English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / İngilizce → Türkçe / [ D ] / Different places

Different places Çeviri Türkçe

471 parallel translation
She lived traveling many different places overseas.
O kadın epey bir yer dolaşarak yaşamış.
I've traveled to quite a few different places overseas.
Orada burada gezdim.
I went around and checked out a bunch of different places before I got this place and this is where I feel the most comfortable.
Başka yerlerde kalmaya çalıştım ama en rahatı burası.
I found out that my spirit roamed to all those many different places with him. I also met all the spirits that constantly surrounded around him.
O kadar çok yerde dolaşırken ruhumun onun etrafında toplanan diğer ruhlarla tanıştığını öğrendim.
The invisible man has been reported in a hundred different places.
Görünmez adam, yüz farklı yerde görülmüş.
- Here, there, different places.
- Orada, burada, şurada.
I mean, we'd get farther looking for her. We'd keep looking but we'd look in three different places instead of the same place.
Yani, aramaya devam eder ama bir değil, üç farklı yere bakarız.
They go different places.
Farklı yerlere giderler.
You take a lot of stories that I've read in a hundred different places... and you roll them up into one big, fat ridiculous lie.
Yüzlerce çeşitli kitapta okuduğum bir sürü hikâyeyi alıyorsun... hepsini karıştırıp kocaman gülünç bir yalan haline sokuyorsun.
People see'em 10 different places at once.
Herkes onu aynı anda 10 farklı yerde görür.
In different places, of course.
Farklı yerlerde elbette.
Different things, different places, different people.
Bazı şeyler düşünüyorsunuz, yerler, insanlar.
I've already died 100 times in different places killed here and there by a kapo or a firing squad or exhaustion
Ben zaten 100 kere öldüm..... farklı yerlerde.. ... burada ve orada öldürüldüm bir kapo ya da idam kangası tarafından ya da bitkinlikten.
Too many different schools in too many different places.
Bir sürü farklı okul, bir sürü farklı yer.
And he was seen simultaneously... in many different places.
Ve adam aynı zamanda... birçok değişik yerde de görülmüş.
I've got to ask about Grantby in 19 different places and then make out 19 silly answers?
Grantby'i 19 farklı yerde sormalıyım o zaman 19 tane saçma cevap mı bulmalıyım?
I like having houses in different places.
Farklı yerlerde evim olması hoşuma gider.
Can't be in a dozen different places the same day.
Aynı gün içerisinde düzinelerce farklı yerde olamaz.
If we fire from four different places, he will stay there.
Dört bir yandan atışa alırsak, orada kalır.
I worked at different places, until I got to Ralbunco... and was in jail for a while.
Ralbunco'ya varana kadar birkaç işte daha çalıştım. Daha sonra bir süre hapishanede kaldım.
It's always different times and different places.
Her zaman farklı saat ve yer.
I only said they weren't segregated into different places.
Sadece farklı sınıflara ayrılmadığını söyledim.
The economic management of the frequentation of different places... is already by itself the guarantee of their equivalence.
Farkli mekanlara seyahatin ekonomik organizasyonu denkligini simdiden garanti altina almaktadir.
Oh, different places, different... jobs, you know?
Oh, farklı bölgeler, farklı işler... biliyor musun?
The heads were found in different places.
Kafaları farklı yerlerde bulundu.
We go to different places.
Farklı yerlere gideriz.
Master, he said that guy... stirred up trouble in six different places today
Efendimiz, dediklerine göre... o kişi 6 üssümüze birden baskın yapmış
She's being kept hidden in different places.
Ona burada bir yer bulmalıyız.
As soon as he arrives Rosa will seduce him and we'll take some photos which we'll send to two different places, one to the attorney and the other to count Renato Altero.
O adi mahkemeye geldiğinde Rosa onu tahrik edecek biz de fotoğraf çekeceğiz iki farklı yere göndereceğiz birini savcıya diğerini de kont Renato Altero'ya.
Why Luther cry when him and Genelva got sold to different places.
Luther'ın, Genelva'dan ayrı bir yere satıldığında niye ağladığını öğrendim.
Now, there are different places where you can't use words, right?
Bu kelimeleri kullanamayacağınız farklı yerler vardır.
We just sleep in different places so if Immigration comes, they won't catch us all at once.
Farklı yerlerde uyuyoruz böylece göçmenlikten gelirlerse, hepimizi yakalayamıyorlar.
You cannot fight, one, if you are in different places.
Öncelikle, farklı bir yerdeysen, kavga etme.
I mean, surely, you'd be better off going your own separate ways... changing your identities and starting new lives in different places.
Ayrı yollara gidip, kimliğinizi değiştirseniz başka yerlerde yeni bir hayata başlasanız sizin için daha iyi olurdu.
I think they're trying to steal a Moloch missile piece by piece from different places, and covering their tracks.
Bence farklı yerlerden Moloch füzesi parçası çaldığını düşünüyorum.
and we ended up in different places.
ve kendimizi farklı yerlerde bulduk.
- Lots of different places.
- Birçok faklı yer.
He's a musician, so he travels around a lot, different places.
Müzisyendir, bu yüzden çok seyahat eder... bir sürü yere gider.
We can agree. We've talked about a lot of different places.
Aslında ikimiz de kararsısız.
I can't be 10 different places at the same time. Maybe my vice principal can do something without me for once.
Belki müdür yardımcısı, bir kez de olsa bensiz bir şey yapabilir.
This letter places an entirely different complexion on the whole case.
Bu mektup, bütün olayı tamamen farklı bir renge büründürür.
What's so different about it here from over there or anyplace you go that one person couldn't live in both places just as easily?
Burası oradan ya da gittiğin herhangi bir yerden ne kadar farklı? Bir insan neden ikisinde de rahatça yaşayamasın?
IT JUST PLACES US IN A DIFFERENT ORB ITAL POS ITION.
Biraz oyun, kart falan oynarız, olmaz mı? Kalkış saatimizi 15 dakikadan fazla geciktirirsek burası farklı bir yörüngesel konuma geçmiş olur. Özür dilerim, Corry.
It's a bit different most places.
Çoğu yerde farklıdır.
You know, most places we go, we go alone, sometimes two people go places, you know, two people, three, four, a lot of different size groups we have.
Birçok yere yalnız seyehat eder, çoğu yere tek başımıza gideriz. Bazen de iki kişi gider veya üç, dört ya da daha fazla kişilik gruplar halinde bir yerlere gideriz.
There may be volcanoes and valleys of ice and, just perhaps hiding in the warm places, some very different kind of life.
Volkanlar, buz vadileri ve hatta belki de sıcak bölgelerde saklı farklı bir yaşam ortamı olabilir.
A lot of my cash goes to different places.
Hollywood'daki stüdyolarda ve film yapımlarında da var.
In the old days, my grandfather used to tell me, these places were so different Green, like no one has ever known.
Eskiden rahmetli dedem anlatırdı. Buraları bambaşkaymış. Bir yeşil ki bildiğin gibi değil.
The great thing about a map, it can get you in and out of places a lot of different ways.
Haritalarla ilgili harika olan şey sizi bir yerlere farklı şekillerde sokup çıkarabilmeleridir.
I don't know, It's nice to Iearn about people who are different from you, because when you're born some place and you live there all your life, you don't get exposed to a Iot of different kinds of people or places.
Bilemiyorum... senin gibi farklı birini tanımaktan inan büyük keyif alıyorum, çünkü aynı yerde doğup aynı yerde büyüyünce farklılığı olan insanlarla karşılaşmıyorsun, farklı yerler görmüyorsun.
No. I tried out different times and places but none of them ever seemed right.
Hayır, yol boyunca farklı zamanları ve yerleri denedim ama hiçbiri tam bana göre değildi.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]