Dark matter Çeviri Türkçe
679 parallel translation
A hidden universe of dark matter six times more massive than the familiar cosmos.
Bilinen kozmostan 6 kat büyük olan, karanlık maddeden oluşan gizli bir evren.
And both brothers survived the plane crash, And then the dark matter released. From the particle accelerator explosion.
- İkisi de uçak kazasından kurtulmuş hızlandırıcının patlamasından açığa çıkan karanlık madde ise ikisini birebir olarak aynı şekilde etkilemiş.
The dark matter merged them together.
- Karanlik madde, ikisini birlestirmis.
The unusual preponderance of dark matter in this nebula is causing small gaps in the fabric of normal space.
Bu nebuladaki alışılmadık kara-madde fazlalığı... uzayın normal dokusunda küçük açıklıklara yol açıyor.
The dark matter density is thinning.
Karanlık madde yoğunluğu, inceliyor.
- Researching dark matter.
- Kara madde araştırmaları.
Like he was finally going to experience the dark matter he had theorised in some kind of physical way.
Sonunda teorileriyle uğraştığı kara maddeyi, fiziksel olarak tecrübe edecek olması onu sevindirmişti sanki.
- But it has something to do with dark matter.
- Ama kara maddeyle bir ilgisi var.
- It has everything to do with dark matter.
- Her şeyin kara maddeyle ilgisi vardır.
He hasn't killed himself only because he's afraid of releasing the dark matter.
Kara maddenin serbest kalmasından korktuğu için kendini öldürmedi.
- We found the dark matter, Chris.
- Kara maddeyi bulduk, Chris.
I doubt you'd know a wormhole from a dark matter inversion.
Solucan deliği gibi anlaşılması güç bir meteryalı bildiğinizden kuşkularım var.
Dark matter.
Karanlık madde.
Vergon 6 was once filled with the dense substance "Dark Matter."
Vergon 6 bir zaman, "Karanlık Madde" olarak bilinen süper yoğun maddeyle doluydu.
Well, Dark Matter is valuable as starship fuel.
Eh, Karanlık Madde yıldız gemisi yakıtı olarak son derece değerli.
It's Dark Matter!
Bu Karanlık Madde!
I hypothesized that a tertiary product of stellar consolidation would be a comet-like assemblage of dark matter.
Üçüncü dereceden yıldızların birleşmesi sonucunda, karanlık madde gibi kuyruklu yıldızların oluşacağı varsayımında bulundum.
For this highly controversial mission, you'll be towing the Juan Valdez an orbiting supertanker full of Colombian dark matter.
Bu son derece tartismali görevde, Juan Valdez isimli içi tamamen Kolombiya kara maddesi ile dolu süpertankeri çekmeniz gerekiyor.
The crisis on Pluto worsens as dark matter spreads.
Pluto'daki Penguen bölgesine kara madde dagilmasindan kaynakli kriz devam ediyor.
It seems dark matter is nature's sex drug.
Görünen o ki kara madde doganin seks ilaci.
As a matter of fact, all I saw was a little boy whistling in the dark.
Aslında tek gördüğüm, karanlıktan korkup ıslık çalan küçük bir çocuktu.
What's the matter, you afraid of the dark'?
- Ne oldu, karanlıktan mı korkuyorsunuz? - Hayır.
Dark or light, it doesn't matter to a blind man.
Karanlık veya aydınlık, kör bir adam için farketmez.
And then farther in, Uranus and its dark rings made perhaps of organic matter.
Ve daha derinlerde, Uranüs ve karanlık halkaları belki de organik yapıdalar.
If your husband thinks fit to keep you in the dark over this matter, is it for me, who has only learned the true facts under the pledge of professional secrecy, to tell what he has withheld?
Kocanız bu konuyu sizin bilmenizi istemediyse, bu benim için de geçerli. Çok gizlilik gerektiren görevi nedeniyle herkesten sakladığı gerçekleri, kim bilebilir ki?
No matter how dark it gets I will not forget the brilliant sky of that day I will hold it in my heart.
O günkü parlak gökyüzünü Unutmayacağım Kalbimde tutacağım
I am as cold as if I were living in a dungeon, and no matter what I write, it's dry, hard, dark.
Bir zindanda yaşıyormuşum gibi üşüdüm... ve ne yazdığımın önemi yok, kuru, sert, karanlık.
The Enterprise is preparing to enter the Mar Oscura, an unexplored dark-matter nebula.
Atılgan Mar Oscura'ya, keşfedilmemiş bir kara-madde nebulasına... girmeye hazırlanıyor.
Dark-matter density is nearly one order of magnitude higher than in similar nebulae.
Kara-madde yoğunluğu benzer başka bir nebulaya göre... neredeyse bir kat fazla.
We had completed our trade mission with the llidarians and were on course to the rendezvous point when we encountered a dark-matter nebula. As we began a routine analysis, an unidentified ship emerged and attacked our shuttle.
İlidaryanlar ile yaptığımız ticaret görevimizi tamamladık, ve randevu noktasına doğru rotamızı çevirdik, koyu-madde Nebulası ile karşılaştığımızda rutin analizlere başladık, ve tanımlanamayan bir gemi ortaya çıkıp mekiğimize saldırmaya başladı.
It leads directly into the dark-matter nebula.
Dosdoğru koyu-madde nebula sına gidiyor.
They were near a dark-matter nebula, and an energy discharge did breach the hull, but there was no other ship.
Katanlık-madde nebula sının yakınlarında kaplamayı ezen bir enerji boşalmasına maruz kalmışlar, ama herhangi bir gemi yok.
We're approaching the dark-matter nebula.
Koyu-madde nebula sına yaklaşıyoruz.
I remember there was a time when I lost a warp nacelle going through a dark-matter nebula.
Koyu madde nebulasının içinden geçerken, warp eksozumu kaybettiğimi hatırladım.
As the ship went through the nebula, it sent out a dark-matter bow wave.
Gemi, koyu madde nebulasına girdiğinde, koyu madde dalgası verdi.
- I won't go back in the dark! - What's the matter?
- Karanlığa tekrar dönmeyeceğim!
It's a dark-matter asteroid.
Bu bir karanlık madde asteroiti.
The anomaly's on a collision course with a dark-matter asteroid.
Anomali, karanlık madde asteroiti ile çarpışma rotasında.
You, uh... specialize in some pretty dark subject matter.
Bazı karanlık olaylar söz konusu olduğunda siz bir uzmansınız.
No matter what I do, the Dark Ages will still last for 300years.
Ne yaparsam yapayım Karanlık Çağ 300 yıl sürmeye devam edecek.
These are the dark-matter engines I invented.
Bunlar icat ettiğim kara-madde motorları.
It was a dark-matter protocomet.
O bir karanlık madde ilkel kuyruklu yıldızıydı.
lmpact from a dark-matter body might've left a quantum signature in the alloys.
Karanlık madde çarpışması bileşen üzerinde kuantum izleri bırakmış olabilir.
We found some displaced positrons that could indicate a dark-matter impact.
Karanlık madde darbesini gösterebilecek biraz çıkartılmış pozitron bulduk.
Maybe this is some kind of dark-matter life-form.
Belki de bu şey bir çeşit karanlık madde yaşam formudur.
But it does not matter, Jenny sees it nothing in the dark.
Nasılsa bu Jeny'nin sorunu. - Jeny nereden çıktı?
No matter how dark things got, and no matter how long the odds, he always... always came up with a plan.
Kütü şeyler önemsizdi, ve ihtimallerin önemi yoktu, o her zaman...
We made a run to a dark-matter nebula.
Bir karanlık madde nebulasında birlikte çalışmıştık.
- Dark-matter indicator?
- Kara-madde göstergesi?
No matter what I do, the dark ages will still last for 300 years.
Ne yaparsam yapayım 300 yıl boyunca karanlık çağlar yaşanacak.
- I know you don't wanna talk but don't mess with dark magics like it doesn't matter.
- Konuşmak istemediğini biliyorum ama sanki hiç önemi yokmuş gibi karanlık büyüleri işe karıştıramazsın.
matter 86
matter of fact 310
dark eyes 18
dark hair 228
dark place 18
dark magic 21
dark secret 21
dark one 49
dark blue 20
matter of fact 310
dark eyes 18
dark hair 228
dark place 18
dark magic 21
dark secret 21
dark one 49
dark blue 20