Deane Çeviri Türkçe
124 parallel translation
I had Butler and Deane, a couple of thieves.
Adamlarım Butler ve Dean'di. Beni resmen soydular.
This is Sidney Deane's house.
Burası Sidney Deane'in evidir.
- Sidney Deane.
- Sidney Deane.
Does Sidney Deane live here?
Sidney Deane burada mı oturuyor?
Point game, Mr. Deane and Mr. hoyle.
Bay Deane ve Bay Hoyle için maç sayısı.
Just write the check to Sidney Deane.
Çeki Sidney Deane'e yazın.
I checked the database while everybody waited for Queen Deane.
Herkes Queen Deane için beklerken, veritabanını kontrol etmiştim
Dean?
Roy, Deane.
Mrs. Deane, I know it's hard to plan ahead, but if we could set the date...
Bayan Deane, önceden planlamak zor, biliyorum. Ama bir tarih belirlersek...
If you're thinking of arguing with Grandma Deane, I'd save my breath.
Büyükanne Deane'le tartışmaya niyetliysen bence nefesini tüketme.
- Francesca Deane.
- Francesca Deane.
I have miss Cherish, nothing for Mr. Deane.
Bayan Cherish adına bilet alınmış ama Bay Deane için yok.
Mr Deanne, do you think I might have your attention?
Bay Deane? Dikkatinizi çekebilme ihtimalim var mı?
Mr Deanne, you go with Miss Bedworth.
Bay Deane, siz de... Bayan Bedworth'la.
Woody Deanne, you're an idiot and a Philistine.
Woody Deane, sen gerzek ve tam bir "Filistinli" sin.
Suck on this, Woody Dean. I can't believe he said that to her!
Sen bunu em, Woody Deane!
There's still time folks, as Woody Deanne takes the play.
Hâlâ zaman var, dostlar! Woody Deane, gerçekten maça ağırlığını koymalı.
12th yard loss. This is really unusual, folks.
Deane, yine durduruldu, gerçekten olağandışı, dostlar.
It's a touchdown by Woody Deanne and The Beavers wins!
Woody Deane'den muhteşem bir oyun! Bu sezon ilk defa gol için koştu.
And the title of Westdale Bay High Homecoming King - goes to - our very own footballing hero, Woody Deanne!
Westdale Bay Lisesi "Mezunlar Kralı" ünvanını kazanan biricik futbol kahramanımız, Woody Deane!
Did Woody Deanne win?
Woody Deane kazandı mı?
You want me to kill Robert Deane Darden?
Robert Deane Darden'i öldürmemi mi istiyorsun?
Catherine Deane was one of them.
Catherine Deane bunlardan bir tanesiydi.
Name of the deceased is Hamilton Deane, lives downtown, about a hundred bucks in cash, credit cards, AAA.
Merhumun adı Hamilton Deane. Şehirde yaşıyor. Yaklaşık yüz dolar nakdi, kredi kartları var, onu çevireceğim.
That's great, Deana.
İşte bu harika Deane.
( man ) This is the story of my brave, foolish friend, Harry Deane.
Bu, benim salak, cesur arkadaşım Harry Deane'in hikâyesidir.
Mr Deane's work as an art curator in London had gone, he felt, largely unappreciated.
Bay Deane, Londra'da sergi düzenleyicisiydi. Işığı söndü, işi bitti, genellikle de takdir edilmedi.
Now he would have his revenge, for Mr Deane had a plan.
Bay Deane için bir planı vardı artık intikamını almalıydı.
"Find this Puznowski," Mr Deane told me, and it would all fall nicely into place.
Bul şu Puznowski'yi dedi, Bay Deane. Bu her şeyi yerli yerine oturtacak.
Get me Harry Deane.
Bana Harry Deane'i bulun.
Deane, sit down.
Otur Deane.
- Puznowski, Deane.
- Puznowski, Deane.
Much the best, Mr Deane.
Çok iyi, Bay Deane.
What do you think, Deane?
Ne düşünüyorsun, Deane?
( Lionel ) You may not realise it, Ms Puznowski, but Harry Deane knows Monet like I know...
Bayan Puznowski, belki fark etmemiş olabilirsiniz ama Harry Deane, Monet'yi en az benim kadar iyi tanır...
And that, Mr Deane, is good enough for me.
Bay Deane, benim için bu kadarı yeterli.
( Major ) Mr Deane.
Bay Deane.
Mr Deane?
Bay Deane?
Mr Deane.
Bay Deane.
( Major ) Mr Deane, for all his talents, was given to one particular flaw.
Bütün o yeteneklerine rağmen Bay Deane'in küçük bir kusuru vardı.
Go right in, Mr Deane.
Sağdan Bay Deane.
- ( Lionel ) Yes, Deane?
- Evet, Deane?
Your post, Mr Deane.
Postalarınız Bay Deane.
- Nonsense, Deane.
- Saçmalama, Deane.
Good grief, Deane.
Tanrı aşkına, Deane.
Ms Puznowski feels that in light of the precedential value of the piece... ( Lionel ) You're hardly her agent, Deane.
Bayan Puznowski elindeki eserin paha biçilemez değerinin karşısında... Onu iyi temsil ettiğin söylenemez, Deane.
Don't bother yourself, Deane.
Sen canını sıkma, Deane.
Still, for the successful execution of the plan, Mr Deane would require a firm hand to bring her into line.
Fakat, planın hala başarıyla uygulanabilmesi ve onu hizaya getirebilmek için Bay Deane bir el vermemi istemişti.
You, I'm certain, will pass every test. Deane, I don't know.
Mesela sen, eminim her testi geçersin ama Deane, bilemiyorum.
Deane.
Dean!
Applauds for the quarterback, Woody Deanne!
İşte yıldız oyun kurucumuz, Woody Deane!