Dojo Çeviri Türkçe
370 parallel translation
I'm Ichinomiya from Yamazaki Dojo.
Ben Ichinomiya, Yamazaki Dojo'dan.
With a dojo like this, you must be a man of some skill.
Bunu gibi bir dojoyla, sen biraz yetenekli biri olmalısın.
This is just a small-town dojo.
Bu sadece küçük bir kasaba dojosu.
The forward thrust was your specialty in the dojo, but this time it cost you your life.
İleri hamle senin dojodaki uzmanlığındı ama bu kez hayatına mal olacak.
As long as our Kazama school will exist, no other style will be more efficient.
Kazama Dojo var olduğu sürece, diğer stiller asla en iyi olamaz.
Back then, he earned his life going from dojo to dojo.
Öncesinde, hayatını dojodan dojoya giderek kazanırdı.
My father's specialty, was to go from dojo to dojo.
Babam, bir dojodan öbürüne dolaşır dururdu.
He went to Koshu province dojo.
Koshu'daki bir dojoya gitmiştik.
Though there are a number of chaps in the dojo They are useless
Okulda epeyce öğrenci olmasına rağmen hiç biri işe yaramaz.
We can establish our own dojo here And open a casino as well
Sen burada bir Karate okulu ve ben bir Kumarhane açabileceğimizdir.
I know how inefficient your karate dojo is.
Senin karate okulunun ne kadar Yetersiz olduğunu biliyorum
Where's the dojo?
Dojo nerede?
Dojo, a delicacy.
Çok lezzetlidir.
- Fear does not exist in this dojo.
- Korku yoktur bu doİo'da.
- Pain does not exist in this dojo. Does it? - No, Sensei!
Acı yoktur bu doİo'da.
- Defeat doesn't exist in this dojo. Does it? - No, Sensei!
Yenilgi yoktur bu doİo'da.
- Fear does not exist in this dojo. Does it? - No, Sensei!
Korku yoktur bu doİo'da.
This is a karate dojo, not a knitting class. You don't come in here, drop a challenge and leave, old man.
Burası karate doİo'su... meydan okuyup gidemezsin.
Too much advantage, your dojo.
Çok avantajınız var.
Miyagi Sensei in dojo.
Miyagi Usta doİo'da çalışıyor.
- Welcome to Miyagi family dojo.
Miyagi ailesinin doİo'suna hoşgeldin.
That's Sato's dojo.
Burası Sato'nun doİo'su.
We must gather the Dojo's might to bring the culprits to justice.
Amanın! Pandanın şu kıza Ne yaptığına bakın!
Just let me handle this! It's my duty to protect the Dojo!
Bu arada fark ettim ki maşallah bana iyicene baktın!
Fear does not exist in this dojo.
Burada korkuya yer yok!
Pain does not exist in this dojo.
Burada acıya yer yok!
Defeat does not exist in this dojo.
Burada yenilgiye yer yok!
Too much advantage, your dojo.
Bütün avantaj sizde, burası sizin dojo'nuz.
- Here are the dojo keys.
- Salonun anahtarları.
The day you step off the plane, you're the biggest dojo operator in the valley.
Uçaktan indiğin an buradaki en büyük dojo yöneticisi olacaksın.
Remember on the phone you said if I come here and I beat this LaRusso in the All Valley Tournament that you'd give me 25 percent ownership in your new dojos?
Sorun var mı? Hatırlarsanız telefonda bana, buraya gelip... Bizim Vadi Turnuvası'nda LaRusso'yu yenersem... yeni dojo'larınızın yüzde 25'ni vereceğinizi söylemiştiniz.
John Kreese of the Cobra Kai dojo was our school's number one student.
Kobra Kai dojo'sundan John Kreese okulumuzun bir numaralı öğrencisiydi.
I'm opening the Cobra Kai dojo again.
Kobra Kai okulunu tekrar açıyorum.
"Ow" is not an acceptable kiai in this dojo, Mr. LaRusso.
"Ah" diye bağırmak bu dojo'da kabul edilemez Bay LaRusso.
I'm going to open Cobra Kai dojos all over this valley.
Bu vadinin her tarafına Kobra Kai dojo'ları açacağım.
Together, we are about to open a chain of Cobra Kai dojos where young people can come and learn the same values I've learned :
Onunla birlikte bir Kobra Kai dojo zinciri kurmak üzereyiz. Genç insanlar buralara gelip benim öğrendiğim değerleri öğrenecekler.
And in this corner, someone who needs no introduction the defending champion from the Miyagi dojo Daniel LaRusso.
Bu köşede de hepinizin çok iyi bildiği... Miyagi dojo'sundan geçen yılın şampiyon... Daniel LaRusso.
You will not find the dragon in any dojo.
Hiçbir dojo'da ejderhayı bulamazsın.
You have dishonored the dojo, Kyodai.
Dojo'ya leke sürdün, Kyodai.
I was forced to become a thief after I was cast out of the dojo.
Dojodan kovulduktan sonra bir hırsız olmak zorunda kaldım.
"The gorgeously dressed maiden at the dojo temple."
- Dojo tapınağında ihtişamlı giyinmiş kız. - Evet.
Well, at least we got ourselves a dojo.
Şey, en azından bir karate okulumuz var.
Champion of the Koga Dojo.
Koga Dojo'nun şampiyonu.
Living in a place called Kamiya Dojo, right?
Kamiya Dojo adında bir yerde yaşıyor öyle değil mi?
I peeked into the dojo a few minutes ago, but he looked really scary.
Dojo'ya bir kaç dakika önce gözattım ama o çok korkmuş görünüyordu..
So I listened to my katra, and now... I'm dominating the dojo.
Böylece katramı dinledim, ve şimdi... sınıfa hükmediyorum.
- Did you stop by the dojo?
- Sınıfa uğradın mı?
You are to remain here to protect the village and guard the dojo.
Burada kalıp köyü ve dojoyu korumalısın.
I shall protect the village and guard the dojo.
Köyü ve dojoyu koruyacağım.
For the position of heir to the Tendo Dojo!
Bak!
The Tendo Dojo is now ours.
Ama bu sefer ikiniz de kızdınız!