Don't give it another thought Çeviri Türkçe
44 parallel translation
Please don't give it another thought.
Lütfen bir kez daha düşünmeyin.
Don't give it another thought.
Başka şey düşünmeyin.
Don't give it another thought.
Artık düşünme bunları.
Don't give it another thought.
Hiç lafını bile etme.
Don't give it another thought!
Başka bir şeye gerek yok!
Don't give it another thought.
Sen orasına takılma.
Don't give it another thought.
Hiç kuşkunuz olmasın.
We just don't want to give it another thought.
Artık bunu bir daha düşünmeyiz.
Don't give it another thought.
Bunu düşünmeyin bile.
Don't give it another thought, doll.
Düşünmene bile değmez bebeğim.
I know. Don't give it another thought.
Kafana takma.
Don't give it another thought.
Düşünceni tekrar ona verme.
Don't give it another thought.
Başka şeyler düşünme.
Don't give it another thought. Wenceslas :
Sen de fazla ehemmiyet verme bu sözlere.
Don't give it another thought... oh.
Çok kafa yorma.
Don't give it another moment's thought.
Bunu tekrar düşünme.
Don't give it another thought. You know what? He's not worth it.
Artık onu düşünmeyi bırak.
I know, but don't give it another thought.
Biliyorum ama o konuyu düşünmüyorum.
Don't give it another thought.
Merak etme.
It's done. Don't give it another thought.
Sen bir daha düşünme.
Don't give it another thought.
Kafana takma.
Don't give it another thought.
Düşünme bile.
Don't give it another thought.
Hiç düşünme bile.
Don't give it another thought, sir.
Hiç sorun değil, efendim.
Don't give it another thought.
Sakın düşünme bile.
Don't give it another moment's thought.
Düşünerek zaman kaybetme.
Don't even give it another thought.
Başka bir şey düşünmem.
Don't you want to give it another thought?
Adamları çıldırtmak mı istiyorsun?
And after seeing how slammin'you looked last night, I thought that, I don't know, maybe we should give it another try with us.
Geçen gece de senin ne kadar güzel göründüğünü gördükten sonra düşündüm ki, bilmiyorum belki de bir kez daha denemeliyiz.
- Don't give it another thought.
Üzgünüm. - Dert etme.
Please don't give it another thought.
Daniel hakkında yanlış düşüncelere kapılma lütfen.
- Don't give it another thought
- Rica ederim, ne demek! - Yok, dinle bak!
Seriously, don't give it another thought.
Cidden, başka bir şey düşünme.
Don't you give it another thought, okay?
Artık düşünme, tamam mı?
Don't give it another thought.
Takma kafana.
Don't, Jina. Give it another thought, please.
Jina yapma.
Don't you give it another thought.
Üstünde bile durma.
Oh, don't give it another thought.
Hiç kafana takma bunu.
Don't give it another thought.
Ne önemi var ki?
Don't give it another thought.
Önemli bir şey değil.
Don't give it another thought.
Daha da düşünmene gerek yok.
Honestly, don't give it another thought.
Samimi söylüyorum başka bir şey düşünmedim bile.