeyh Hussein Al-Qadi bize cennetten baktıkça, Fauzi Nidal denizaşırı ülkelerden mücadele ettikçe ve umutlarımızın anası Daliyah Al-Yazbek yaşadıkça.
And then... she pointed it at Daliyah.
Sonra Daliyah'a nişan aldı.
What do we know about Daliyah Al-Yazbek?
Daliyah Al-Yazbek hakkında ne biliyoruz?
Daliyah... you're a widow in a culture that's not very good to widows.
Daliyah, dullara iyi gözle bakılmayan bir kültürde dulsun.
Daliyah, for all the good you can do here, we could do so much more good together.
Daliyah, burada yapabileceklerin bir yana, beraber çok daha fazlasını yapabiliriz.
This is Daliyah Al...
Daliyah Al-Yazbek'e ulaştınız.
This is Daliyah Al-Yazbek.
Daliyah Al-Yazbek'e ulaştınız.
Daliyah?
- Daliyah?
Daliyah...
Daliyah.
Daliyah?
Daliyah.
Is it messier than you sleeping with Daliyah when Mom is in treatment?
Annem tedavi görürken senin Daliyah'la yatmandan daha mı kötü?
Daliyah looked at me yesterday and asked me not to kill any more people, not in her name, but tell me, what else can I do?
Daliyah dün yüzüme baktı ve onun için daha fazla insan öldürmememi istedi. Söylesene, başka ne yapabilirim?
Daliyah.
- Daliyah'a.
Daliyah Al-Yazbek.
- Daliyah Al-Yazbek.
What do we know about her... Daliyah?
Daliyah hakkında neler öğrenebiliriz?
I met with Daliyah.
Daliyah'la tanıştım.
I'm looking for Daliyah.
Daliyah'ı arıyorum.
Daliyah?
Daliyah?
So said Daliyah Al-Yazbek, the great heroine of our revolution, the mother of our democracy.
Devrimimizin kahramanı, demokrasimizin annesi Daliyah Al-Yazbek böyle söyledi.
- Daliyah, it doesn't matter.
Daliyah, önemi yok.
Daliyah.
- Daliyah.
- Daliyah, this is me.
- Daliyah, bu benim.