Diversion Çeviri Türkçe
1,186 parallel translation
We need a diversion.
Değişikliğe ihtiyacımız var.
You could have seen him down in the restaurant... dressed up like a waiter, created some kind of diversion... while she snatched it from under the table.
Onu lokantada görmüş olabilirsiniz. Sen garson kılığına girip dikkatleri başka yöne çekerken... o da çantayı masanın altından aşırmış olabilir.
Create a diversion!
Onları oyala.
So I- - I just need to find some babbling eccentric to create a diversion.
O zaman bir kaç süslü söz bulup onları yanıltmaya çalışmalıyım.
So, as interesting a diversion as this might be, our first concern right now... has to be getting this treaty worked out.
Araştırmak eğlenceli olacağa benzese de daha önemli şeyler var. Öncelikle şu anlaşma meselesi var. Şimdi, Michael- -
If Mr. Blackwell comes in, I'll create a diversion, you can make a dash for it.
Bay Blackwell gelirse, bir şaşırtmaca yaparım. Sen de fiyaka satarsın.
In a minute, I'm gonna create a diversion.
Bir dakika sonra dikkatleri dağıtacağım.
Tell them to get some ships out here just in case this is a diversion.
Onlara, bir yanıltmaca olasılığına karşı birkaç gemi yollamalarını söyle.
Well, this is going to make for an amusing diversion.
Peki ala, bu şey epey eğlenceli olacak.
The Rakosan ships have created a diversion.
Rakosan gemileri, dikkat dağıtıyor.
It would be advisable to create a diversion of some sort, to take their attention away from the shuttle.
Dikkatlerini, mekikten başka bir yere çekecek, girişimde bulunma, tavsiye edilebilir.
I don't need a diversion.
Oyalamaya ihtiyacım yok.
I'd like to come up with a diversion before then, okay, gentlemen?
Ondan önce böyle bir girişim istemiyorum, daha sonra, tamam. Baylar?
What about our diversion?
Peki ya, oyalama işimiz?
The diversion we've been looking for.
Aradığımız oyalama taktiği.
- Maybe the heel-dragging's a diversion, that ghost story's a ruse.
Belki de tüm bu kocakarı ilaçları bir oyalamaydı. Hayalet hikâyesi de kandırmaca.
Agent Scully, could this be a staged diversion?
Ajan Scully, bu bir dikkati dağıtma oyunu olabilir mi?
Jubilee, you and me are on diversion detail.
Jubilee, sen ve ben kaçış yolumuzu ayarlayalım.
Diversion, trying to buy some time.
Şaşırtmaca, biraz zaman kazanmak için.
I like the idea of organising a diversion for men only,
Sadece erkekler için bir eğlence düzenleme fikri hoşuma gitti.
I'll create a diversion.
Onların dikkatlerini dağıtırım.
It's a diversion.
Sahte taarruz.
Quick, create a diversion while I slip down through this dress and tunnel outta here.
Çabuk, dikkatleri dağıt ki ben de bu elbiseden sızayım ve buradan kaçalım.
Perhaps as a diversion for something else.
Muhtemelen ilgiyi başka bir yöne çekmek için.
Diversion by who?
Kim tarafından?
Watching a military industrial complex... that operated unbridled and unchecked during the Cold War... create a diversion of attention from itself and its continued misdeeds... by confabulating enough believable evidence... to convince passionate adepts like yourself that it really could be true.
Onlar için Soğuk Savaş sırasında başıboş ve kontrolsüz bırakılan ve dikkatleri kendinden ve işlediği suçlardan başka yöne çekmek için sizin gibi tutkulu insanları bu saçmalıkların gerçekten doğru olabileceğine inandırmak için yeterli ve inanılabilir kanıtlar yaratmak gibi bir amacı olan endüstriyel bir askeri tesisi gözetiyordum.
We need a diversion.
Bir ayrılmaya ihtiyacımız var.
A viable diversion from what might have been... a genuine, meaningful, maybe even more so... threatening connection between you two.
İkiniz arasında olabilecek daha çok,... tehdit edici bir bağlantının,... geçerli bir sapmasıydım ben.
The whole food thing was all a diversion.
Yemek meselesi şaşırtmacaydı.
It's a diversion!
- Buna şaşırtmaca denir.
You try to get others to attack us to create a diversion to conceal the truth that you're responsible all along!
Diğerlerini bize saldırtıp dikkatleri başka yöne çekmeye ve sorumlu olduğunuzu örtbas etmeye çalışıyorsunuz.
- So you're just Diversion Guy?
- Sen sadece dikkat dağıtıyorsun.
- More than a diversion.
- Dikkat dağıtmaktan da ötesi var.
We'll have to create a diversion.
Oyalamak zorundayız.
Creating a diversion.
Oyalama taktiği düşünüyorum.
Diversion?
- Yanıltmaca mı? !
That hill was a diversion?
O tepe bir yanıltmaca mıydı? !
You know, it's occurred to me that this is just a clever diversion to make me forget about my boots.
Biliyor musun, botlarımı unutmamı sağlamak için bunun zekice bir şaşırtmaca olabileceği aklıma geldi.
I'm gonna create a diversion using this incendiary device. While Ned will ambush him from the rear.
Şimdi bu patlayıcı cihaz ile ben şaşırtma uygularken, Ned arkadan yaklaşıp ona baskın yapacak.
Nick Parks tipped off customs to create a diversion.
Nick Parks gümrüğe, olay çıkması için rüşvet verdi.
Allow me to introduce you to my trigger-happy partner, James West who doesn't realize that my Expanding Rope invention was a diversion allowing me to search for the missing scientists.
Sizi tetik budalası dostumla tanıştırayım, James West. Genleşen İp icadımın kayıp bilim adamlarının bulunmasına yardımcı olacağını fark etmedi.
The battle is a diversion.
Savaş bir aldatmaca.
Once we get to the main entrance... Captain Panaka will create a diversion.
Ana girişe ulaştığımızda Yüzbaşı Panaka dikkatlerini dağıtacak.
There is a possibility, with this diversion, many Gungans will be killed.
Bu aldatmaca sırasında birçok Gungan'ın ölme ihtimali var.
We'll create the diversion.
Onları başka yöne çekecek birşeyler yapacağız.
Yeah, but sometimes kissing the losers can be a really fun diversion.
- Evet ama bazen aptalları öpmek de eğlenceli olabilir.
- Diversion!
- Yanıltmak için.
We're on diversion here.
Burası zaten panayır yeri gibi.
I'll make a diversion.
Onları şaşırtacağım.
Can you make a diversion?
Onları şaşırtabilir misin?
I'm a diversion...
Ben bir şaşırtmacayım.