Did he tell you that Çeviri Türkçe
497 parallel translation
Did he tell you that you have beautiful eyes?
Çok güzel gözleriniz olduğunu söyledi mi?
Did he tell you that?
Bunu o mu söyledi?
Did he tell you that Pindalest has ordered his cattle off the Reservation?
Pindalest'in, sığırlarını reszervasyon için kabul etmediğini sana söyledi mi?
And did he tell you that the army from Fort Liggett, has orders to seize the cattle if they're not off the Reservation by the first of November?
Liggett Kalesinden ordunun Kasımın birine kadar sığırları teslim edilmezse el konacağı emrini de söyledi mi?
DID HE TELL YOU THAT I'M A CRIPPLE BECAUSE OF HIM?
Sana topal olmamın sebebinin kendisi olduğunu söyledi mi?
Did he tell you that?
O mu söyledi?
Did he tell you that?
- Sana söyledi mi?
- Did he tell you that?
- O mu söyledi bunu?
Did he tell you that?
- Bunu sana söyledi mi?
Did he tell you that?
Bunu sana o mu söyledi?
- Did he tell you that?
- Sana öyle mi dedi?
Did he tell you that a man kills?
Erkek adam öldürür mü dedi?
Stay away from that man. Did he tell you that?
O adamdan uzak dur!
Did he tell you that he killed Prairie Dog?
Çayır Köpeği'ni öldürdüğünü söyledi mi size?
Did he tell you that?
Bunu sana söyledi mi?
Did he tell you that?
Size bunu o mu söyledi?
Did he tell you that there's $ 5,000 waiting for you to pick up?
Sana söylemedi mi? 5 bin dolar seni bekliyor Al ve git!
Did he tell you that man would be someone to be afraid of?
Sana bu adamın korkulacak birisi olabileceğini söyledi mi?
Did he tell you that?
Bunu sana anlattı mı?
Did he tell you that something strange was going on in the department all the time?
- Bu birimin tamamen ortadan kaldırıldığını da söyledi mi? - Hayır.
- Did he tell you that?
- Bunu o mu söyledi sana?
Did he tell you that?
Sana öyle mi söyledi?
- Dad's way? - Did he tell you that in a séance?
- Bunu ruh çağırma seansında mı söyledi?
Did he tell you that was the reason? I-I-I just thought, maybe... you know, I-I just start talking and... Oh, no, no!
Sana sebebin bu olduğunu mu söyledi?
- When did he tell you that?
- Ne ara söyledi bunu?
Now, hold that thought, because I'll tell you what he did.
Dur, tut lafını. Çünkü o ne yaptı anlatacağım.
Well, did you not hear him ask my promise that if he did not return, I would tell his parents what had happened?
Geri dönemezse, başına gelenleri ailesine anlatmam için benden söz istediğini duymadınız mı?
What did he tell you? What did that boy tell you?
O çocuk sana ne anlattı?
Well, didn't the policeman tell you that a lady bailed us out? He did.
- Polis bize bir bayanın kefaletimizi ödediğini söylememiş miydi?
- Did he tell you that too'?
- Onu da mı anlattı?
DID HE TELL YOU ABOUT THE MEN THAT ARE DEAD BECAUSE OF HIM?
Onun yüzünden ölen adamlar için birşey söyledi mi?
I'll tell you though, the paintings he did at that resort really stand out.
Şunu itiraf etmeliyim ki tatilde yaptığı resimler gerçekten olağanüstü.
And did Congressman Reid suggest... that you tell the story as it actually happened, or did he perhaps suggest that you emphasize elements in it... which would prove favorable to Col. Mitchell?
Peki, Senatör Reid, sizden hikayeyi... olduğu gibi mi anlatmanızı istedi yoksa gerçekleri, Albay Mitchell'ın çıkarı doğrultusunda... değiştirmenizi mi istedi?
He told me something else, too, which I neglected to tell you... That if I did butt in, that he'd break my neck.
Sana söylemeyi unuttuğum bir şey daha söylemişti... karışmaya devam edersem boynumu kıracakmış.
Tell me, my... precious viper... how did you know that he was coming here... since, as you pointed out so petulantly...
Söylesene değerli engereğim.. ... senin de şikayet ettiğin üzere sana bir şey anlatmadığım halde buraya geldiğini nasıl bildin?
Did he tell you about that?
Sana bunu anlattı mı?
He got her to tell you that Sam Wood did it.
Sam, Wood'un yaptığını söylemesi için zorladı onu!
No doubt you're going to tell me that he did.
- Yattığını söyleyeceğinden şüphem yok.
I tell you what I've been wondering... that night his father died, did he really have that nightmare?
Neyi merak ettiğimi sana söyliyeyim, Babasını o mu öldürdü? Gerçekten de bu kabus yaşandı mı?
If any of you can think of anything he did that maybe we should know about, stand up and tell us.
İçinizde onun yaptığı ve bizim bilmemiz gereken şeyleri bilen varsa kalkıp söylesin.
Tell me, um... what did he do yesterday that made you so angry?
Söyle bana... Seni dün bu kadar kızdıracak ne yaptı?
Didn't he tell you that I did their lion dance?
Onların aslan dansını yaptığımı, sana söylemedi mi?
Did he ever tell you about Dominic Lopresti, that little ginzo with ambitions?
Hiç Dominic LoPresti'den bahsetti mi? Hani şu küçük ginzo.
His Eminence told me to tell you that he was very grateful for what you did for Father Gagnon.
Peder Gagnon için yaptıklarından dolayı ekselansları çok müteşekkir.
But, tell me... What did you do about that? - Nothing, he refused.
Söylesene şu meseleyi ne yaptın?
Did he tell you that?
Birisi arabanın ön camını kırdı, radyonu çaldı, ve üstüne de "beni yıka" yazdı.
Did he also tell you that we expect to conclude this case within three days?
Peki davayı üç gün içerisinde çözmeyi beklediğimizi de söyledi mi?
Did he ask you to tell people that he had been with you on that trip?
Bu seyahatte sizinle birlikte olduğunu söylemenizi istedi mi?
In the letter that you wrote to Omouri,... did you tell him what he will see when he walks into this room?
Omouri'ye yazdığın mektupta,..... buraya geldiğinde ne göreceğini yazdın mı?
I can tell you... that he did love her, for whatever that's worth.
Sana şunu söyleyebilirim... onu sevdi, bedeli ne olursa olsun.
Did he tell you I was going to do that?
Böyle yapacağımı mı söyledi?