Developed Çeviri Türkçe
4,420 parallel translation
I have developed the perfect bedbug repellant.
Harika bir böceksavar geliştirdim.
♪ The autotrophs began to drool, Neanderthals developed tools ♪
Ototrofların ağzı sulandı İlk insanlar icatlara dadandı
While bravely serving her country as part of Operation Enduring Freedom, specialist Murphy developed a Neurological disorder that her doctors believe triggered her recent erratic behavior.
Özgürlük Harekatı kapsamında cesur bir şekilde ülkemize hizmet ederken, uzman er Murphy nörolojik bir hastalığa yakalandı Doktorlar bu dengesiz tavırlarının sebebinin bu olduğunu düşünüyor.
You came back from Afghanistan and developed a habit, didn't you?
Afganistan'dan geldin ve bağımlı oldun, değil mi?
All of these girls live in the same small town, and they all spontaneously developed symptoms within days of each other.
Tüm kızlar aynı küçük kasabada yaşıyorlar. Ve hepsi bir biri ardına kendiliğinden semptomlar göstermeye başladılar.
But all these girls developed the condition at the same time.
Ama bu kızların hepsi aynı anda gösterdi belirtileri.
Then, suddenly, they developed tics.
- Sonra aniden tikler geliştirdiler.
So, after I dropped out of college, me and my buddy developed this software, and we sold it for, like, a stupid amount of money.
Üniversiteden ayrıldıktan sonra ben ve arkadaşım bir yazılım geliştirip bunu manyak bir paraya sattık.
And then I lost half of it in my divorce, so then I developed some more software and made it all back, and I am really freaking high.
Sonra kazandıklarımın yarısı boşanmamla gitti ben başka bir takım yazılımlar geliştirip kaybettiklerimi geri kazandım ve şu an uçmuş durumdayım.
We've developed a test... to determine if you're one of the people that we can help.
Yardımcı olabileceğimiz insanları tespit etmek üzere bir test geliştirdik.
You know, I read somewhere the brain isn't fully developed until 26, which explains a lot.
Beynin 26 yaşına kadar tam gelişmediğini bir yerde okumuştum. Bu her şeyi açıklıyor.
I've developed a series of mental exercises that enhance neuron firings and blood flow in the brain.
Nöronları ve beyne kan akışını hızlandıran bir dizi zihinsel egzersiz geliştirdim.
He may have an overly developed sense of morality and feels the need to superimpose this on others.
Ahlak duygusu aşırı gelişmiş ve bu fikirlerini başkalarına zorla benimsetme ihtiyacı hissediyor olabilir.
This goo, sir? Very similar to the serum Dr. Erskine developed in the'40s for the...
Bu yapışkan madde efendim, 40'lı yıllarda süper askerler için Dr. Erskine'in geliştirdiği seruma çok benziyor.
When can you have this developed?
Ne zaman banyo ettirebilirsin?
Developed? Oh, no, no, no, no.
Hayır, hayır, hayır.
Where do other people get that footage developed?
Peki diğerleri görüntüleri nerede banyo ettiriyor?
We've developed information... that would compromise him with his own government.
Kendi hükümetine sırt çevirmesini sağlayacak bir bilgiye ulaştık.
Next time, he fell for a more spiritual woman, who, on their honeymoon in Paris, developed a taste for the material world and a distaste for her new husband.
Sonra, daha ruhani bir kadına aşık oldu. O da, Paris'te balayındayken maddi hayatı sevdi ve yeni kocasından tiksindi.
For example, I read about this doctor in Houston, and he's developed this film that can detect breast cancers.
Mesela Houston'da bir doktorun meme kanserini tespit eden bir film geliştirdiğini okudum.
Lillian, I couldn't sleep last night, and so I picked up the latest journal of gynecology, and there's this pill that's been developed for irregular menstrual cycles that actually functions as birth control.
Lillian, dün gece uyuyamadım ve Gynaecology'nin son sayısını okudum. Düzensiz adet dönemi için geliştirilmiş ve doğum kontrol işlevi gören bir hap varmış.
I developed an unhealthy obsession with this bird until it flew away... some five seconds later.
Ta ki uçup gidene tek. 5 saniye sonra.
This story involves a young man who developed an affection for another young man.
- Tamam. Bir genç adamın, başka bir genç adama duygusal yakınlık kurmasıyla ilgili.
During the course of my investigation, Hoyt developed an obsession with me and tried to kill me more than once.
Soruşturmam boyunca Hoyt bana karşı bir takıntı oluşturdu.
This is a fire extinguishing grenadewe developed for home use it's smaller and more effective than the old one
Ev kullanımı için geliştirdiğimiz yangın söndürme bombası bu. Eskisinden daha ufak, ancak daha etkin.
He developed the concept of unintended consequences.
Kasıtsız Sonucun Kavramı'nı geliştirmiş.
I have developed a fault.
- Bir hata geliştirdim.
I have developed a fault.
Bir hata geliştirdim.
I have developed a fault.
Bir hata... geliştirdim.
When they're splashing money saying our country's developed...
Bunu durup düşündüğümde onlar ülkemizin gelişeceğini söyleyip para saçarken ben hâlâ oraya çimento döküyordum.
We developed a pedomorphic phase, childlike, non-threatening.
Pedomorfik bir aşamadan geçtik, çocuksu ve tehlike arz etmeyen.
The guys and I have developed a special rapport.
Çocuklarla özel bir uyum yakaladım.
This series uses specially developed 3D camera technology to study the micro world in extraordinary detail, both on location and in specially constructed environments.
Her iki tarafa özel olarak yapılmış alanlardaki mikro dünyayı görülmemiş bir titizlikle incelemek için bu seriler gelişmiş 3D kamera teknolojisini kullanıyor.
Arthropods have developed many different ways of doing so, some fantastic, some violent, and their success has led them to becoming one of the most abundant forms of animals on this planet.
Eklembacaklılar bunu yapmanın birçok farklı yolunu geliştirdi. Bazısı fantastik, bazısı şiddetli... Başarıları, bu gezegenin en verimli hayvan türlerinden biri olmalarına yola açtı.
This series uses specially developed 3-D camera technology to study the micro world in extraordinary detail, both on location and in specially constructed environments.
Her iki tarafa özel olarak yapılmış alanlardaki mikro dünyayı görülmemiş bir titizlikle incelemek için bu seriler gelişmiş 3D kamera teknolojisini kullanıyor.
Some predators have developed more sophisticated ways of hunting.
Bazı avcı hayvanlar, daha komplike avlanma yöntemleri geliştirmişlerdir.
The ways they have developed in order to do so are truly astonishing.
Bunu yapmaları için geliştirdikleri yollar gerçekten çok şaşırtıcı.
Arthropods have developed many ways of doing so.
Eklembacaklılar bunu yapmanın bir sürü yolunu geliştirdi.
Some insects, among them butterflies, have developed a way of growing that involves a truly astonishing transformation.
Kelebek familyasından bazı böcekler gerçekten şaşırtıcı dönüşüme yol açan bir büyüme yöntemi geliştirmişler.
- And she has well-developed gastrocnemii.
- Ayrıca gastroknemius kası iyi gelişmiş.
One of our fellow restaurant patrons is a software developer who happens to be carrying a nasty computer virus he developed for the D.O.D.
Restoranın devamlı müşterilerinden biri bizim dostumuz yazılım geliştiricisidir. Savunma Bakanlığı için bir zararlı virüs programı geliştirdi.
How much more developed do you want to get?
Daha ne kadar gelişmek istiyorsun?
Michael would have developed breasts and hips, and it's permanent.
Michael'ın göğüsleri ve kalçaları gelişecekti, hem de kalıcı olarak.
Oh, come on, Wayne, I'd like to think that you and I have developed a bond of mutual trust.
Hadi ama Wayne. Seninle aramızda karşılıklı güvene dayalı bir ilişkimiz olduğunu düşünmek istiyorum.
It's a Mass Field-Hacking Unit jointly developed with seven leading companies in the old Silicon Valley.
Eski Silikon Vadisi'nin en büyük 7 şirketi tarafından geliştirilmiş çoklu alanlar için sızma cihazı idi.
Once you've developed a relationship with the target, you can start to use that relationship to get the information you need.
Hedefle bir ilişki kurduğunuz gibi, bu ilişkiyi ihtiyacınız olan bilgileri almak için kullanmaya başlayabilirsiniz.
When Emily developed feelings for you, I worried at first that she would compromise herself.
Emily sana olan hislerinden bahsettiğinde, başta kendisini riske etmesinden endişelendim.
Le Puri may be cute, but having reached the grand old age of one, she's much more developed than a one-year-old human.
Le Puri sevimli olabilir fakat bir yaşına bastığında aynı yaştaki bir insandan çok daha gelişkin olacak.
I have intellectual property rights on designs we developed together at Orillian.
Orillian'da beraber geliştirdiğimiz dizaynlar için fikri mülkiyet hakkım var.
That's what you were developed to do.
Yapılma amacın buydu.
Having gotten my share of hickeys in high school, I developed some patented cover-up methods.
Lisede birçok kusurum olduğu için bazı patentli örtbas etme yöntemleri geliştirdim.