Early this morning Çeviri Türkçe
1,005 parallel translation
Early this morning, the Polish hoards attacked Germany.
Sabahın erken saatlerinde, Leh birlikleri Almanya'ya saldırmıştır.
He left early this morning.
Sabah erkenden çıktı.
You're out early this morning.
Bu sabah erkenden çıktın.
I came down especially early this morning... to find out if the captain got out of the barrel!
Bu sabah sırf yüzbaşı fıçıdan kurtulmuş mu öğrenmek için aşağıya erken indim!
Floating down the river early this morning.
- Onları nerede enseledin? - Sabah erken saatlerde nehirde ilerliyorlardı.
Down to Kinkaid's ranch early this morning.
Bu sabah erkenden Kinkaid'in çiftliğine gitti.
He left early this morning.
Sabah erkenden gitti.
My husband must have gone out very early this morning. You didn't happen...
Kocam çok erken çıkmış olmalı, onu görm...
The discovery occurred early this morning when neighbours...
Bu sabah erkenden komşuları radyodan gelen yüksek seste...
The discovery occurred early this morning when neighbours complained about the loud playing of the radio.
Bu sabah erkenden komşuları radyodan gelen yüksek seste müzik yayınından şikayetçi olunca ortaya çıktı.
No, I got up early this morning.
Hayır, bu sabah erken kalktım.
I saw your striped suit come out early this morning.
Bu sabah çizgili takımınla dışarı çıktığını gördüm.
Leonard Eels, attorney, was found murdered in his apartment house... 114 Fulton Street, early this morning. " Well.
Avukat Leonard Eels, bu sabah erken saatlerde 114 Fulton Sokağı'ndaki dairesinde öldürülmüş olarak bulundu. "
Up early this morning, aren't you?
Bu sabah çok erken kalktınız.
They left early this morning.
- Bu sabah erkenden ayrıldılar.
Stephen took it with him. He left early this morning.
Stephen, bu sabah erken çıktı, gazeteyi de beraberinde götürdü.
- He died early this morning.
Bu sabah erken saatlerde öldü.
Him and Gordy Miller, early this morning.
O ve Gordy Miller'ı bu sabahleyin.
Let me read you what we received from Ankara early this morning.
Bu sabah Ankara'dan ne aldığımızı okuyayım size.
He left the house early this morning, and I haven't heard from him since.
Sabah erkenden çıktı. Daha sonra hiç haber almadım.
The countess is up early this morning.
Kontes bu sabah erkenci.
Office, was stabbed to death early this morning by an unknown assailant outside a club in Soho.
"... bu sabah erken saatlerde Soho'da bir kulübün çıkışında... "... bilinmeyen bir saldırgan tarafından bıçaklanarak öldürüldü.
- No. He went into town with Dad early this morning.
Hayır, Bu sabah erkenden babamla kasabaya gitti.
Whatever happened here was either last night or early this morning.
Ne olduysa ya dün gece, ya da bu sabah erken saatlerde olmuş.
You were up early this morning.
Bu sabah erken kalkmışsın.
- You're up early this morning.
- Bugün erkencisin.
Flew in from Boston early this morning.
Bu sabah Boston'dan uçakla geldim.
- Early this morning.
- Bu sabah erken.
Here's you and all your men ready to tell me that Wade Matlock shot this young boy... Early this morning out in the hills.
Adamlarınız, Wade Matlock'un bu sabah tepenin yamacında... bu genci vurduğunu söylemeye hazır.
He wanted to get up early this morning.
Bu sabah erken kalkmak istemişti.
- Happened early this morning.
- Bu sabah erken olmuş.
George rode off early this morning.
Sabahleyin erkenden gitti.
But you said you were going to get up early this morning, remember?
Fakat bu sabah erken kalkacağını söylemiştin, anımsa?
Early this morning.
Bu sabah erkenden.
It happened early this morning.
Olay bu sabah meydana geldi.
Mr. Trevor was one of a number killed in an air crash... at Le Bourget early this morning.
Bay Trevor, bu sabah erken saatlerde Le Bourget'deki... uçak kazasında ölen çok sayıda kişiden bir tanesi.
Now, wait a minute. You've been rushing my dogs since early this morning.
Köpeklerimi uca itiyorsunuz sabahtan beri.
Musta'pulled out early this morning.
Bu sabah erkenden ayrılmış olmalılar.
" She woke up early this morning.
" Bu sabah erkenden uyandı.
"My pretty bird has left her nest so early this morning."
"Benim güzel kuşum bu sabah erkenden yuvasından uçtu."
"Has left her nest so early this morning?"
"Benim güzel kuşum bu sabah erkenden yuvasından uçar?"
My poor dead relatives have been waiting since very early this morning.
Ölülerim sabahtan beri bekliyorlar.
- Or early this morning.
- Yada bu sabah erkenden!
Don wrote them, wired them, and I think this morning took an early train.
Don da onlara yazıp telgraf çekti ve sanırım bu sabah erkenden trene bindi.
We can't possibily be serious this early in the morning.
Günün bu kadar erken saatlerinde bu kadar ciddi olamayız.
In the early hours of this morning, a young woman was brutally beaten to death... by one William Sikes.
Bu sabah erken saatlerde genç bir kadın William Sikes tarafından vahşice öldürüldü.
And why you've chosen Heart Of Fire for this early-morning escapade...
Ve bu erken sabah çılgınlığı için neden Ateşin Kalbi'ni seçtiğiniz ise...
But look, Billy. This happened early Tuesday morning.
Ama Billy, bu olay salı sabahı erkenden olmuş.
How do you make yourself so fresh and beautiful this early morning?
Sabahın bu saatinde nasıl böyle canlı ve güzel olabiliyorsun?
- Takes time this early in the morning.
- Sabah sabah uzun sürecekmiş.
- Rather early this morning.
- Merhaba.
this morning 1627
morning 7553
morningstar 35
morning star 17
morning to you 18
morning sickness 21
early 423
early in the morning 22
early morning 27
early on 27
morning 7553
morningstar 35
morning star 17
morning to you 18
morning sickness 21
early 423
early in the morning 22
early morning 27
early on 27