Do you see what i see Çeviri Türkçe
1,644 parallel translation
Do you see what I see?
Benim gördüğümü sen de görüyor musun?
Hey, Alexx, do you see what I see?
Alexx, gördüğümü sen de görüyor musun?
Why don't I move the three kids over there... and you see what kind of parenting you do by yourself.
Neden çocukları senin yanına yollamıyorum böylece nasıl bir baba olduğunu kendi gözlerinle görürsün.
That's good of you, but I still don't see what I would do exactly.
Çok iyisiniz, ama... Hala aslında ne yapacağımı anlamadım.
I do not see in what way he could possibly please you.
Seni ne şekilde memnun ettiğini anlayamıyorum.
Maybe I should do some digging to see what you're up to today.
Belki ben de senin bugün yaptıklarını biraz araştırmalıyım.
You see what I gotta do on the street to survive.
Sokaklarda hayatta kalmak için ne yapmalıydım?
Homer, you're physically an adult, and what you do in the privacy of your own soul is your business, but I didn't change Bart's diapers for five years to see him become a Catholic.
Homer, sen fiziksel olarak yetişkinsin, kişisel tercihin olarak yaptığın şeyler seni bağlar. Ama beş sene boyunca Bart'ın altını Katolik olsun diye değiştirmedim ben.
If you can bring me two pieces From your collage series I'll see what I can do to find a place for them.
Bana kolaj serisinden iki parça getirirsen onlara bir yer bulmak için elimden geleni yaparım.
What? I wanna get Ford back just as much as everyone else, but do you see my complexion?
Herkes kadar Ford'u ben de geri getirmek istiyorum, ama cildimi gördünüz mü?
Do you see what I have been dealing with my entire life?
Aman Tanrım! Hayatım boyunca neyle uğraştığımı görüyor musun?
I didn't think it would be appropriate for the children to see what I was going to do to you.
Çocukların sana ne yapacağımı görmesi son derece uygunsuz olurdu.
listen, maude, um, i'm sorry if your stepmother is a nympho, but, you know, i don't see what this has to do with, uh... do you have any kahlua?
Dinle Maude. Üvey annenin bir seks manyağı olmasına üzüldüm ama bunun benim halımla ne ilgisi var? Kahlua var mı?
Fuck's sake. Do you see what I gotta deal with?
- Gel, gel.
So, that's what you think I should do, is try a bunch of different styles and see where it takes me?
Yani, sence benim yapmam gereken, bir sürü farklı stili denemem ve beni nereye götürdüğüne bakmam mı?
I mean, I just hope you're not disappointed with what you do or don't see from here.
Yani umarım, henüz göremediklerinden dolayı... hayal kırıklığına uğramamışsındır.
Now do you see what I'm talking about?
Neden bahsettiğimi, şimdi anlıyor musun?
You touch Aslam and see what I do to you.. .. even your mother won't recognize you.
Sen Aslam'a dokun da bak ben sana ne yapıyorum annen bile seni tanıyamaz.
Kristy, do you see what I do so we can spend some time alone together?
Kristy, baş başa vakit geçirebilmek için neler yaptığımı görmüyor musun?
I gotta stay focused... and if I look at that picture, all I'm gonna do is obsess. So, you know what? No, I don't want to see it.
Hayır, görmek istemiyorum.
So your testifying here can hurt us. - Do you see what I'm saying?
Erken tahliye memuruna bildirmem gerekiyor.
Come, if you wish to see what I do.
Gel, eğer ne yaptığımı görmek istiyorsan.
'Do you see what I'm saying about the establishment?
Bu kurum hakkındaki fikirlerimi aktarabildim mi?
Tell you what, just do this contest, and if you make it all the way to DC, I will parachute down to see you.
Bak ne diyeceğim ; şu yarışmaya katıl şayet Washington'dakine kadar yükselirsen ben de seni izlemek için paraşütle ineceğim.
Do you see what I mean?
Ne demek istediğimi anladınız mı?
Do you see what I'm getting at?
Neden bahsettiğimi anlıyor musun?
- Look, what do you want, can't you see I'm busy?
- Ne istiyorsun, gördüğün gibi meşgulum?
You see how nice your life could be... if you just do what I say?
Dediklerimi yaparsan hayatın ne kadar güzel olacak, anlamıyor musun?
If you thought old man Primo could twist your shit up, wait till you see what I'm about to do here.
Tabi tüm bunları daha önce yapmış olsaydın Ona ne yaptıklarını biliyorum
I mean, what do you even see in that loser?
O ezikte ne buluyorsun?
- What's that got to do with us? You're gonna write a speech about me... so they can see how wonderful I am. - Nothing.
Demek istediğim, bu bizim ne işimize yarayacak?
There is only one thing you can be certain of, and that's if you don't do exactly what I say, you'll never see or hear from either one of us again.
Emin olabileceğin tek bir şey var, o da, eğer dediklerimi harfiyen uygulamazsan, ne bizi tekrar görecek, ne de bizden tek bir kelime duyacaksın.
Why can't you see value in what I do?
Neden yaptığımın değerini göremiyorsun?
I can't wait to see his face, what do you think he's doing right now?
- Yüzünün halini görmek için bekleyemiyorum. Sence şimdi ne yapıyordur?
You should see what I can do with a knife.
Tamam, şu anda benimle dalga geçiyorsun. Bu senin değil.
What can I do for you? I want to see Ian Brady.
- Ian Brady'i görmek istiyorum.
In the meantime, I'll see what I can do about getting you what you need.
Bu sırada, ben de sana ihtiyacın olanı getirmek için elimden geleni yapayım.
I tell you what, one good public appearance would do more good than any amount of letting the kids see you by accident.
Ben derim ki iyi bir halk önüne çıkış inanılırlığı bazı çocuklara yanlışlıkla gözüküyor olmaktan çok daha etkili olarak arttırır.
Oh, yes. - I planned to see what you would do.
Senin ne yapacağını görmeyi planladım.
Even if I wanted to do it do you see what you looking at?
Ben de yapmak istiyor olsam bile bana baktığında ne görüyorsun?
D-Do you see what I mean?
Ne demek istediğimi anladın mı?
I mean, if Sienna Miller wants to get into bed with you, you don't go down to the local boozer to see what else is on offer, do you?
Eğer Sienna Miller sizinle yatmak istiyorsa en yakın bara gidip başka kim var diye bakmazsınız değil mi?
You see, that's what I do.
Yaptığım iş bu.
You see, Dr. Cox, what I'm gonna do is we're gonna pimp this out.
Bakın, Dr. Cox, bunu süsleyeceğiz.
- I see what you're trying to do here.
Ne yapmaya çalıştığınızı anlıyorum.
You see why I have to do what I have to do.
Yapacağım şeyi neden yapmam gerektiğini biliyorsunuz.
You know, think what you want, but you don't see the side of Jillian that I do.
Bilirsin, istediğin gibi düşün, ama sen Jillian'ı benim gözümden göremezsin.
If I don't have the money I want, you'll see what I can do!
İstediğim parayı almazsam, neler yapabileceğimi o zaman görürsün.
So, you see what I'm actually trying to do... is lower taxes.
Yani ben burada aslında vergileri düşürmeye çalışıyorum.
I think if I were some place and they wouldn't let me leave to see you I wouldn't do what they said either.
Eğer seni görmeme izin vermeyecekleri...
You wanted to see what I could do as much as I did.
Yaptıklarım kadar yapabileceklerimi de görmek istedin.