Don't worry about that now Çeviri Türkçe
146 parallel translation
But don't worry about that now.
Ama bunu bosver simdi.
Don't worry about that now.
Şimdi bunun için endişelenmeyin.
Hate is something that can feed on itself for only so long. Don't worry about me. This fight with Miles is in the open now, and it's my fight alone.
Benim için endişelenme,... Miles'a karşı bir savaş başlattım,... bu yalnızca benim savaşım.
Now, don't you worry about that.
Bunu merak etme hiç.
Now, my father was a very wealthy man, and he left not only you, but me, very well provided for, so that I don't have to worry about anything for the rest of my life,
Şimdi, Babam çok zengin biriydi, sadece seni değil beni de varlıklı olarak, terk etti, yaşamımın geri kalanını düşünmek zorunda kalmayacağım, ancak çok önemli bazı sorulara verilecek yanıtları bir tarafa bırakırsak.
Now, don't you worry about that.
O konuda endişe etme.
Don't worry about that now.
Şimdilik çok erken.
But don't worry about that now.
- Evet. Fakat bunun için endişelenme.
I don't trust that Ringo or his partner. Don't worry about that now. Listen to what I'm saying.
Bu arada ben ve tek gözlü Charlie bankanın arka tarafında bekleyeceğiz, tamam mı?
Don't have to worry about that now, Jim.
Şu anda bu konuda endişelenme.
"So now I want you to know that wherever you go, " Atlantic City or in the snow, don't worry about a thing.
" Bu yüzden bilmeni istiyorum ki nereye gidersen git Atlantic City'ye veya karların içine...
Don't worry about that for now.
Haremim var zannedecekler.
Don't have time to worry about that now!
Şimdi onun için endişelenecek zaman yok!
Those will be open? Now don't worry about that.
Şurası açık mı olacak?
I don't think we need to worry about that right now.
Şu an endişelenmemiz gereken şeyin bu olduğunu sanmıyorum.
Of course, that's falling apart now, so we don't have to worry about it.
Artık dağılıyor. Bu yüzden endişelenmemiz gereksiz.
Don't worry about that mean old master now.
Kötü kalpli sahibini kafaya takma sen.
- Don't worry about that now.
- Şimdi bunu düşünmeyin.
Gimme that thing. Now this is our first real push start... but don't worry about it, okay? Okay.
Tamam.
Don't worry about that now.
Artık benim için üzülme.
The hand of glory... Now we don't have to worry about that.
Güzelavratotunu unut.
Now that I'm going to die first, I don't have to worry about it.
Şimdi, ilk ben öleceğim, ve bu konuda artık endişelenmeme gerek yok.
Don't worry about any of that now.
Olanlar için endişelenme.
No, look, don't worry about that right now, OK?
Hayır, bakın, şu anda bunun için üzülmeyin, tamam mı?
Don't worry about that now!
Onu düşünmenin sırası değil şimdi.
Well... now that I'm here you don't have to worry about anything
Artık burada olduğuma göre hiçbir şey için endişelenmenize gerek yok.
Well, that's something we're just gonna have to figure out, but you don't worry about that now.
BU HALLETMEMiZ GEREKEN BiR SORUN, AMA SiMDiLiK BUNU KAFANIZA TAKMAYIN.
Well, you're in the pool now, so you don't need to worry about that.
Şimdilik havuzda olduğuna göre, endişelenmene gerek yok.
Don't worry about that right now.
Şimdi bunun için endişelenme.
- Don't worry about that now.
- Şimdi bunu düşünme.
That the girl's parents don't have to worry about dowry now.
Kız ailesi olarak çeyiz hakkında endişelenmenize gerk yok
- Don't worry about that now.
Bunun icin simdi endiselenmemiz gerekmiyor.
Don't worry about that right now.
Şimdilik bunu merak etme.
- I don't wanna worry about that now!
- Şu anda bunu düşünmek istemiyorum!
Now, you probably gonna have to work like hell to pay this thing off but I don't want you to worry about that till you finish that engine up.
Parasını ödemek için deli gibi çalışman gerekecek biliyorum. Ama bunu motoru tamamladıktan sonra konusuruz.
Now that you're hunting deer, and not sheep, you don't have to worry about the hunters.
Artık geyik avlamalısın, koyun değil... böylece avcılar için endişelenmene gerek yok.
- Don't worry about that now.
Onu niye istiyorsun?
For right now why don't you let me worry about that, okay?
Şimdilik bırakın da bunu ben düşüneyim.
Okay, I don't want you to worry about that right now
Hiçbir şeyden endişe etmenize gerek yok.
I don't want you to worry about that right now.
Tamam. Şu anda bunun için endişelenmenizi istemiyorum.
The driver, he came to long enough to tell us about the aliens that trashed his truck. Don't worry, now.
Şoför bize kamyonunu parçalayan uzaylılardan bahsetti.
But now you don't need to worry about that because Gitaji is planning to open a High School in Charanpur.
Ama artık bunun için endişelenmene gerek yok. Çünkü Gita Charanpur'da bir lise açmayı planlıyor.
- Don't worry about that now.
- Sen şimdi o konuda endişelenme.
Well, from now on, you don't have to worry about that.
Artık bunun için endişelenmene gerek yok.
Don't worry about that now.
Şimdi bunun için endişelenme.
I don't want you to worry about that right now, okay?
Şu an bunu düşünmeni istemiyorum tamam mı?
[Derek] Don't worry about that right now.
Şimdilik bunu düşünme.
Don't worry about that now.
Takma kafana şimdi bunları.
You don't have to worry about that ever happening now that you showed up at the club and worked your magic.
Zaten, kulübe gidip sihrini konuşturduğun için artık böyle bir olayın gerçekleşmesi konusunda endişelenmene gerek kalmadı.
Well, you don't have to worry about that now. Do you?
Bu konuda artık endişelenmeye gerek kalmadı, öyle değil mi?
You so don't need to worry about that right now.
Evet. Şu anda bunun için üzülmene gerek yok.