English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / İngilizce → Türkçe / [ E ] / Earthquakes

Earthquakes Çeviri Türkçe

556 parallel translation
A layered foundation that can be broken up in order to counter earthquakes.
Kolonlar depreme dayanıklı yapılmış.
The answer lies in the connection between earthquakes and volcanoes and in the scientific revolution which has linked them together.
Yanıt, depremlerle volkanlar arasındaki ilişkide ve bu ikisini birbiriyle ilişkilendiren bilimsel devrimde yatıyor.
The region was periodically rocked by earthquakes.
Bölge periyodik olarak depremler tarafından sarsılıyordu.
DEWEY : When George was studying the great 1964 Alaskan earthquake, we knew at that stage already that movements of the Earth's crust and shaking of the Earth's crust through earthquakes were linked with the big structures in the crust we call faults.
George büyük 1964 Alaska depremini incelerken o aşamada dahi, Dünya'nın kabuğunun hareketlerini ve Dünya'nın kabuğunun depremler yoluyla sarsılmasının kabuktaki, bizim fay dediğimiz büyük yapılarla bağlantılı olduğunu biliyorduk.
MANNING : A major fault like this would have caused repeated earthquakes.
Böylesi büyük bir fay, sürekli olarak depremlere yol açardı.
George realised that it was what happened between earthquakes, as the crust was squeezed, that could explain why some places had gone down while others had risen.
George, depremler arasında olan şeyin kabuk sıkışması olduğunu farketti ki bu neden bazı bölgeler çökerken, diğerlerinin yükseldiğini açıklayabiliyordu.
For several centuries, between earthquakes, there is gradual compression and uplift of the area above that fault.
Yüzyıllar boyunca, depremler arasında azar azar bir sıkışma ve fayın üzerindeki bölgenin yükselmesi söz konusu.
When he looked, George had found signs of past earthquakes engraved in the landscape.
Baktığı zaman George bölgede geçmiş depremlerin gömülmüş izlerini buldu.
And of course the expression of this are intermittent earthquakes.
Ve elbette bunun göstergesi de bu fasılalı depremlerdi.
As the new theory sank in, scientists realised that the movement of the plates, which was the cause of all the earthquakes around the Pacific, might also be responsible for the volcanoes.
Yeni teori yerini alırken bilim insanları levhaların hareketlerinin Pasifik çevresindeki tüm depremlerin sebebi olduğunu ve ayrıca volkanlardan da sorumlu olabileceğini farkettiler.
Exposure to catastrophes such as explosions, earthquakes and railway accidents... in short, exposure to fright and horror often triggers insanity.
Patlama, deprem ve tren kazası gibi gibi felaketlere maruz kalmak - yani, şiddetli korkuya maruz kalmak çoğu kez deliliği tetikler.
Some scientists think that great droughts and earthquakes turned the whole world into a gigantic dustbowl.
Bazı bilim adamları, büyük kuraklık ve depremlerin dünyayı dev bir toz küresine dönüştürdüğünü düşünüyorlar.
There will be giant earthquakes.
Çok şiddetli, devasa depremler olacak.
Are there many earthquakes?
Burada çok deprem olur mu?
Since then, our land has been torn by earthquakes and typhoons.
Ülkemiz o zamandan beri, depremler ve tayfunlarla paramparça oldu.
My father once told me of an ancient legend, of the time of the great earthquakes when the land shook like the sea, and men took to boats and crossed the waters to the North.
Babam bir keresinde eski bir efsane anlatmıştı. Büyük depremlerin olduğu, yeryüzünün deniz gibi dalgalandığı dönemde insanlar kayıklara binip denizleri aşarak kuzeye gitmişler.
Our administration ordered all these maps, but they turned out useless, because earthquakes, floods, constant infiltrations of water are forever modifying structures underground.
İdaremiz tüm bu haritaların hazırlanmasını istedi, ama.. .. bunlar kullanışsız hale geldi, çünkü depremler, seller, su sızıntıları.. .. yeraltındaki bu yapıyı sürekli yeniden şekillendiriyor.
Earthquakes, floods, fires cyclones and pillages this was to be the destiny of this peaceful people.
Depremler, taşkınlar, yangınlar kasırga ve yağmalar bu huzurlu insanların alın yazısı olmuştur.
There weren't any earthquakes or eclipses.
Orada, deprem ya da tutulma yoktu.
It's a great example of classic oriental design combined with modern style showing a distinct influence of Western civilization with original stress adjustments for earthquakes. All right?
Klasik doğu tasarımın modern tasarımla harmanlandığı Batı uygarlığının etkisinin görüldüğü ve asıl deprem kirişlerinin olduğu bir bina.
Even earthquakes.
Depremler bile.
I worry about earthquakes.
Depremler için kaygılanıyorum.
The heat of a blowtorch, for instance, or an electric arc earthquakes, volcanoes or eons of time.
Lehim lambasının ateşi mesela ya da bir elektrik kaçağı,... deprem, volkan patlamaları. Zamanın baş döndürücülüğünü de unutmayalım.
These clocks were made to withstand earthquakes.
Bu saatler depreme dayanıklı yapılır.
What kind of earthquakes do they have in this place?
- Ne tür bir depremdi bu?
And the 12th returned with incredible stories of huge walls of fire, strange violent earthquakes, his.. his mind gone, shattered no doubt by some unsimian torture.
12. tamamen çıldırmıştı garip şeyler anlattı kocaman ateşten duvarlar, şiddetli depremler, aklını kaybetmiş gibiydi, hiç şüphem yok ki maymunluk dışı bir işkence görmüştü.
There are many earthquakes and typhoons in Japan.
Japonya'da sık sık depremler ve büyük tayfunlar oluyor.
Wooden houses in high places are easily shaken by earthquakes and typhoons.
Yüksek yerlerdeki ahşap binalar tayfun ve depremlerin yıkıcı etkisine dayanıksız oluyor.
Plagues have come over my people, earthquakes and floods but what the Spaniards did to us is much, much worse.
Halkım ; vebalar, depremler, su baskınları yaşadı fakat İspanyollar'ın bize yaptıkları çok ama çok daha kötü.
In Greek mythology, the god of the seas, storms, tempests earthquakes and other miscellaneous natural disasters.
Yunan mitolojisinde, denizlerin, fırtınaların depremlerin ve öteki çeşitli doğal felaketlerin tanrısı.
Cahills have survived floods, earthquakes, pestilence... every natural disaster known to man.
Cahill'ler seller, depremler, salgınlar bilinen ne kadar doğal felaket varsa atlatmıştır.
- Nothin'in the rules about earthquakes.
- Kurallarda depremle ilgili bir şey yok.
- Earthquakes.
- Deprem.
Earthquakes bring out the worst in some guys, that's all.
Depremler bazı tiplerdeki kötü duyguları ortaya çıkar. Hepsi bu.
'The gravity disruption. 'the earthquakes in the United States along the San Andreas Fault'and in Yugoslavia as well as southern France.
Birleşik Devletlerde San Andreas Fay hattı boyunca,
Explain again how sheeps'bladders may be employed to prevent earthquakes.
Koyunların sidik torbalarının depremleri engellemek için nasıl kullanıldığını tekrar anlatın.
I'm sick of earthquakes.
Depremlerden nefret ederim.
And have earthquakes been considered?
Depremleri düşünen oldu mu?
You know, the village constable told me the other day that earthquakes happen because of water evaporation.
Bilirsin, köyün güvenlik görevlisi geçen gün bana suyun buharlaşmasından dolayı depremler olduğunu söyledi.
Floods, tornadoes,... earthquakes, massacres,
Seller, tornadoılar depremler, katliamlar
The fault line is shifting, which is why you get earthquakes in California.
Fay kırılıyor, bu da depremlere neden oluyor.
Droughts, floods, storms, wars earthquakes, volcanic eruptions, epidemics.
Kuraklık, sel, fırtına, savaşlar depremler, volkan patlamaları, salgınlar
I visit it with mysteries, earthquakes, unpredicted eclipses.
Gizemli yollarla gelirim, depremler, beklenmedik tutulmalar.
After the earthquakes and tidal waves, they won't be the same human beings.
Depremlerden ve dev dalgalardan sonra pek eskisi gibi olmayacaklar.
Yes, I know, more deaths caused by cancer then earthquakes.
Kanserin depremden daha çok kişiyi öldürdüğünü ben de biliyorum.
The environmentalist lobby do know and claim the concert will cause earthquakes, tidal waves, hurricanes and other things they always go on about.
Çevreciler, her zaman yaptıkları gibi gösterinin, depremler, gelgitler ve kasırgalara yol açacağını söylüyor.
I can foretell storms, hurricanes... earthquakes...
Fırtınaları, kasırgaları ve depremleri önceden haber verebiliyorum.
Meanwhile, I have no difficulty with local earthquakes.
Bu arada, yerel depremlerle bir sorunum yok.
You might not shovel snow, but you will shovel earthquakes.
Kar küremeyebilirsin ama, orada göğüs küreyeceksin!
You know how that junk-punk Rumble likes to make earthquakes.
Titreşimler bu tarafta daha güçlü, Ironhide.
Earthquakes, eh. Let us see by this does not fall to pieces.
Depremler.Hadi bize bunun parçalanmayacağını göster.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]