English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / İngilizce → Türkçe / [ D ] / Dry cleaning

Dry cleaning Çeviri Türkçe

711 parallel translation
My dry cleaning didn't come back.
Kuru temizlemeden kıyafetlerim daha gelmedi de.
Remember, he wanted me to go in that dry cleaning business with him.
Hani kendisiyle kuru temizleme işine girmemi istemişti.
Dry cleaning-wise, things are all fouled up.
Kuru temizleme işleri, herşey kir pas içinde.
Speaking of millions, will one thousand per month, room and board, dry cleaning included, suit you?
Paradan bahsetmişken, ayda 1000 frank alacaksın. Konaklama, kuru temizleme dahil. Senin için uygun mu?
Well, I should recommend dry cleaning, you stupid...
Evet, ama kuru temizlemeyi tavsiye ederim, sersem budala.
Does this come out from dry cleaning or is this like gravy?
- Temizleyiciden yeni gelmişti.
A restaurant complete with take-out service, a variety store, delicatessen, boutique, drugstore, dry cleaning service. They're here to serve you.
Tam teşekküllü paket servis hizmetiyle ; restoranlar, tuhafiye, şarküteri, butik, eczane, kuru temizleme, hepsi size hizmet için buradalar.
This... dry cleaning... laudanum... haircut.
Bu... Kuru temizleme. Iaudanum...
Who will pay the dry cleaning?
Kuru temizlemeyi kim ödeyecek?
- Something every waitress needs. Six months'worth of free dry cleaning at Ritz Cleaners!
Her garsonun ihtiyaci olan bir şey Ritz Kuru Temizleme'den 6 aylık bedava kuru temizleme.
Most people would do it for the dry cleaning.
Çoğu insan kuru temizleme için bile satardı.
Dry cleaning fluid. Waterproofs.
Kuru temizleme yok.
They make dry cleaning fluid out of oil?
Su geçirmez yağmurluk yok.. - Kuru temizlemede petrol kullanılıyor mu?
Then you'll get my dry cleaning bill.
Sonra sana kuru temizleyici faturam gelecek.
You can't go around dry cleaning little old ladies the public won't stand for it.
Halk yaşlı kadınları kuru temizlemene izin vermez.
It's " get my dry cleaning, help with groceries I can't drive, take me here, David.
" Kuru temizlemecime git, alışverişe yardım et araba süremem, beni şuraya götür David.
This is your grocery list and your dry cleaning.
Bu alışveriş ve kuru temizleme listesi.
Come on, Steve. Get some bags. I'll toss out Peg's dry cleaning and we'll make rooms in the trunk.
Sadece hav, hav, hav, teşekkür ederim, madam.
I'll toss out Peg's dry cleaning and we'll make rooms in the trunk.
Peg'in kuru temizlemesini atarım biraz bagajda yer açılır.
I got to sing at my father's dry cleaning convention.
Babamın kuru temizlemeciler toplantısında şarkı söyledim.
Spare change for my dry cleaning?
- Kuru temizleme için biraz para.
I insist that you send the bill for the dry cleaning.
Kuru temizleme faturasını bana göndermenizde ısrarcıyım.
"If you smell something and don't see lights, try dry cleaning."
"Işıklar yanmıyor ve bir koku alıyorsanız, giysilerinizi kuru temizlemeye verin."
Dry cleaning?
Kuru temizlemeye mi?
What, you have to pick up your dry cleaning?
Ne, kuru temizlemeni mi alman gerekiyor?
Pick up those contracts for Personnel and pick up the dry cleaning and paper towels...
Personel şefliği için anlaşmaları al kurutemizleyiciye uğra ve kağıt havlu...
Dry cleaning bill for what?
Ne için kuru temizleme fişi?
Anyway, I would like to pay for the dry cleaning.
Her neyse, kuru temizleme ücretini ödemek isterim.
Listen, you don't have to pick up the dry cleaning today.
Dinle, kuru temizlemeye bugün gitmek zorunda degilsin.
Videos to return... grocery list, flea dip for the cat... dry cleaning- - I think that's everything.
Videolar geri gidecek... market listesi, kedi için pire tasması... kuru temizleme- - sanırım hepsi bu kadar.
it all starts with the dry cleaning. then you're running him to the airport, doing his christmas shopping.
İlk önce kuru temizlemedir ve Noel alışverişi takip eder.
I know someone who saw Walter Matthau picking up his dry cleaning.
Walter Matthau'yu kuru temizlemecide gören birini tanıyorum.
The warden's dry cleaning.
Müdür Bey'in temizlikçisi.
He worked for a dry cleaning concern.
Bir kuru temizleme şirketi için çalışıyordu.
She told me your father worked in a dry cleaning establishment.
Babanın bir kuru temizleme tesisinde çalıştığını söyledi.
I mean there's a new method called dry-process cleaning.
Demek istediğim kuru temizleme denen yeni bir yöntem olduğu.
Tomorrow when you see me in all my dry-cleaning splendor and my Sunday-go-to-meeting clothes,
Yarın senin, benim bütün kuru-temizleyen görkemimde beni gördüğün zaman Ve benim Pazarım, toplantı giysilerine gider
That dry-process cleaning is very good, isn't it?
Şu kuru temizleme metodu çok iyi, değil mi?
What happened was you and your brother-in-law Bernie, you cashed in your stock certificates and your insurance policy and you went out and bought a dry-cleaning establishment.
Her ne olduysa, sen ve kayınbiraderin Bernie, hisse senetleri ve sigorta poliçelerinizi paraya çevirdiniz. Ve gidip, bir kuru temizleme şirketi satın aldınız.
My plants, my classes, Sam, paper, my dry-cleaning.
Bitkilerim, derslerim, Sam, günlük gazetem, kuru temizlemem.
- Pick up my dry-cleaning?
- Kuru temizlemeyi alır mısın?
Oh, he runs a dry-cleaning establishment.
Kuru temizleme dükkanı var.
LOTS OF DRY-CLEANING INVOLVED.
Bir sürü kuru temizleme gerektirir.
When you're cleaning those bathrooms, what you do is you pick up the towel, and you give it a good shake and a good look, and you say to yourself, "Would I dry myself on this towel?"
Banyoları temizlerken, şöyle yapacaksın : havluyu alıp, ve iyice bir sallayıp bakacaksın, ve kendine şunu soracaksın, "Kendimi bu havluyla kurular mıyım?"
Don't forget the dry-cleaning, all right?
Kuru temizlemeciyi unutma, oldu mu?
Like that dry-cleaning plastic?
Kuru temizleme plastiği gibi midir?
- A dry-cleaning bill.
- Kuru temizleme fişi.
My brother drives one for a dry-cleaning firm.
Benim kayınbiraderim bunlardan bir tane kullanıyor. Çalıştığı kuru temizleme şirketinde.
It's hell on the dry-cleaning bill.
Ama kuru temizleme faturasından yırtıyorsun.
Picking up dry-cleaning, gassing up his car, getting him coffee, getting him lunch, and getting him laid.
Kuru temizlemeden giysilerini almak, arabasına benzin koymak, kahvesini getirmek.. .. öğle yemeğini almak ve bayanlarla yatmasını sağlamak.
Like my dry-cleaning bill isn't frightening enough.
Sanki kuru temizleyici faturam yeteri kadar korkutucu değil.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]