Don't go yet Çeviri Türkçe
392 parallel translation
Don't go yet Father.
Şimdi gitme peder.
You don't want to go yet, honey. She'll stick around, too.
Sen de daha gitmek istemiyorsun, değil mi hayatım?
Don't go yet.
Hemen gitmeyin.
- Please don't go yet.
- Lütfen hemen gitmeyin.
Don't go down just yet, sir.
Hemen aşağıya inmeyelim efendim.
I don't think you'd better go yet.
Bence gitme zamanınız gelmedi daha.
Please don't go inside yet.
Lütfen durun.
Don't go yet, Roy.
- Dur. Daha gitme Roy.
- Peter, I don't wanna go yet.
- Peter, gitmek istemiyorum henüz.
I don't have to go back to Los Angeles yet.
Şimdilik Los Angeles'a dönmek zorunda değilim.
- Don't go yet, Father.
- Henüz gitmeyin.
Don't let go yet.
Henüz bırakma.
I don't have to go home yet, nobody is ready for me.
Şimdilik gitmem gerekmiyor. Kimsenin beni beklediği yok.
Don't go home yet, folks!
Hemen eve gitmeyin millet.
Don't go yet.
Henüz gidemezsin.
- Please don't go in yet.
- Şimdi içeri girmeyin lütfen.
Please, don't go yet.
Hayır, bir dakika bekleyin.
Don't go yet.
Şimdi gitme.
No, don't go in just yet.
Hayır, henüz içeri girme.
Don't go yet.
Hemen gitme.
I don't wanna go to sleep yet.
Henüz uyumak istemiyorum.
But I don't know whether I'll go yet.
Ama henüz gidip gitmeyeceğimi bilmiyorum.
- I don't want to go in just yet.
- Henüz girmek istemiyorum.
Don't go yet.
- Hayır. Daha gitmiyorsunuz.
I don't want to go home yet!
Gitmek istemiyorum!
Don't go yet.
Daha gitme.
Oh, don't go yet.
Şimdi gitme.
Don't go home yet.
Evet çok iyi.
Don't go out just yet.
Şimdilik bir yere gitmeyin.
Don't go yet!
Hemen gitmeyin!
- Susan, dear, don't go too far yet.
- Susan canım, şimdilik fazla uzaklaşma.
Yeah, that's in the afternoon. But when you don't want to sleep yet, where do you go?
Ya henüz uykunuz yokken nereye gidersiniz?
Don't go yet, Ogden.
Şimdi yemek ısmarladım.
Wait, don't go yet
Dur, hemen gitme
You don't go yet.
- Ya da belki onunla gitmelisiniz?
Tanya, don't go yet.
Tanya, henüz gitmedi.
- Don't go now. The stores aren't open yet.
- Şimdi gitme, dükkanlar daha açıImadı.
Don't go in yet.
Hemen içeri girme.
No, I don't want to let go of any of it yet.
Hayır, henüz tek kelimesinin bile görülmesini istemiyorum.
Please don't go yet.
Lütfen gitmeyin.
I calls out, "Sara, don't go yet."
Ona, "Sara, gitme." dedim
No, don't go just yet.
Hayır, hemen gitme.
Don't go just yet. I still have a lot to say to you.
Hemen gitme, daha söyleyeceklerim var.
If I'll go away or not. I don't know yet.
Gidip gitmeyeceğimden emin değilim.
Wait! Don't go yet
Nereye gidiyorsunuz?
Don't go yet, take the gold
Hey, altınını almadın!
Don't go home yet.
Henüz evinize gitmeyin.
Don't go yet, I've something to tell you.
Hemen kaçma, sana bir şey söyleyeceğim.
Listen, don't go yet.
Dinle, hemen gitme.
Don't go yet!
Gitme, şimdi olmaz.
Don't go yet!
Biraz bekle!
don't go far 26
don't go to sleep 22
don't go out 31
don't go there 232
don't go 1905
don't go anywhere 259
don't go home 28
don't go outside 18
don't go breaking my heart 18
don't go overboard 17
don't go to sleep 22
don't go out 31
don't go there 232
don't go 1905
don't go anywhere 259
don't go home 28
don't go outside 18
don't go breaking my heart 18
don't go overboard 17