Dumpster Çeviri Türkçe
1,558 parallel translation
Dumpster.
Çöpe.
Do you wanna bet, That they put all the shit right in the dumpster.
Ve ayrıca bütün her şeyi de çöpe atıyorlarmış.
Turns out its against the law to throw. Biohazard in the dumpster.
Gel gör ki eşyaları çöpe atmak yasadışıymış.
I do not remember a dumpster.
- Çöp tenekesi hatırlamıyorum.
- I'm in the dumpster already.
- Çöp kutusundayım da.
Those skanks will probably end up gang raped and left for dead in a dumpster somewhere.
Bu dansçılar muhtemelen toplu tecavüzü bırakıp çöp kutusunda yada başka bir yerde ölüme bırakılacaklar.
Have you checked the dumpster out back?
Dışarıdaki çöp bidonuna baktın mı?
Been in every trash can, dumpster, vacant for three blocks'round.
Her deliği aradık. Issız evleri, çöpleri, civar 3 bloktaki boş evleri.
Get it in the Dumpster.
Yaklaş. onu Dumpster'a koyun.
This doesn't look like your regular dumpster.
Burası her zamanki çöplüğe benzemiyor.
She's cleaning up the dumpster, now she's in the club.
Dışarıdaki çöpleri temizliyordu, şimdi kulüpte.
Secret present outside, by the dumpster.
Sır, dışarıda çöp konteynırının yanında.
So listen, let's meet outside by the dumpster...
Dinle, dışarıda çöp bidonunun yanında buluşalım...
I heard that they found Jenny's body in a dumpster at the back of a local supermarket.
Jenny'nin cesedini mahallenin marketinin arkasındaki çöplükte bulduklarını duymuştum.
We found it in a dumpster half a block away from Leslie Cahill's apartment building.
Leslie'nin apartmanından yarım blok ötede bir çöp bidonunun içinde bulduk.
That's the bike, and it was in the dumpster?
Evet bisiklet bu. Çöp kutusunda mıymış?
It was in some dumpster up the street.
Cadde üzerindeki bir çöp tenekesindeymiş.
I was downstairs, doing a little dumpster-diving.
Ben biraz aşağıda ucuzcuya dalmışım.
I feel like I'm living in a dumpster.
Çöplükte yaşıyor gibiyim.
Just a little dumpster wrestling.
Sadece çöp güreşi yapıyorduk.
They've never come out and boarded up our house after they've evicted the person and threw their furniture in the dumpster.
İçeride oturanı tahliye edip ve eşyalarını çöpe attıktan sonra evimizi bu şekilde kapatmaları da daha önce hiç görülmemişti.
I know guys that'll have your skinny ass out back by the Dumpster faster than you can blink.
Senin gibi bir sıskayı göz açıp kapayana kadar geldiğin çöplüğe yollayabilecek adamlar tanıyorum.
Recycling Dumpster off the back alley. Why?
Sokaktaki geri dönüşüm çöplüğüne atıyoruz.
We're in a dumpster.
Tabii ki bir damperin için içindeyiz.
He does not need to go dumpster-diving for companionship, okay?
Sevgili bulmak için çöpleri karıştırmasına gerek yok. Tamam mı?
So they went dumpster diving in his belly instead.
Bu yüzden karnını yarıp aramaya başladılar.
A Dumpster behind a Safeway on-on West Franklin.
Batı Franklin'deki Safeway marketin arkasındaki çöplüğe.
He wouldn't divulge the secret recipe, but he did identify our Dumpster-diver.
Gizli tarifini vermiyor ama esrarengiz çöpçüyü tanıdı.
Joey Ellis, the Dumpster diver.
Joey Ellis. Çöp karıştıran adam.
Recovered Winters'burner from a Dumpster four blocks away.
Winters'ın telefonunu dört sokak ilerdeki çöpte bulduk.
The janitor got sick of people using his Dumpster, so when he saw the van drop the rug, he called it in.
Hademe, milletin onlara ait çöpü kullanmasından bıkmış. Minibüsün halıyı attığını görünce ihbar etmiş.
There were oil drag marks leading from the kitchen to the Dumpster And we now know that Gary was dragged outside and put into an oil drum
Burada mutfaktan başlayıp çöpe doğru giden yağ izleri vardı ve biliyoruz ki Gary dışarı taşınıp yağ varilinin içine kondu.
There was also a blood trail leading in from the Dumpster As well as blood stains on Gary's boxer shorts
Ayrıca çöpten bu tarafa gelen kan damlaları vardı bunun yanında Gary'nin iç çamaşırında da kan lekesi vardı.
Look what Sanitation turned up in a Dumpster two blocks from Shawn Hagan's murder scene.
Çöpçülerin Hagan'ın cinayet mahallinden iki blok ötede bulduklarına bak.
And I have an eyewitness that saw you toss two coffee cups into the Dumpster that night.
O gece çöpe iki kahve bardağı attığınızı gören bir görgü tanığımız da var.
So you came down from the sky into a dumpster.
Gökten çöp bidonu'nun içine düşmüştün.
It's your turn to be in the dumpster.
Çöpün içine girme sırası sende.
Mel, this dumpster is definitely from a different building.
Mel, bu çöp tamamen başka bir apartmanın.
Yeah, they found the body of a young girl in a Dumpster about an hour ago pummeled to death just the way Flynn used to do it.
Bir saat kadar önce çöp tenekesine atılmış bir kız bedeni buldular. Flynn'in yaptığı gibi öldüresiye dövülmüş.
It's inside this garbage dumpster.
Çöp tenekesinin içinde.
Or the garbage people come and take the dumpster away.
.. atmadan gidip almak istiyorum.
wait a second. where is this dumpster?
Bir saniye. Çöp tenekesi nerede?
Did this dumpster come with an address?
Çöp tenekesinin yeri belli mi?
- But it says in this article they found one of bruno mannheim's thugs in a dumpster, torn apart, the same way that doomsday dismembered his victims.
Ama makalede dediğine göre Bruno Mannheim'ın hırsızlarından birini çöplükte parçalanmış bulmuşlar. Aynı Doomsday'in kurbanlarına yaptığı gibi.
So then fine, you know what? You're on dumpster duty forever.
O halde sonsuza kadar temizlik görevindesin.
Twenty years ago, a boy was found scavenging food from a dumpster in Chinatown.
20 Yıl önce Chinatown da çöplükteki artıklarla beslenen bir çocuk bulundu.
There's a stack of mattresses in the choir room... piled as high as the empty hair gel bottles... - in the Dumpster outside your apartment.
En az senin dairenin dışındaki çöplükte dizelenmiş boş jöle şişeleri kadar çok yatak duruyor koro odasında.
Here, hang on to that for the next time Puck throws you in the Dumpster.
Al, gelecek sefer Puck seni çöpe attığında bunu kullanırsın.
I am so tempted to just toss it in the dumpster.
İçimde onu çöpe fırlatmak için öyle büyük bir istek var ki...
The snow-covered dumpster.
- Çöp tekesinin dibindeydik.
There was no dumpster.
- Çöp tenekesi yoktu.