Deedee Çeviri Türkçe
148 parallel translation
Deedee?
Deedee?
You could lose a few pounds, Deedee.
Birkaç kilo vermen gerek, Deedee.
- So impressive Deedee didn't recognize me.
O kadar etkileyiciyim ki Deedee beni tanımadı bile.
Oh, Deedee.
Deedee.
Deedee?
Deedee!
- Oh, were you pleased with Emma tonight?
Bu gece Emma'dan memnun kaldın mı, Deedee?
Deedee...
Deedee, neden bahsettiğini gerçekten bilmiyorum.
Proper ending, and the whole combination to the left side.
Sona doğru dönün ve sola dönerek tüm kombinasyonu tamamlayın. - Deedee çok iyi iş başarmış.
Deedee, Deedee.
- Deedee. - Deedee.
Deedee, all I'm doing offstage is just waiting to get back on.
Deedee, sahneden uzak kaldığımda tek yaptığım sadece dönmeyi beklemek.
- I think she's gonna do it for you, Deedee.
- Bence bunu başarabilir, Deedee. - İşte oldu.
- Any little cakes, Deedee?
Küçük keklerden kaldı mı, Deedee?
- Deedee, it's honor to Emilia.
- Deedee, Emilia için bir onur.
I don't remember, Deedee.
Hatırlamıyorum, Deedee.
I think she's gonna do it for you, Deedee.
Bunu senin için yapacak, Deedee.
Hello, Deedee.
Merhaba Deedee.
I never had to lie to get what I wanted. I'm too good.
Deedee, istediğimi almak için yalan söylememe gerek yok.
Deedee, the choice was yours.
Deedee, o seçim senindi.
Deedee...
Deedee.
Deedee... - I'm sick to death of yourjealousy.
Deedee, senin bu kıskançlık ve kırgınlıklarından bıktım!
Deedee... I don't really remember what I said about having the baby.
Deedee, bebek konusunda ne dediğimi gerçekten hatırlamıyorum.
It's not a very long one, Deedee.
Ama uzun sürmüyor, Deedee.
Not to mention Deedee, the family rat.
- Aile faresi Deedee'ye borçluyuz.
Dee Dee was great, but appendicitis is merciless.
Değil mi? Haklısın oğlum. DeeDee harika bir kadındı ama apandisit kimsenin gözünün yaşına bakmaz.
Like DeeDee.
DeeDee gibi.
Deedee! Deedee, come here!
Deedee, buraya gel.
Hurry up, you goose! Retarded Deedee lived with her mother, father and two brothers on a farm.
Geri zekalı Deedee bir çiftlikte, annesi, babası ve iki erkek kardeşiyle yaşıyordu.
And Deedee and Loony Lips found each other.
Ve Deedee'yle Loony Lips birbirlerini buldular.
But Deedee isn't dead yet.
Ama Deedee henüz ölmedi.
Deedee!
Deedee! ...
"Poem for Deedee, dead and gone."
Deedee'ye şiir : Öldü ve gitti.
"Deedee is a grey dove, old and lovely."
Deedee gri bir güvercin, yaşlı ve sevgi dolu.
"Because after Great-grandma, Mom, Lara," "and my Grandma, Deedee is the dearest woman in the whole village," "in the whole province, in the whole country,"
Çünkü o büyük-büyük annemden, annemden, Lara'dan, ve büyük annemden sonra, bütün kasabadaki, bütün eyaletteki, bütün dünyadaki en iyi insan.
Almost as if Sarah's poem had given Death the idea, suddenly a lot of villagers died.
Sanki Sarah'nın Deedee için yazdığı şiir, ölüme ilham vermiş gibi... köyde peşpeşe çok sayıda insan öldü.
Loony Lips died in a tractor accident.
Loony Lips traktör kazasında öldü. Deedee'yi teselli etmek imkansızdı.
Yeah, well, it's a nasty problem.
Bu iğrenç bir şey. Deedee?
My mom's in the hospital, so she hasn't been able to take care of her. I have this friend Janice who also has a daughter and she lives a couple blocks from here, so she's been helping me out a couple days a week watching Deedee.
Biliyorsun, annem hastanede, yani ona bakma şansı olmayacak ve bir arkadaşım var, Janice, buradan bir iki sokak ötede oturuyor.
This is Deedee.
Bu Deedee.
Deedee, my lovely wife.
Deedee, sevgili karım.
He liked you, Deedee, didn't he?
Seni sevdi değil mi Deedee.
You lookjust great. Deedee.
Deedee!
She's lovely, Deedee.
Çok güzelleşmiş, Deedee.
Oh, Deedee.
- Deedee!
Deedee...
Deedee bu yüzden bana içerledin mi? - Hayır, bunun için değil.
Oh, there's DeeDee.
Bu Dee Dee.
No wonder DeeDee's hungry.
Düşünsene Dee Dee'nin açlığını.
Inside!
Deedee gel buraya!
"That's what Deedee is now she's not yet dead."
Deedee böyle biri ve o henüz ölmedi.
Deedee.
Deedee, yapacak bir şey yok.
Deedee? Deedee.
Deedee.
That's good.
Haftada bir kaç gün bana yardımcı oluyor, Deedee'ye bakıyor. Güzel.