Do you want to see Çeviri Türkçe
2,097 parallel translation
okay, do you want to see my impression of a gay owl?
- Size gey bir baykuşun yüz ifadesini yapmış mıydım?
Do you want to see them? Yeah.
Görmek ister misin?
Do you want to see?
Görmek ister misin?
- Why do you want to see her?
- Neden onu görmek istiyorsun?
Do you want to see it? No, thanks.
Görmek ister misiniz?
Do you want to see that hawthorn with me?
Benimle birlikte alıç görmek ister misin?
Do you want to see them?
Onları görmek ister misin?
What do you want to see?
Ne izlemek istersin?
What do you want to see?
Tamam. Ne izlemek istersin?
Do you want to see it?
Görmek ister misin?
Do you want to see how I do it?
Ben nasıl yapıyordum bilmek ister misin?
Do you want to see my hamster?
Hamsterimi görmek ister misin?
Do you want to see a picture of his dog puking?
Köpeğinin kusmuk fotoğrafını görmek ister misin?
Hey, do you want to see... do you want to see the rest of my house?
Evin geri kalanını gezmek ister misin?
Do you want to... sorry, do you want to see the rest of my house?
Evin kalanını... Evin geri kalanını gezmek ister misin?
So, what do you want to see me about?
Pekâlâ, beni ne için görmek istedin?
And, which dealer do you want to see?
Hangi satıcıyı görmek istersin?
I love that. Why do you want to see a little gay fellow be- -
Neden gay birisini o makine- -
Do you want to see them?
Görmek ister misiniz?
Do you want to see this cool modern art show tonight?
Bu akşam ki süper sanat şovunu izlemek ister misin?
Do you want to see her tongue?
Dilini görmek ister misin?
Do you want to see him?
Görmek istiyor musunuz?
Uh, do you want to see a...
Onu görmek ister mis...
You see, I want to catch him just as badly as you do,
Biliyormusun, onu yakalamayı senin kadar çok istiyorum.
But this is exactly what they want us to do. Don't you see?
Yapmamızı istedikleri şey bu.
I do NOT want to see you on the streets.
Seni sokaklarda görmek istemiyorum.
I want to see him just as you do.
Onu görmeyi en az senin kadar istiyorum.
I know, Guida, but do you want me to come and see you?
Biliyorum Guida, ama yanına gelmemi istiyor musun?
Why do you think he didn't want to see you again?
Seni görmek istemeyeceğini neden düşündün?
John, all I want you to do is see him and say hello, and then you can walk out of here and forget about him.
John, tüm istediğim onu görüp merhaba demen sonra buradan gidip, onu unutabilirsin.
A bad burger and a tuna melt at a hospital cafeteria isn't exactly the special birthday lunch I had planned, but if you want to see Justin, this is how you do it.
Bir hastanenin kafeteryasında ton balıklı hamburgerle doğumgününü kutlamak planladığım özel bir şey değildi, ama Justin'i görmek istiyorsak, buna katlanmak zorundayız.
- And if you really want to see, You know, you could stick around for the game. But I'm sure that would be asking way too much For you to do.
- Eğer buralarda olurda maçı izlemek istersin ama bu bile senden çok fazla şey istemek olur.
Do you want me to see if Sam can look up this Darren Morris?
Sam'e Darren Morris'i araştırmasını söyleyeyim mi?
Later do you want to go down to the boardwalk, See if we can get a caricature of us on a surfboard
Daha sonra sahil kenarında yürüyüp, dev bir köpekbalığı tarafından sörf tahtasında kovalanırken ki karikatürlerimizi yaptırmak ister misin?
Now, you see, that's what I want to do with this book, only about sarasota, its people and places.
Bu kitabı yapmak istediğimde bu zaten, Sarasota hakkında, mekanlar ve insanlar.
If I want to see you again, what can I do?
Seni görmek istersem, ne yapmalıyım?
Didn't I tell you, you see faces... pinky why do you want to skate with me?
Sana söylemedim mi, yüzler görürsün diye... Pinky Neden benimle paten yapmak istiyorsun?
I never want to see you again. Do you understand?
Seni bir daha görmek istemiyorum.
Hey, do you want to go see Hacksaw Manor 4 tonight?
Bu gece Demir Testere Malikânesi'4'ü izlemeye gitmek ister misin?
Do you want to come back and see my office?
Gelip odamı görmek ister misin?
Do you want me to go chase him down to see if he's serious or not?
Peşinden koşup ciddip olup olmadığını mı öğreneyim?
Do you want me to go out there, see if I can round him up, find out what the hell's going on?
Oraya gidip neyin peşinde, ne işler karıştırıyor öğrenmemi ister misiniz? Evet, bak bakalım yapabilecek misin.
Ordinarily, I'd let him do whatever he wants to you, but he's my mate and I don't want to see him go to prison, so if you want to live, Daniel, you need to listen to me.
Genelde istediği şeyi yapmasına müsaade ederim ama o benim dostum ve hapse girdiğini görmek istemiyorum. O yüzden hayatta kalmak istiyorsan Daniel, beni dinlemen gerek.
You wanna marry this guy, you want him to understand what you do, then he needs to see it first hand, see if he can stomach it.
Bu adamla evlenmek istiyordun. Ve onun senin ne yaptığını bilmesini sonra o bunu kendi gözünden görmek istedi...
What do you want me to see?
Ne görmemi istiyorsunuz?
Wait, do you maybe want to see a movie tonight?
Bu akşam sinemaya gitmek ister misin?
Do you really want people to see us as scared, hunted victims?
İnsanların bizi korkmuş, avlanan kurbanlar olarak mı görmesini istiyorsun?
Now, I do not want to see a [bleep] dread in the spaghetti,'cause you'll be dreading it, trust me.
Şimdi, ben bu lanet rastayı yemeğinin içinde görmek istemiyorum. Çünkü, inan bana ayvayı yersin.
Do you... want to see him?
Sen... onu görmek istermisin?
I don't supposed you want to come see it, do you?
Sana göstermek istiyorum eğer gelebilirsen?
Mom, do you want to take a look at that fan and see if you can fix it?
Anne, şu pervaneye bir göz atıp, tamir edip edemeyeceğine bir bakabilir misin?