Dons Çeviri Türkçe
114 parallel translation
There were two Dons.
İki tane Don vardı.
THERE AREN'T ANY M USCLES OR TEN DONS.
Bu gerçek et değil.
Are there many dons like you?
Senin gibi çok öğretmen var mı
The dons of Spain built this over 300 years ago.
İspanyol beyefendiler burayı 300 yıl önce yapmışlar.
I tell you, Lyle, I'm all for them dons.
Sana söylüyorum, Lyle, ben İspanyol beyefendileri destekliyorum.
He always dons a disguise ; could it be...
Hep kılık değiştirirmiş ; Acaba...
Whilst you were sleeping, a group of Cambridge dons broke in and stole your essay on Chekhov.
Sen uyurken, Cambridge'li bir grup öğretmen evine girdi... ve Çehov üzerine yazdığın ödevi çaldı.
Even dons.
Mafya babaları bile.
Even now Martin dons his garments, sharpens his knife.
Martin giysilerini giymiş bıçağını biliyordur.
Just hit a couple mafia dons... And their Beverly Hills lawyers.
Birkaç mafya babasını ve sosyete avukatlarını vuruvereyim.
The old Dons were pretty much wiped out.
Eski Don'ların hemen hepsi yok oldu.
Remember we talked the other day about a gathering of dons, in a way.
Hani geçen gün konuştuğumuzda bunu babalar toplantısına benzetmiştik.
All the dons at my college have dust in their veins!
Okuldaki hocaların hepsinin damarları toz dolu!
Dons.
Öğretim görevlileri.
Santa Anna will respect the claims of you and the dons.
Santa Anna sizin ve ileri gelenlerin haklarına sadık kalacaktır.
The rest I have divided equally among the other dons.
Toprakları ileri gelenler arasında eşit olarak paylaştırdım.
And the dons..?
Peki ya Don'lar? ...
The dons seem content to cheat and lie to you.
Onların da sizleri kandırıp yalanlar söylediği ortada.
Most important thing of all, do not let the dons leave without you.
Bu çok önemli, oradan sakın diğerlerinden sonra ayrılma.
Fellow dons...
Değerli dostlarım...
- He didn't trust his own dons.
- Yakınlarına bile güvenmiyor.
But wasn't it, at least in part a disregard within the Mob itself of the rules that served the old dons so well?
Ama, en azından kısmen Mafyada eski babaların uyguladığı kurallara uyulmaması da etkili değil mi?
The evil hand of capitalism dons a gardening glove to take our money in the name of global awareness.
Kapitalizmin şeytani eli bahçıvan eldiveninin altına gizleniyor ki küresel bilinç adı altında paramızı yiyebilsin.
It seems the Dons were more vigilant than we thought.
İspanyollar düşündüğümüzden daha tedbirli görünüyorlar
He wanted that I and Inder should kill some underworld dons.
Benim ve İnder'in bazı mafya adamlarını öldürmemizi istedi.
I go out with one of the dons.
- Yurttan biriyle çıkıyorum.
IT'S GONNA DRAW FOLKS, NO MATTER WHAT THE DONS SAY OR DO.
İspanyollar ne derse desin, ne yaparsa yapsın, Kaliforniya insanları o bölgeye çekecek.
THOSE DONS ARE EDUCATED.
O İspanyollar eğitimli.
And he meets with other dons and they discuss land and investments and it's all very important work.
Başka don'larla buluşup toprak meseleleri ve yatırım konularını görüşüyorlar. Bunlar, çok önemli işler.
Dons, most dons think the theater is a waste of time.
Birçok öğretim üyesi için tiyatro vakit kaybıdır.
But it may not have crossed your minds, but one of the dons who interviews you may be a woman.
Aklınıza gelmemiş olabilir, ama mülakata giren üyelerden biri kadın olabilir.
I Don't even like to sit in dons chair.
Don'un sandalyesine oturmaya bile dayanamam.
But there are 11 such dons who are out to get King!
Ancak 11 Don 1 tane Kral eder.
Treat all dons as you would the local vicar.
Hocalara olabildiğince papaz gibi davran.
Frankie Santoro, aka Frankie Nuts, a nickname not bestowed for his love of filberts, earned his ticket into witness protection by agreeing to testify against his former boss, Dominick Mastro, last of the big-time Dons.
Frankie Santoro, nam-ı diğer Fındık Beyinli Frankie bu isim ona, fındıkları sevdiği için değil tanık koruma programına girmek için eski patronu Dominick Mastro aleyhine ifade verdiği için verildi. Don ailesinin son büyük üyesi.
Richie Mastro, son of Dominick Mastro, Don of Dons, head of the five families called my Frankie?
Richie Mastro, Dominick Mastro'nun oğlu, Don ailesinin en büyüğü Frankie'yi mi aramış?
She's probably got a lid on those dons by now.
Evet. Herhalde
Henslow was already whipping up excitement among the Cambridge dons by reading extracts from Darwin's letters. And a very famous geologist called Adam Sedgwick went to see his father to announce that Charles was about to take his place among the leading scientific figures.
Henslow zaten, Darwin'in mektuplarından alıntılar okuyarak Cambridge'in ekabiri arasında heyecanı kamçılıyordu, Adam Sedgwick adlı çok ünlü jeolog, Charles'ın önde gelen bilim şahsiyetleri arasında yerini almak üzere olduğunu ilan etmek için babasını görmeye gitti.
If one dons't rise above a challenge, one must continue to aspire to be good.
Şayet bir kişi mücadeleye girişmiyorsa da hayır işlemeyi amaç edinmelidir.
A fire-breathing dragon is devastating the kingdom of the Geats. Beowulf the aging hero-king, dons his battle gear one more time, and the hunt for a third beast begins.
Ateş püskürten bir ejderha Geat krallığını kasıp kavurmakta, yaşı ilerlemiş kahraman-kral Beowulf bir kez daha savaş elbisesini kuşanmakta ve üçüncü canavar avı başlamaktadır.
Yet before he dons the toga virilis, let us honor him with sport and blood!
Togasını giymeden önce, onu eğlence ve kanla onurlandıralım!
You diaper dons ready to get your flippers dirty? - Oh, absolutamente.
Kronötron'u yok etmeliyim.
They are dons. I would've said the same had I been in yöur place.
Sizin yerinizde ben olsaydım, ben de aynı şeyleri söylerdim.
I have such a solution that I'll make the lives of both the dons, hell.
Ben öyle bir çözüm bulacağım ki, o mafyanın hayatı kararacak.
There are many dons like King... butjust one kingmaker.
Kral gibi birçok mafya lideri var ama ama sadece bir tane liderleri var.
Although Captain Fallout dons a cape, he's not capable of actual flight.
Her ne kadar Kaptan Radyasyon'un pelerini olsa da uçma yeteneği yoktur.
She liked playing with dons
Öğretmenlerle takılmayı seviyordu
You make any more, and you're dons.
daha fazla yaparsan bitersin.
I always wanted to be a ballroom dancer... you know, the kind that dons a tux every night and... dances the world.
Her gece frak giyip herkesle dans eden dansçılardan.
When do we make the shift from me to one?
Ne zaman BENden, BİRe dönş yapacağız?
- everybody back to...
- Herkes yerine döns...