Drawings Çeviri Türkçe
1,315 parallel translation
What do these drawings mean?
Bu çizimlerin anlamı ne?
I can only look at the drawings.
Sadece resimlere bakabiliyorum.
- And make the drawings!
- Ve resimler çizebiliriz.
Just like in your drawings.
Tıpkı resimlerindeki gibi.
Ms. Keller... I'm bothered by these drawings.
Bayan Keller... bu çizimler beni endişelendiriyor.
I'm so sorry about what happened with Scotty's drawings at school, but...
Okulda Scotty'nin resimleriyle ilgili olanlara üzüldüm...
There are also drawings he copied.
Kopyaladığı çizimler de var...
I'll describe you the formulas, the drawings, the diagrams, and you'll listen.
Ben yapacağım. Sana formülleri, çizimleri, diyagramları anlatacağım ; sen dinleyeceksin...
Look closely at the drawings and I'll be back to tell you the story.
Resimlere iyice bir daha bak, sonra hikayeyi anlatacağım.
I have drawings.
Benim resimlerim var.
- I saw your comments on my drawings.
- Sorun ne? - Çizimlerim hakkındaki yorumlarınızı duydum.
The Pied Piper. Keep your drawings.
Çizimlerine devam et.
I like one of those drawings a lot.
O resimlerden birini çok beğendim.
I've always been able to imagine things, and then make them come to life through my drawings.
Hep hayalimdeki şeyleri çizerdim ve daha sonra çizdiğim şeyler canlandı.
She sends me drawings and I got a photo of her third birthday, blowing out the candles.
Bana çizdiği resimleri gönderiyor. Üçüncü yaş gününde çekilmiş bir fotoğrafı var. Mumları üflerken.
THESE DRAWINGS ARE, UH... VERY DISTURBING.
Bu çizimler oldukça... rahatsız edici.
You can't draw in coloring books... because they already have the drawings in them.
Boyama kitabına çizim yapamazsın... çünkü çizimler zaten yapılmıştır.
I understand it's important for you to figure out where you came from... but those drawings could have a hundred different interpretations.
Nereden geldiğini keşfetmenin senin için önemli olduğunu anlıyorum ama o tabloların yüzlerce farklı yorumu olabilir.
I read where they found gay cave drawings in Africa.
Afrika'da mağaralarda eşcinsel duvar resimleri bulduklarını okudum.
He was not only a painter, he did medical drawings and he designed a tank for the army.
Sadece bir ressam değildi, tıbbi çizimler yaptı, - ve ordu için bir tank dizayn etti.
Did you make any new drawings?
Yeni bir şeyler çizdin mi?
I am aware of the stream of lies you tell to the other children and of your drawings of imaginary worlds.
Çocukların akıllarını zehirlediğin yalanların farkındayım, ve hayalinde yarattığın yaratıkların ve yerlerin.
He told me how excited he was about this exhibition he's planning of drawings that you've been doing in America in a place called Hope.
bu sergi için ne kadar heyecanlı olduğunu söyledi. amerika'da "hope" adında bir yerde yaptığın resimleri sergileyecekmiş.
More... - drawing? - More drawings?
Daha çok resim.
More drawings.
Daha çok resim.
They liked my drawings.
Çizimlerimi beğendiler.
It's got pictures and drawings and maps and shit.
Resimler, çizimler ve haritalar falan var.
All my drawings are in there.
Bütün çizimlerim içinde.
- Because Dekker's drawings called for a mirror and a lens.
- Çünkü Dekker'ın projesinin ihtiyacı olan tekşey bir ayna ve bir lensti.
It's one of Crystal Sparks's drawings.
Sparks'ın çizimlerinden biri.
And these drawings are really nice.
Bu çizimler de çok güzel.
I don't know, these drawings are so odd.
Çizgileri çok garip. Şuna bir bakın.
That's why I put his maps and drawings up.
Haritalarını ve çizimlerini bu yüzden astım.
The wires seem different from the drawings.
Kablolar çizimlerden farklı gibi.
The drawings are cool.
Çizimler hoş.
- What about your drawings?
- Ya senin çizimlerin?
His drawings won prizes, and he made money playing piano in the silent movie houses.
Çizimleri ödüller kazanıyordu ve sessiz sinemalarda piyano çalarak para kazanıyordu.
Do these drawings are equal to this?
- Bu resim bunun aynısı mı?
Now, these drawings are amazing.
Bu çizimler muhteşem.
You see these drawings in the corner.
Bu gördüğünüz çizimler köşede.
Now, remember those heart drawings?
Yaptığı kalp çizimleri var ya?
She guessed 8, 9, based on his drawings.
Çizdiği resimlere göre 8 veya 9 yaşında olduğunu sanmışlar.
It's just the drawings and that fat guy talking.
Yalnızca çizimler ve konuşan bir şişko adam var.
RADOCKO : Ancient drawings by cavemen, that's all they are.
Mağara adamlarının çizdiği eski şeyler.
It looks like drawings in the mall by a third-grade class.
Alışveriş merkezindeki, üçüncü sınıf öğrencisinin çizdiği resimlere benziyor.
It's the same with most of these drawings.
Birçok resimde aynı şey var.
I'm doing a term paper on the drawings.
Resimler hakkında dönem ödevim var.
I wonder if the Kawatche tribe put them here to protect the drawings.
Acaba Kawatche kabilesi çizimleri korumaları için mi koydu onları?
- First the drawings of the ship, now this?
- Önce geminin resimleri, şimdi de bu?
But I think it has something to do with that monster in her drawings.
Ama bunun resimlerindeki canavarla bir ilgisi olduğuna eminim.
But the drawings in the day planner were discovered to have actually been the work of a madman.
Ancak ajandadaki çizimlerin aslında deli bir adamın işi olduğu keşfedildi.