Do you know what you are Çeviri Türkçe
1,168 parallel translation
And do you know what you are?
Ve ne olduğunu biliyor musun?
Do you know what you are speaking of?
Ne konuştuğunu biliyormusun?
Do you know what you are?
Bir ne olduğunu biliyor musun?
Do you know what you are?
Ne olduğunu biliyor musun?
'cause I don't know what they are, and neither do you!
çünkü ne olduğunu bilmiyorum ve sen de bilmiyorsun!
I mean, I don't really know you... who you are... what you do... if you're safe, when you're coming by.
Yani tam olarak senin kim olduğunu bilmiyorum.. ne yaptığını... buraya gelirken eğer güvende hissediyorsan,
Do you know what those nincompoops in the boardroom are doing?
Bu kuş beyinlilerin yönetim kurulu odasında ne yaptıklarını biliyor musun?
Do you know what social workers are?
Sosyal çalışanların nasıl olduklarını biliyor musun?
You are so ungratetul Do you know what kind of planning this took?
Bu ince bir planlama gerektirdi.
I know what you are about to do, and I speak for Planet Earth.
Neler yapacağını biliyorum ve Dünya Gezegeni için konuşuyorum.
I don't know who you are or what you're trying to do but it won't work.
Kim olduğunuzu veya ne yapmaya çalıştığınızı bilmiyorum fakat işe yaramayacak.
I do consider myself as one of the good guys and perhaps more than you I know what the bad guys are like.
Kendimi iyi adamlardan biri olarakgörüyorum ve belki de kötü adamların neye benzediğini sizden daha iyi bilirim.
And if you are not kind to us, brother, I don't know what we shall do!
Sen de bizimle ilgilenmezsen, kardeşim, bize ne olur bilmiyorum!
Why are you asking if you know what to do?
Madem biliyosun niye soruyorsun?
Do you know what the risks are?
Tehlikeleri biliyor musun?
You know we got work to do, we don't need you, so what are you doing here?
Burada çalıştığımızı biliyorsun. Burada sana ihtiyacımız yok.
I don't know what you and them are up to, and I do not care.
Senin ve onların orada ne yaptığı umurumda değil. Ve umursamam da.
Not that taste and money are related. But, you know... It's really what you do with whatever you have, right?
Zevk, para meselesi değil, elindekileri nasıl kullandığındır.
- Do you know what these are called?
Bunlara ne dendiğini biliyor musun?
If you know not what a witch is, how do you know you are not one?
Cadı nedir bilmiyorsan cadı olmadığını nasıl bilebilirsin?
Now, I know this is your first day, and you must be tired. But, um... What are you going to do about it?
Şimdi, bu ilk gününüz biliyorum, ve yorgun olmalısınız... fakat, um... bu konuda ne yapacaksınız?
Do you know what they are?
Tam iki kelime. Ne olduğunu biliyor musun?
What are they doing, do you know?
- Ne yapıyor bunlar?
Do you know what size you are, ma'am?
Bedeninizi biliyor musunuz?
What are you gonna do, you know?
Bilirsin işte, ne yapacaksın ki?
'Cause committing perjury's a hell easier than admitting you know Kleinhoff. Well, what are you going to do?
- Yalan söylemek, Kleinhoff'u tanıdığını itiraf etmekten daha kolay.
So now that we both know the truth what are you gonna do about it?
Evet artık ikimiz de gerçeği bildiğimize göre bu konuda ne yapacaksın?
Do you know what those are?
Onların ne biliyor musun?
You know what to do? – Thunderbirds are go, Ted!
- Gökgürültüsü Kuşları hazır, Ted!
You know, no matter who you are, no matter what you do, you can't please everyone.
Kim olursan ol, ne yaparsan yap herkesi memnun etmen imkânsızdır.
I know what you guys are trying to do.
Ne yapmaya çalıştığınızın farkındayım.
She's a very special woman. Look, I don't know who you are or what you think you do... but I need you to do me a kind favor and stay away from my wife.
Kim olduğunu, ne yaptığını zannettiğini bilmiyorum ama bana bir iyilik yapıp karımdan uzak durmanı istiyorum.
Even if we never talk again after tonight, please know that I am forever changed... because of who you are and what you've meant to me, which, while I do appreciate it,
Bu geceden sonra asla konuşmasak bile şunu bil ki senin bu halin ve sana verdiğim önem yüzünden sonsuza kadar değiştim. Her ne kadar takdir etsem de seni hatırlatması için restorandan alınmış kuş resmine ihtiyacım yok.
I'm the perfect guy. I know what you are trying to do.
Asıl benimle konuşmalısın, çünkü anlıyorum.
I know who you are and what you do.
Kim olduğunu, ne yaptığını biliyorum.
Do you know what the odds are against winning the lottery?
Piyango kazanma olasılığı nedir biliyor musun?
You do not know anything these lamps.. What are disappearing, is not it? -
Kaybolan abajurlarla ilgili bir şeyler biliyor olamazsın değil mi?
Do you know what his motives are?
Amacı nedir?
- What do you mean? - I know you didn't initiate the transfer... but people are getting suspicious.
- Devretme işini sen başlatmadın biliyorum... ama insanlar şüpheleniyor.
- What are you going to do? - I don't know.
Ne yapacaksın?
Are you saying the Centauri do not know what ships are patrolling their borders?
Centaurilerin sınırlarında devriye gezen gemilerden haberi yok mu?
I don't know what you guys are doing, but please come do it to my wife.
Ne yaptığınızı bilmiyorum ama lütfen gelin bunu benim karıma da yapın.
You know what those guys are gonna do?
O çocukların bana ne yapacağını biliyor musun?
Well, now that you know what are you going to do about it?
Peki, şimdi biliyorsunuz Bu konuda ne yapacaksın?
Do you know what I have endured... to convince the priests we are still loyal?
Rahipleri hala sadık olduğumuza... ikna etmek için nelere katlandığımı biliyor musun?
Do you know what men are like?
Erkeklerin neye benzediklerini biliyor musun?
You do not know what you are doing.
Ne yaptığından haberin yok.
Do you know what bolt cutters are?
Küçük aptal. Cıvata keskisinin ne olduğunu biliyor musun?
How do I know that you are what you say you are?
Söylediğin gibi olduğunu nereden bileyim?
But I know why you are here... and what you intend to do.
Ama, senin neden burada olduğunu ve amacının ne olduğunu biliyorum.
- Do you know what most men are like?
John, erkeklerin çoğunun neye benzediğini biliyor musun?