Earplugs Çeviri Türkçe
194 parallel translation
- They're earplugs.
- Onlar kulak tıkacı.
Sorry, I had my earplugs in, I couldn't read.
Üzgünüm, kulağım tıkalıydı, okuyamadım.
And put in your earplugs Put on your eyeshades
Şimdi kulak tıkaçlarınızı takın, siperliklerinizi de!
Earplugs, sir.
- Kulak tıkacı ister misiniz, efendim?
President Osmena, earplugs for your ears.
- Başkan Osmena, kulak tıkacınız.
It would be great with a couple of earplugs.
Bir çift kulaklık olsa hiç fena olmazdı.
Cookies, mineral water, a tape recorder, two detective novels, my blindfold, earplugs, my spare pillow and my travel blanket.
Kurabiyeler, maden suyu, kayıt aleti, iki polisiye roman, gözbağım ve kulak tıkaçlarım, ve de seyahat battaniyem.
- I lost my earplugs!
- Kulak tıkaçlarımı düşürdüm!
Well, it's our last night in the house, we've got a big day tomorrow, so put in your earplugs and let's get some sleep.
Bu gece son gecemiz ve yarın da büyük gün olduğundan kulak tıkaçlarını tak ve biraz uyumaya çalış.
I'll go get my jacket and my earplugs.
Bende ceketimi ve kulak tıkaçlarımı alayım.
You officers that are stationed... in front of the stage, behind the barricade... you will go to Mr. Morris Shapiro, the first-aid man... and he will furnish you with earplugs... so as to keep you from having a headache.
Sahnenin önünde, barikatların arkasında... görev alacak memurlar... ilk yardımdan sorumlu Bay Morris Shapiro'ya gidip... kulaklarınız için tıkaç alacaksınız. Böylece, başınızın ağrımasını engellemiş olacaksınız.
If he runs out of earplugs, he has got some cotton.
Tıkaçlar biterse size pamuk verecek.
- Anybody bring earplugs?
- Kulak tıkacı olan var mı?
Diane, I was wondering if you could overnight express to me two pair of those Ear-Pillow silicone earplugs which I used on my last trip to New York.
O silikon kulak tıkaçlarından iki çift göndersene. New York'a yaptığım seyahatte kullanmıştım.
I may not need the earplugs which I received today, Diane, although I may put them to use as a precautionary measure.
Bugün elime geçen kulak tıkaçlarına ihtiyacım olmayabilir Diane. Fakat onları her ihtimale karşı bulundurabilirim.
Send two pairs of those silicon earplugs
O silikon kulak tıkaçlarından iki çift göndersene.
I awoke to realize that I was aggressively munching on one of my Air-Pillow silicone earplugs.
Uyandığımda anladım ki meğer silikon kulak tıkaçlarımdan birini çiğniyormuşum.
Oh, incidentally... you know, we're gonna be seating you next to Phillip... so... so you'll want to bring your earplugs.
Aklıma gelmişken seni Phillip'in yanına oturtacağız. Yani, kulak tıkaçlarını getir istersen.
Hey, I got earplugs to collect.
Toplamam gereken kulak tıkaçları var daha.
That barbarian wants to live with Fanfan, without the inconveniences of coupledom, without soggy earplugs...
Bu barbar, Fanfan ile yaşamak istiyor çiftlerin yaşadığı sorunları yaşamadan dertsiz, tasasız.
That was when you wore the wax earplugs and the slumber mask.
Doğru. O sıralar kulak tıkacı ve uyku maskesi takıyordun.
- En voiture. - Will I need earplugs?
Kulak tıkacına ihtiyacım olacak mı?
Guess what? Earplugs work.
Kulak tıkaçları işe yarıyor.
Also, you'll find a pair of safety glasses and some earplugs... underneath your seats.
Ayrıca, koltuklarınızın altında güvenlik gözlüğü ve kulak tıkacı bulacaksınız.
You may want your earplugs, Dr. Benton.
Kulak tıkacı kullanmak isteyebilirsiniz Dr. Benton.
Better get out the earplugs, Father, because when that milk float goes up, they'll hear it all the way to the North P...
Kulak tıkaçlarını hazırlasan iyi olur Peder. Çünkü süt aracı patladığında onu Kuzey Kutbu'ndan bile...
You get dirty with a stranger, you use earplugs?
Bir yabancıyla edepsizlik yapıyorsun. Kulak tıkacı, ağız koruyucusu kullanıyor musun?
Until then, I'd sleep with earplugs.
O zamana kadar kulak tıkacıyla uyuyun.
Oh, yeah, earplugs for the car ride up- - thank you.
Doğru ya kulak tıkacı alacaktım. Teşekkürler.
Putting in earplugs?
Kulak tıkaçları?
If the fountain keeps you awake, they give you free earplugs.
Su sesi yüzünden uyuyamazsan, kulaklık veriyorlar.
- You have earplugs?
- Sende var mı?
- I have a set of first-time earplugs.
- Hiç kullanılmamış bir set var.
It was loud, so I put earplugs in.
Çok gürültülüydü ben de kulağıma tıpa taktım.
I put some earplugs in and slept like a baby.
Kulaklıklarımı taktım ve bebek gibi uyudum.
So, what do we do, wear earplugs?
Eee, ne yapıyoruz, kulaklık mı takıyoruz?
Yesterday, I saw the stagehands passing out earplugs.
Dün sahne amirini gördüm. Kulak tıkacı dağıtıyordu. Bu onun suçu değil.
- I'll use earplugs.
- Kulak tıkacı alırım.
Ian, if you're going to be in this family, I'll get you some earplugs... because the Portokalos women, if they're not nagging somebody, they die!
Ian, eğer bu ailede yer almak istiyorsan sana bir çift kulak tıkacı lazım. Çünkü Portokalos kızları birinin başının etini yemezlerse ölürler.
Earplugs
Kulak tıkaçları.
Oh, that's why Alexandra wears earplugs when she gives me a massage.
Demek Alexandra bu yüzden bana masaj yaparken kulak tıkacı takıyormuş.
Go put on some imaginary earplugs... to drown out the imaginary termite sounds and go back to sleep. - But...
Hayali akkarınca seslerinden kurtulmak için kulağına hayali tıkaçlar tıka ve uyu.
Hope y'all got your earplugs.
İnşAllah kulak tıkacınız vardır.
Ahh... it's like liquid earplugs.
Ah, bu sıvı kulak tıkacı gibi bir şey.
- Can I get some earplugs, man?
- Kulak tıkacı alabilir miyim?
I'm wearing earplugs.
... kulaklarıma tıkaç tıkıyorum.
Earplugs or cloves of garlic?
Tıkaç mı yoksa sarımsak mı?
- Earplugs.
- Kulak tıkacı.
The earplugs.
Kulak tıkaçları.
Buy his shades and earplugs here.
Siperlikler ve kulak tıkaçları burada.
I already bought the earplugs.
Kulak tıkaçlarını aldım bile.