Dot Çeviri Türkçe
2,110 parallel translation
Dot, I love you.
Seni seviyorum.
Dot.
Nokta.
Just follow that'dot'and you'll find yourself in the'Triangle'.
Noktayı takip ettiğin takdirde kendini üçgende bulacaksın.
- Yeah! And then to come home, you said, I turn this knob and follow the'dot'back home?
Eve dönmek için de şu kolu çevirip noktayı mı takip edeceğim yani?
4 o'clock on the dot.
Tam olarak saat 16.00.
- No, it's a dot.
- Hayır, bu bir kara fatma.
And right in the center of it, This little black dot Just-boop! Appeared like magic.
Ve tam ortasında küçük siyah bir nokta belirdi!
Look at the wall. The little red dot.
Duvara bak, kırmızı nokta.
Everybody says there's homier place Than dot meadows'place.
Herkes, Meadows'un yerinden daha ev gibisi yoktur, der.
Or how about one of those maps you see in a shopping mall with a big red dot.
Ya da şu alışveriş merkezlerindeki haritalardan olsaydı büyük kırmızı noktalı.
I'd kill for a big red dot right now.
Büyük kırmızı nokta için canımı bile veririm şu an.
I was just promoted to this position, and I just want to make sure - that I dot all my I's and cross the T's. - Right.
Bu göreve yeni terfi ettim ve tek istediğim işleri kuralına göre yönetmek.
Can I throw away the coffee in that polka-dot tin?
Ben kahve atmak Can bu polka-kalay nokta?
( Woman ) We asked Dot.
Dot'a sorduk.
I dot see him sitting easy with another Conroy being pursed.
Başka bir Conroy devam ederse sakin kalacağını sanmıyorum.
One o'clock on the dot, you hear?
Saat tam 1'de, duydun mu?
I dot know. Maybe stop him?
- Belki onu durdurabilirsin.
Dot Matrix.
Dot Matrix.
Right, Ray, I want us crawling through Dot Matrix Limited.
Pekala, Ray, Dot Matrix Şirketi'ne gitmenizi istiyorum.
When we were at Dot Matrix, why was it so chaotic?
Chris, Dot Matrix şirketine gittiğimizde, orası neden o kadar karışıktı?
" My eyes became fixed on a tiny black dot, a short distance from the base of the final pyramid.
" Gözlerim kamp ile son konik tepe arasındaki kısa mesafede küçük siyah bir noktaya sabitlenmişti.
- Oh, dot.
- Hay aksi.
A dot painting?
Noktalama resmi mi?
Just relax. Just watch the red dot.
Sakin ol ve kırmızı noktayı izle.
Where's the dot?
Nokta nerede?
'We go back to the year dot with you.
'Sizinle beraber her şey başa sardı.
You won't shoot... until the red dot is actually on the target.
Kırmızı nokta hedefe gelene kadar... ateş etmeyeceksin
Put the kettle on, Dot.
İlgilenir misin, Dot.
Do you think Cynthia looks like Brigitte Bardot, Dot?
Sence Cynthia ile Brigiette Bardot, birbirine benziyorlar mı, Dot?
- Ignore him, Dot.
- Umursama onu, Dot.
Dot?
Dot?
He's all I ever dream about, and I dot care if anybody else gets that.
O, benim rüyalarımı süsleyen erkek ve bunu kimse anlamayacak olsa bile umurumda değil.
I dot care what anyone says.
Başkaları ne diyor umurumda değil.
I n'dot have your money'cause it wasn't up there.
Paranı ben almadım çünkü orada para falan yoktu.
This guy's like clockwork. 12.30 he leaves the bank, back at one o'clock on the dot.
Bu adam saat gibi. 12.30'da bankadan ayrılır, saat tam 1'de geri döner.
- Nothing left to do except dot the "I" s, The "j" s, and the umlauts.
Sadece büyük i'ler, j'ler ve çift noktalı harfler kaldı.
Well, all comes down to how you cross your t's and dot your I's.
Şey, her şey "t" harflerinin yazımı ve "i" harflerinin noktasında bitiyor.
See you at 5 : 00 on the dot.
Akşam beşte görüşürüz. Öpücüklerim geliyor!
A tiny dot of dense rainforest 000 kilometres from the nearest continent.
En yakın kıtaya 1.000 km'den daha uzakta yoğun yağmru ormanlarıyla kaplı minik bir nokta.
What, some lawyer forgets to dot an "I," All of a sudden, I'm dragged back in this shit?
Ne, bir avukat bir imla hatası yaptı ve, birden bire ben de bu pisliğe mi sürüklendim?
He start... He started off as a snotty-nosed kid selling Rubik's cubes in the 80s, at 18 went to Spain selling timeshares, before getting involved in the dot com frenzy of the 90s.
80'lerde... 80'lerde daha sumuklu bir veletken Rubik kupleri satarak basladi,
Yup. 103 on the dot.
Evet. Tamı tamına 39 derece.
See that blinking dot?
Titreyen noktayı gördün mü?
Tell your friend jim to put that red dot on my head And pull the trigger, if you don't think I'm serious.
Madem ciddi olduğumu düşünmüyorsun, arkadaşın Jim'e o kırmızı noktayı alnıma koymasını ve tetiği çekmesini söyle.
Hellinger invested big in dot-coms in the early'90s, then dumped them before the crash.
Hellinger 90'lı yılların başında internet adreslerine büyük yatırım yapmış. Krizden önce de satmış.
A tiny dot amidst a very long line of evolution.
Evrim gibi çok uzun bir satırın ortasındaki küçücük bir nokta.
Dot Matrix after Dotty?
Dot Matrix'i Dotty'den sonra mı kurdunuz?
It's 1 2 : 05 on the dot.
Saat tam 12 : 05.
I dot know what to say.
Ne diyeceğimi bilemiyorum.
On the dot.
Gecikmek yok.
Paley and Vandemann dot com?
PaleyandVandemann. com sitesindeki mi? Bu mümkün.