Desist Çeviri Türkçe
306 parallel translation
Well in that case you will desist from disobeying my orders and slipping out while your bodyguard sleeps his watch away.
Demek oluyor ki, talimatlarıma uymayacak ve korumanız nöbette uyurken buradan sıvışıp kaçacaksınız.
They said it's a free country here. As President of this island I demand that you desist.
- Bu adanın başkanı olarak gitmeni istiyorum.
I believe we can desist with the taking of photographs for the time being.
Sanırım fotoğraf çekimine şimdilik ara verebiliriz.
- Desist!
- Bırak!
Desist, Sorbonne!
- Bırak, Sorbonne!
Desist, Sorbonne!
- Bırak onu, Sorbonne!
Sorbonne, desist!
- Sorbonne, bırak!
"Desist!" I tell them.
Vazgeçin diyorum onlara.
Desist from speaking to me like a common person!
- Benim ortağımmış gibi konuşmaktan vazgeç!
Desist!
Vazgeç!
Torturer, desist!
İşkenceci, vazgeç!
And let those who have pursued them cease and desist immediately.
Ve onları takip edenler vazgeçip peşlerini bıraksınlar.
Desist!
Bırakın!
And if this person is listenina to my voice I urae him in the name of law and order to desist from this one-man crusade and turn himself in to the police.
Eğer bu kişi sesimi duyuyorsa kanun ve düzen adına bu tek kişilik savaştan vazgeçmesini ve polise teslim olmasını istiyorum.
We want this man to quit, desist go away.
Bu adamın vazgeçmesini, bırakmasını gitmesini istiyoruz.
[Calls to desist]
- Durun! Durun!
- Desist!
- Kesin!
Those of you in 1-5 must desist thinking of me as the drill instructor for now.
1-5'de olanlarınız şimdilik beni talim eğitmeni olarak görmesin.
Desist this madness!
Bu deliliğe son verin!
We are confident that the Soviet Union will take note of our resolve and will desist from its present perilous course of action.
Sovyetler Birliğinin bu kararımızı dikkate alarak şu anki... vahim davranış biçiminden vazgeçeceğine inanıyoruz.
You know it. The point is that you cease and desist.
Biliyorsun, senin sorunun inat etmen.
Cease and desist.
Uyarıyorum.
Desist and leave the swimming area now, mister.
Hemen yüzmeye ayrılmış bölgeden çıkın bayım.
Frasier, how many times have mother and I asked you to cease and desist with the snide, cliché, battle-axe, mother-in-law jokes?
Frasier, annem ve ben senden kaç kez rica ettik. Klişe eli baltalı kaynana şakalarından vazgeçmeni istedik.
But I'm gonna ask you to cease and desist until such time as you have obtained another condom.
Ancak, yeni bir prezervatif edinene dek işleme ara vermenizi isteyeceğim.
- Then I will desist. - No.
- O zaman bunu yapmayacağım.
But that is shameful, Watson, shameful besides our minds should be more gainfully employed, desist.
Ama bu utanç verici, Watson, utanç verici Bizim akıllarımız haricinde dah fazla kazanç elde edebilen çalışanları olmalıydı, vazgeç.
Desist.
Vazgeç.
If the son of a bitch calls in, you tell him to meet me there... And to cease and desist all operations.
O pislik ararsa, benimle orada buluşmasını ve bütün operasyonları bırakmasını söyle.
Well, the point is doctor, I'm very much in love with Elaine and she's very much in love with me, and, well we would appreciate it if you would cease and desist and allow us to pursue our courtship unfettered.
Sorun şu ki doktor, Elaine'e deliler gibi âşığım ve o da bana âşık... Vazgeçip, ilişkimizi serbest bırakırsanız çok müteşekkir kalırız.
Cease and desist.! Everyone.!
Olduğunuz yerde kalın, kımıldamayın.
Sissy, you can desist from wearing paths in those forgotten highways.
Sissy, unutulmuş otoyollarda pantolon giymeye bir son verebilirsin artık.
I have a 30-day cease-and-desist order.
Elimde 30 günlük bir yürütmeyi durdurma kararı var.
Cease and desist.
Direnmeyi bırak.
As the City Attorney for Metropolis, I will be seeking an injunction... ordering Superman to immediately cease... and desist in the usage of his super powers.
Metropolis Şehir Avukatı olarak, hemen Süpermen'in durdurulması... ve süper güçlerini kullanmasından vazgeçmesini.. söyleyen bir celp çıkartacağım.
Superman, you are hereby ordered to cease and desist... all super activity until further notified.
Süpermen, bir sonraki emre kadar süper güçlerini... durdurmak ve kullanmaktan men edildin.
The suspect went crazy and refused to desist.
Zanlılar delirdiler ve ikna olmayı reddettiler.
This compact sigsauer is pointed at your head to stress my insistence that your search for who hurt your partner desist now!
Bu SigSauer marka silah, ortağını bu hale getirenleri aramaktan acilen vazgeçmen konusundaki ısrarımı üstelemek için kafana doğrultuldu!
Cease and desist, I implore you.
Yapma bunu, yalvarıyorum.
Cease and desist, I implore you.
Nasıl olduğu önemli değil.
How many times have I asked you to desist with your adolescent antics?
Kaç kere sana bu ergen soytarılıklarından vazgeçmeni söyledim ben?
I've got a cease and desist on Jerry Fletcher matters.
Emir geldi J. Fletcher dosyası kapanacak.
I'll have the cease and desist lawyered out, and you put your mark to it.
O zaman müdahalenin durdurulması emri çıkmış olur, sen de onay verirsin.
I know that any Disney people here, they'll probably tell me to cease and desist, and believe me, I will... but not yet.
Biliyorum, herhangi bir Disney'ci bana, büyük olasılıkla, bırak bu işleri der ve inanın bana, öyle olacak... ama henüz değil.
- It's a cease and desist order.
- Bu bir ihtarname.
Sir, I need you to cease and desist.
Efendim, lütfen kalkın.
And do you give an undertaking to desist from threatening your neighbor?
Ve sen de komşunu tehdit etmekten vazgeçeceğine söz veriyor musun?
Oh, will you desist, madam!
Of, durur musunuz, madam!
"- -to cease and desist, on behalf of my client, Jerry Seinfeld."
"... bitsin ve vazgeç, müşterim adına, Jerry Seinfeld. "
Give them the order to desist!
Vazgeçmelerini emret.
Desist!
Bırak!